Kısa adı KTOEÖS olan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nda sular durulmuyor. Sendika, çalkalandıkça çalkalanıyor, karıştıkça karışıyor… Sonucu nereye gidecek biz de merak etmeye başladık.
     Her şey Sayın Taşker’in görevden alınmasıyla başladı. Bunun üzerine 8 üye, Yönetim Kurulu’ndan istifa etti. Sendika Başkanı Tahir Gökçebel de bir manevra yaparak sendikaya bağlı okullarda referanduma gitti.
     Referandum yapıldı. Tabii bir sonuç da alındı. Yönetim kurulu “Güven aldık, seçime gerek yok” dedi. Fakat istifa eden üyeler “Yapılan bu seçimin adaletli olmadığını” belirtiyor. Yaklaşık 3 bin üyesi olan sendikanın neredeyse yarısı kadar kişi ancak oy kullandı. Birçok okulda öğretmenler sandığa dahi gitmeyerek oy kullanmadı. Taşker ve ekibi bunu protesto olarak niteledi ve üyeler arasında imza toplamaya başladı. Tüzüğe göre de gerekenden fazla imza topladılar. Bunun üzerine sendika mevcut yönetiminden bir an önce seçime gitmelerini yoksa yasal haklarını başka şekilde arayacaklarını belirtiyorlar.
     İş bundan sonra daha da karışık bir vaziyet aldı. Yönetim kurulu, istifa eden 8 kişinin yerine, son seçimlerde listeye giremeyen ve fakat yedek üye olarak belirlenen ilk 8 kişiyi göreve çağırdı. Tabii bunlar da geçmiş yıllarda sendika yönetiminde görev alan Adnan Eraslan ve arkadaşlarıydı.
     Adnan Eraslan, dün ekibiyle basın karşısına çıkarak düşüncelerini paylaştı. Özetle Demokrat Öğretmen Grubu adıyla geçen seçimde yer alan Eraslan ve arkadaşları bu kurullarda görev almayı kabul etmediklerini açıkladılar.
     Adnan Eraslan, “Genel Kurul haklarından vazgeçmeyeceklerine dikkat çekerken, öğretmenin denetleme ve sorgulama hakkının elinden alınamayacağını” belirtti.
     Eraslan, “Tüzüğe göre üye sayısının 1/5’nden fazla üyeden imza toplanması halinde Genel Kurula gidilebileceğini” söyledi. “Referandum gibi farklı manevralarla bu hakkın sabote edilemeyeceğini” söyleyen Eraslan, “Sergilenen tavrı öğretmene saygısızlık ve yasa tanımamazlık olarak” niteledi.
     Eraslan “Gereği yapılmadığı taktirde yasal haklarını arayacaklarını ve gerekirse bir eylem çağrısı yapabileceklerini” dile getirdi.
     “Niyetlerinin kaos yaratmak olmadığını” belirten Eraslan, “Mevcut yönetimin adil bir seçim yapara tartışmayı sonuçlandırabileceklerini” söyledi.
     “Yedek üye olarak sendikadan çağrı aldıklarını” belirten Eraslan “Bu görevi kabul etmek, bütün yasadışılığı kabul etmek demek olduğundan biz bu görevi kabul etmiyoruz. Böyle bir yönetime onay vermemiz, ortak olmamız mümkün değildir.” dedi.
     Bundan sonra ne olacak kimse bilmiyor. Muhalif grup, yeterinden çok fazla toplamış oldukları imzaya dayanarak, yönetimin seçime gitmesini, ancak bu şekilde yönetimin güvenoyu alıp almayacağını öngörüyor.
     Muhalif grup, “Mevcut yönetim kendinden bu kadar eminse buyursun seçime” diyerek meydan okuyor.
     İşin sonucu nereye varacak bekleyip göreceğiz. Umarız, davayı, mahkemelere kadar götürüp işi uzatarak öğretmenlerimize büyük bir travma yaşatmazlar..