..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Tarihsel Olaylar > kemal düz




29 Ocak 2015
ve Keşif Sona Erdi...  
kemal düz
dergi fotoğraf sanatının gelişmesine, gezi ve seyahat kültürene, özellikle hatay'ın tanıtımına büyük katkı yaptı. hiç olmazsa dergi internet ortamında varlığını sürdürmeli. burada şunu da ifade etmek isterim ki; hatay'ın tarihi de çok önemlidir. tarihini ortaya çıkaracak araştırmacılara olduğu gibi, araştırılan konuları paylaşmak için bir tarih dergisine de ihtiyaç vardır. hatay tarihi, bugün yeterince bilinmemektedir...


:AIIB:
VE KEŞİF SONA ERDİ...


Çok duygusal bir başlık. Görünce içim burkuldu. Hatay Keşif -Aylık Kültür ve Keşif - Dergisi, Aralık 2014 tarihli 90'ncı sayısı kapağına; mütevazi, usulca sessiz ve mahcup bir edayla:” ...ve keşif sona erdi.” başlığını atmış. Dergi okuyucularına bu sayı ile veda etmiş. Derginin ilk sayısını elime aldığım anı çok iyi hatırlıyorum. Vasi Köse'nin dergileri getirirken ki heyacanını unutamıyorum. Dergi hiç ara vermeden tam 90 ay yayınlandı. Sevildi, beğenildi, okundu. Her ayın ilk haftasında bir sanat sevdalısı Vasi Köse, bir taksi ile İskenderun'a geririrdi dergileri. Çok heyacanlı olurdu, bir an önce dağıtmak okuyucuyla buluşturmak isterdi. Dergiyi okumak için sabırsızca bekleyenler vardı. Vasi Bey, Hatay'ın 57000 km yolunu kimi zaman adım adım kimi zaman araba ile kimi zaman koşarak gezdi dolaştı yazdı: Bazen derginin yazarlarıyla, çoğu zamanda tek başına. En son sayı'da Burnaz'da günbatımında güneşi işaret eden Vasi Köse'yi Mehmet Tanrıverdi fotoğrafa almış ve derginin son kapağı yapmış. Sonra derginin kurucusu ve sahibi kadirşinas Erol İğde ile tanıştık. Dergi'de yaklaşık bir yıl yazdım. İskenderun'la ilgili kültür sanat yazılarımız oldu. Dört yıldan fazla derginin tanıtımını satışına katkı yapmaya çalıştık.
Sonra İstanbul'a geldik. İstanbul'da derginin nasılda büyük bir çaba ve çalışmanın ürünü olduğunu gördüm. Derginin yayın yönetmeni Mehmet Tanrıverdi canla başla dergiyi zamanında çıkarmak için ne büyük özveride bulunduğunu gördüm. Hatay dergisi sadece Hatay'dan değil ülkenin her yerinden takip ediliyordu. Ancak her güzel şeyin de bir başlangıcı bir sonu olduğu gibi dergi de yayınına ara verdi... demek istiyorum. Umarız ilerde kaldığı yerden Hatay'ı tanıtmaya devam eder. Dergi başka dergilerede öncülük etti, örmek oldu. En önemlisi de “ Antakya Yemekleri” kitabının çıkmasına vesile oldu. Yemek kitabına katkı verenleri burada anmak isterim. Fatma Kocabaş İğde, Nuray Tanrıverdi, Suna Karataş, Ahmet Çağıldak ve Mehmet Tanrıverdi, ortak bir çabanın ürünü olarak yemek kitabını hazırladılar. Dergide yazılarını gördüklerimizin hepsini yazmak mümkün değil, ancak bazı isimleri buraya almak istiyorum. En başta, Mustafa Kaçar (Editör), Vasi Köse (Yayın Koordinatörü), Mehmet Tanrıverdi(Yayın Yönetmeni), Erol İgde(Sahibi), M. Adil Çetin, Bilge Gülben Gülgeç, İsmail Zubari ve pek çok değerli yazar ve fotoğraf sanatçısı..
Dergi fotoğraf sanatının gelişmesine, gezi ve seyahat kültürene, özellikle Hatay'ın tanıtımına büyük katkı yaptı. Hiç olmazsa dergi internet ortamında varlığını sürdürmeli. Burada şunu da ifade etmek isterim ki; Hatay'ın Tarihi de çok önemlidir. Tarihini ortaya çıkaracak araştırmacılara olduğu gibi, araştırılan konuları paylaşmak için bir Tarih dergisine de ihtiyaç vardır. Hatay Tarihi, bugün yeterince bilinmemektedir. Özellikle 1918- 1939 yılları kapsayan döneme ait hiç bir bilgi yok gibidir. Adeta bu yirmi yıllık süre sırlarıyla bilinemezlikleriyle unutulup gitmektedir. Hatay'ın Tarihi araştırmaya ve yayınlanmaya muhtaçdır. Erol Bey'in derginin sürdürülmesi için yaptığı çabaları buraya yazmak durumunda değilim, ancak Mustafa Kaçar'ın dergideki veda yazısndan bir bölümünü buraya almak istiyorum:
“...ilk sayımızdan itibaren sürekli takipçilerimiz, vefakar ve fedakar abonelerimiz, asıl bizim varlık sebebimiz sizlersiniz. Zira kültür insanlar içindir. Biz ne kendimizi ispat etmek, ne maddi kazanç elde etmek, ne unvan ne şan-şöhret için, ne de bastırılmış sıla özlemini tatmin için bu dergiyi çıkardık. Biz bu dergiyi insan kültür mirası ve yeni kazanımlarının tanınması noktasında insanlık kültürünün gelişmesine katkıda bulunmak için bu fedakarlığı gerçekleştirdik.. İltifat görmedik; zaten beklemiyorduk. Ka'ale alınmadık; hiç önemsenmedik. Yardım ve destek görmedik; zaten ihtiyacımız yoktu. Bir mucize beklemedik, zira insanın kendisinin mucizevi olduğuna inandık. Ama kendimizi de öz eleştiriden bağımsız düşünmedik ve bizler eleştiriye açık olmanın ne demek olduğunu bütün çıplaklığıyla bilincinde insanlar olarak Hatay Kreşif Dergimiz'in artık kurumlaşma ve bilimsel araştırmalarda referans gösterilen bir derginin her yönüyle Hatay'a ait bir süreli yayın olarak hayatını devam etmesi gerektiğinin de farkındaydık (.......)
Şimdi bir zaman tüneli olsa geriye dönüp yaptıklarımızı görme imkanımız olsa biz müsterihiz, eserimize bakıyoruz ve gülümsüyoruz. Ve kendimize “iyi ki bunu yapmışız” diyoruz. Ümid edilir ki, ileride bu dergiye yeteri kar ilgi göstermeyen Hataylılar “keşke” demesinler. Kimbilir? Belki bir gün yeniden görüşmek umuduyla... Hoşçakalın.”
Dergi 2015 yılından sonra yayınlanır mı, bilmemiz mümkün değil, Ancak dergi Hatay'ın tarihine, kültür mirasına sahip çıktı. Vasi Köse'nin iyi güçlü bir kalem olduğunu biliyorduk, iyi bir şair olduğunu da yine dergi sayesinde öğrendik. Vasi Bey'in, eşi Nuriye Hanım'a ithaf ettiği geçen yıl yayınlalanan “Şiirce” isimli kitabından aşağıya aldığım şiiri , günümüz şairlerinin şiirlerine taş çıkaracak güzelliktedir. Ve bence yılın şiiridir. Yeryüzünde yaşanılan gerçekliği yalın bir dille gözler önüne seriyor.

YERYÜZÜ KAN REVAN ŞİMDİ

Gün batar, karanlıktır, kahrolurum.
Gün doğar aydınlanır
Kürenin karanlık yüzü, sevinirim.
Karanfiller yaprak döker, gül döker
Yağmur bir bulut gibi iner gözlerime
Ölürüm
Işık söner, dökülür aydınlığa sokaklara
Yeryüzü utanır
Ağıtlar tükenir
Yeter demeye dilim varmıyor, utanıyorum
Bir insan”değil yerlerdeki parmparça
Bir umut, bir haykırış, bir çığlıktır
Karanlıkları parçalayan.
O şimdi omuzlarda da değil
Yüreklerimizde kan kırmızı karanfiller
Ve solgun bir yağmurdur dökülür toprağa.
“Gidenler, birer birer dönecek biliyorum”
Kinimiz bir çığ gibi büyüyende...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihsel olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şeyh Sait İsyanı: İrticai ve Bölücü Bir Ayaklanma
İskenderun Garı'na Tren Gelmez M'ola
Kara Acı: Darfurda Olup Bitmeyenler

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İskenderun'da Kitapçı Olmak
Yunus Peygamber Sütunu
Bir Yeşilçam Emekçisi: Cem Erman
Diriller Yoksa Driller mi?
İskenderun'da Sosyal Aktiviteler
Cem Erman Ayhan Işık'ı Anlatıyor
Küçük Prens Aramızda
Bayır Bucak Türkleri
Perşembe Yaylası'nda Günlük Yaşam ve Oba Kültürü
Hayat Dediğin

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nevruz Uğur [Şiir]
Aybastılı Şair İzzet Haznedar [Şiir]
Münzevi Bir Osmanlı [Şiir]
Çukurova'nın İki Yiğit Sesi: [Şiir]
[Şiir]
Şiirin Hatayı [Şiir]
Düşüyorum Tut Elimden - Selma Sayar [Öykü]
Bir Öykücümüzden Bir Öykümüz Var [Öykü]
Aybastılı Bir Feylesof: Refik Güley [Roman]
Anılarda İskenderun: Cem Erman ve Hikayet-i Zeki Müren [Deneme]


kemal düz kimdir?

edebiyat sanat, tarih, kültür ve folklora karşı ilgim var. yerel bir gazetede kültür sanat yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
engin geçtan, edip cansever, tevfik fikret v.b.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © kemal düz, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.