Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Siyasetten oldum olası tiksinirim. Bu demek değil ki fikir sahibi değilim. Günlük yaşantımın mutfak, banyo, AVM, altın günleri, gösteriş amaçlı "hayır" faaliyetlerinden ibaret olduğunun göstergesi asla değil. Siyasetten uzak durmamın bir nedeni: pislik çukurunun iğrençliği. İçinde dönen dolapların, yalan ve iftiranın, açgözlülüğün, kibrin, doyumsuzluğun ve şeytani fikirlerin odağından uzak kalmayı özgür irademin, ruhumdaki Aşk'ın seçimi. Siyasetin günüme, geceme, yaşantıma girmesine, bulaşmasına izin vermem. Bu demek değil ki bir siyasi görüşü ahlaklı ve sosyal içerikli olduğu sonucuna varamam. Bu demek değil ki çıkar uğuruna yapılanları, dikta söylevlerini kınayamam. Siyasetten bihaber olduğum anlamına gelmez. Baş kaldırma özgürlüğüm ortadan kalkmaz. Siyasetten uzak durmuş olmak vatan uğruna savaşmam anlamını taşımaz. Hiç kimse bizzat özümü ilgilendiren kararları benim adıma veremez. Seçme, seçilme özgürlüğümü menfi ve keyfi kriterlerle sınırlayamaz. Soy sop, renk ve inancım / inançsızlığım ile yargılayamaz, işkence edemez, öteleyemez. Hiçbir siyasetin elini cebime, cüzdanıma sokmasına neden olamaz. Birlik ve beraberliğin anlamının tüm yükleri ve tüm nimetleri birlikte beraberce paylaşmak olduğunu bilmek siyasi görüş değildir. Hak ve özgürlükler hakkında konuşup yazmak taraf olmak değildir. Paylaşmak insanidir. Sınıflandırmak: paranın gücü. Bunları yazmak beni bir tarafın sempatizanı yapmaz. Bunları yazmak içimde tutmaktan kolay. Din deyip de insana inancı kalmayanları, şeriat deyip de adaletten kaçanları, özgürlük deyip mahküm edenleri, hak deyip haksızlığı yaşatanları gördükçe insanlığımdan utanmaya yoruldum. Vergilendirilip kuşa dönen maaşı ile yokluğa katlananların tükürüklü siyasi söylemleri, şiddetli taraftarlıkları, beyni yıkanmış masumları yayınlayan ticaret "dehaları" görsel, yazılı ve sosyal medyadaki maymunlukları ve çığırtkanlığından yoruldum. Herkesin birbirini suçladığı, birbirine saldırdığı, katlettiği bu dünyada bulunmaktan yoruldum. Kadını kıt akıllı, erkeği iş atı gören zihniyetten yoruldum. Halka dolap beygirliği yaftasını yapıştıranlardan, tebaa muamelesi yapanlardan, eğitimsiz, çaresiz bırakanlardan yoruldum. Saraylar yaptıran Para dininden yoruldum. Menfaat kuklalarının kıvırmalarından, ellerini ovuşturan karaktersizliklerden, körü körüne saf tutanlardan, gelmişine geçmişine tükürenlerden, ecdadını çıkarına göre ayıklayıp seçenlerden çok yoruldum. Bunları yazmak beni rahatlatmaz, farkındayım. Yazıp boşluğa bırakmak kahraman etmez. Vatan kurtarmaz. Birkaç açı doyurmaz. Evsizlere barınak sağlamaz. Yine de, ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Şükrediyorum, Türklüğüme. Şükranlarım, Vatan uğuruna can veren şehitlere, kölelik zihniyetine baş kaldıran Mustafa Kemal ATATÜRK'e. Şükrediyorum, Aşk Yüreğime, Biz'i buluşturan kadere... eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |