..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Hakan Yozcu




18 Mayıs 2015
Ölülere de Saygı Kalmadı  
Hakan Yozcu
Mezarlığa girdiğimizde hayretler içinde kaldık. Neredeyse hemen bütün mezarların yanında bulunan vazo biçimindeki suluklar kırılmıştı. Bazı mezarların uç kısımları da darbe ile yara almıştı. Yani kırılmıştı. 30’a yakın mezarın sulukları yok olmuştu. Amaç ne idi? Kim kırmıştı bunları? Veya kimler kırmıştı? Adeta organize bir saldırı gibi geldi bana…


:AADA:

     Pazar günü, köye gittim. Annem ağlıyor. “Ne oldu dedim?” Üzgün üzgün, “Oğlum, köyün mezarlığına saldırıda bulunmuşlar. Mezarları hep kırmışlar. Gidip bakalım. Babanın mezarına da bir şeyler yapmışlar mı?” dedi.
     Ben, üzülmemesini hemen gidip bakacağımı söyledim. Kız kardeşim ve teyzemin kızı Müjgan Abla ile arabaya binip Güvercinlik Köyü Mezarlığı’na gittik. Annemi üzüleceği için evde bıraktım. Hem yaşlı, hem kalp ve tansiyon hastası. Üzüntüye gelmez. O nedenle evde kalmasını istedim.
     Mezarlığa girdiğimizde hayretler içinde kaldık. Neredeyse hemen bütün mezarların yanında bulunan vazo biçimindeki suluklar kırılmıştı. Bazı mezarların uç kısımları da darbe ile yara almıştı. Yani kırılmıştı.
     30’a yakın mezarın sulukları yok olmuştu. Amaç ne idi? Kim kırmıştı bunları? Veya kimler kırmıştı? Adeta organize bir saldırı gibi geldi bana… Önce çocuk işidir dedim. Ama belli ki gecenin ilerleyen saatlerinde birileri gelmiş ve korkunç eylemi gerçekleştirmişti.
     Kızkardeşim “Çocuk işi değil bu. Baksana bayağı bir güç kullanılmış. Ya balyozla; ya da ağır bir cisimle vurularak kırılmış. Çocuk işi değil bana göre” dedi. Haklıydı bu görüşünde…
     Babamızın mezarına gittik. Şükür ki ona dokunulmamıştı. Ama ne olursa olsun diğer mezarlara yapılan bu hareket saygısızcaydı ve çok yanlıştı…
     Dualar okuduk… Babamızın mezarını temizleyip, yıkadık… Çiçekleri suladık… Yandaki sulukları doldurduk. Diğer mezarları gezdik. Durum gerçekten içler acısıydı…
Olayı duyan mezar yerine koşuyor gördükleri manzara karşısında tepkilerini ortaya koyuyorlardı…Kızgınlık, küfür, bağırmalar, çağırmalar… Ama olan olmuş, yapılan yapılmıştı… Çirkin bir saldırıya maruz kalmıştı köy mezarlığı…
     Sabah Beyarmudu Belediye Başkanı Sayın İlker Edip, Güvercinlik Köyü Muhtarı Tufan Zararsız, polis yetkilileri olay yerini incelemişler. Tabii herhangi bir bilgi elde mevcut değil. Kimin veya kimlerin bu çirkin saldırıyı yaptığı bilinmiyor.
     Her kim olursa olsun, kim yaparsa yapsın bunlara insan demeye dilim varmıyor. Hayvan diyeceğim ama hayvanlara da ayıp olacak. Çünkü hiçbir hayvan böyle bir işi yapmaz.
     Ölülere saygı duyulurdu önceden. Maalesef şimdi o saygı da kalmadı. Oysa orada yatanlar, bizim ecdadımız, geçmişimiz, büyüklerimiz, çok değil daha 20 -30 yıl önce bu köyde yaşayan, bu köy ve köylüler için çalışan, mücadele eden babalarımız, annelerimiz, ağabeylerimiz…
     Hangi akla hizmet edilerek böyle yapıldı? Mezar taşlarından ne istendi? Hani derler ya bazen “Dinimizde böyle bir şey yok.” diye… Farz edelim ki yok. Be hey akılsızlar!… Be hey cahiller!… Be hey vicdansızlar!... En azından o suluklar bir işe yarıyor… Mezara ziyarete gelen cenaze yakınları o suluklara, kuşlar faydalansın diye su koyup dolduruyorlar… Kuşlar da gelip oradan su içiyor… Bundan daha güzel bir düşünce olur mu? Yaz sıcaklarının başladığı bu günlerde, bir canlının susuzluğuna çare bulması kadar güzel bir şey olur mu? Yobazlığın, gericiliğin bu kadarı da olmaz doğrusu…
     Köyde de bütün gün bu olay konuşuldu… “Mezarda dahi rahat bırakmıyorlar”, “Ölülere saygı da duymaz oldular”, “Yazık, bu nesil nereye gidiyor böyle?”, “Yarın da kendileri ölmeyecek mi? Ölüm kendilerinin başına gelmeyecek mi?” şeklinde yorumlar yapılıyordu…
     Muhtarla da konuştum olayı… “Kimin veya kimlerin yaptığı bilinmiyor. Polis araştırıyor. Bir görgü şahidi var mı yok mu, o soruşturuluyor. Belediye Başkanı da olayı takip ediyor. Gereken ne ise o yapılacak” diyordu…
     Ne olursa olsun… Yapılan bir saldırıdır. Geçmişlerimize, ecdadımıza bir saygısızlıktır…
     Hadi kendimize saygımız yok, birbirimize saygımız yok… Hiç değilse ölülerimize olsun saygı duyalım… Onları mezarlarında olsun rahat bırakalım…
     Umarım, polisimiz bu çirkin olayı gün ışığına çıkarır ve suçlu olanlar en ağır şekilde cezalandırılır…
     Tüm Güvercinlik Köyü’ne geçmiş olsun diyorum…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
ve İlk Bölüm Yayınlandı
ve İlk Bölüm Yayınlandı
Beşik Gibi Sallandık
Olcay Kıraç İle Kıbrıs Sorunu
Adanalıyık Allah’ın Adamıyık
Ayhan Menteş Hoca’mızın Ardından
öğretmene Verilen Değer Her Şeye Değer
Hatay Gezisi
3. Dünya Savaşı mı?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
İnciraltı Şairleri
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Her Şey Gülüşünde Saklı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi
"Bitemeyen Proje" Üzerine

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.