İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bu yıl tarımcılar için çok büyük kayıpların olduğu bir yıl oldu. Menemen’de yüzlerce üretecinin traktörlerini, borçlarına karşı elden çıkarttıkları beni şaşırtmadı. Traktörlerini elden çıkaran üreticiler, tarlalarını da elden çıkarmanın çabası içindeler. Görülen o ki, işsizler ordusuna yeni işsizler katılacak, işsiz oranı sayısı giderek artacaktır. Kendi kendine yetebilen sayılı ülkeler arasındayken, giderek tarım ürünlerini dış alımlarla karşılayan ülkeler arasındaki yerimizi almaktayız. Tarımcı neden zarar ediyor? Devlet tarımı yeterince desteklemediği için mi, yoksa yanlış destekler yüzünden mi zarar ediyor. Devlet yapay gübrede ve yüksek faizli kredilerde çok bonkör. Yüksek destekli gübre yüzünden üreteci neler kaybettiğinin farkında bile değil. Doğallıktan uzak üretim, önce dış pazarların kaybedilmesine, daha sonra da iç tüketimin azalmasına neden olmuştur. Çocukluğumuzda yediğimiz karpuzların bacaklarımıza damlayan ve kollarımıza sızan suları, yapışkan çizgiler oluştururdu. Dipleri çatlayan kavunlardan ağda gibi koyu akıntılar olurdu. Tadı ve kokusu nefis olurdu. Her türlü meyvenin tadı doyumsuzdu. Şimdilerde ise hepsinin tadı yavan kuyu suyu gibi. Bol ürün almak için bilinçsizce kullanılan yapay gübreler, hem ürünlerin tadını bozmuş, hem de insan sağlığı için risk faktörleri oluşturmuş. Dış pazarlar, ürünlerimize kapılarını, aşırı yapay gübreler ve aşırı kullanılan tarım ilaçlarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle kapatmışlardır. Bir gübre fabrikasının üreticilerin yararlanması için dağıttığı bir kitapçıkta, bir dekar araziye on iki kilo üre verilmesini öneriyor. Üretici ise bir dekara yüz elli kilo vermekle öğünüyor. Gübre fabrikasının önerdiği rakamın üstüne çıkmak, sağlık yönündeki sakıncaların dışında, yetiştirilen ürünlerin dayanıksız ve tatsız olmasına neden olmaktadır. Ülkemizde yeterli tarım eğitimi olmaması, üretimdeki verimsizliğin başlıca nedeni. Üretici İlçe Tarım Müdürlüklerinden hiçbir zaman gerektiğince yararlanamamaktadırlar. Toprak – Su Müdürlüğünce, toprak tahlilleri ücretsiz yapılmasına rağmen, bilgisizlik yüzünden ölçüm yaptırılmamakta, yapılan ölçümlere de itibar edilmemektedir. Ölçümlerde elde edilen verilere göre gübre kullanılması gerekirken, eski usullere göre gübre kullanımı devam etmektedir. Oysa tarlanın gereksinimi kadar gübre kullanılmasının sağlanması, yetiştirilen ürünlerin daha sağlıklı ve daha lezzetli olmalarını sağlayacaktır. Fazla gübre kullanımını önlemek için, gübre tahsisinin dekara göre değil, ölçüm sonuçlarına göre yapılması gerekir. Ülkemizde yeterli tohum üretimi yapılamamaktadır. Genelde tohumlar dış alımlarla sağlanır. Pahalı ithal tohumu alamayan üreticiler, rast gele elde ettikleri sağlıksız tohumları kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Bu da verimsizliğe neden olmaktadır. Dört yıl önce ÇERİ domatesinin on gram tohumuna tam on beş milyon lira ödemiştim. Aynı yıl bir kamyon dolusu karpuz, bir romörk dolusu domates on milyon liraya bile zor alıcı buluyordu. İlçe Tarım Müdürlüklerinin üreticiye gerekli eğitimi, üreticinin tarlasında yapması sağlanılmalıdır. Tarla nasıl işlenir. Doğal ürün nasıl yetiştirilir, fazla yapay gübrenin, fazla suyun ve derin sürmenin zararları nelerdir. Bunları deneyerek, sonuçları üretici ile birlikte gözlemleyerek yapmak, üreticilerin tarım mühendislerine güven duymalarını sağlayacaktır. Ne yazık ki tarım ülkesi Türkiye’mizin belirli bir tarım politikası yok. Yıllık tüketim ne kadar? Dış ülkelere satabileceğimiz ürün ne kadar? Bunu kimse bilmemektedir. Bu yıl bol olan ürün ertesi yıl bulunmaz olmakta, o yıl iyi para eden az ürün yüzünden, ertesi yıl tüketileceğin çok üzerinde ekim ve dikim yapılmaktadır. Satılamayan ürün tarlada çürürken üretici perişan olmaktadır. Bir zamanların yöneticileri bize plan değil pilav gerekli diye plan taraftarlarıyla alay ediyorlardı. Yıllardır pilavlarla değil, beş yıllık kalkınma planlarıyla yaşıyoruz. Nedense planlı bir tarıma halen geçemedik.Bol güneşli ülkemizde, kış aylarında dahi nefis yaz sebzeleri yetiştirilmektedir. Seracılığın ülke geneline yayılması sağlanırken, dış pazarlarda ürünlerimizin pazarlanması için gereken çalışmalar yapılmalıdır. Bizde tarım doğal ve yapay akarsularla iç içe yapılmaktadır. Genelde artezyen suları sekiz on metre derinlikten sağlanmaktadır. İsrailliler ise yüzlerce metre derinliklerden elde ettikleri sularla sulu tarım yapmaktadırlar. İsrail’de su pahalı, biz de ise ucuzdur. İsrailliler tüm olumsuzluklara rağmen tarımdan çok iyi para kazanmakta, bizler ise tarımdan para kazanamamaktayız. Çin yeni bir pamuk türünün peşinde. Şimdilerde yetiştirdikleri pamuktan lifleri yüzde atmış oranında daha uzun ve bir özelliği de daha iyi ısıtması. Dünyanın en uzun lifli pamuğunu yetiştirmekle kıvançlanıyorduk. Görünen o ki, bu kıvancımızdan da yoksun kalacağız. Hileli satışlarla zeytinyağı ve kuru üzüm pazarlarını kaybetmiştik. Pamukta da aynı durumda kalmamız, tarımımızın sonu olur. İsrail’de devlet üreticisine sahip çıkmış. Bizde ise üretici kaderiyle baş başa bırakılmış. Devletimizin tarımcımızı sahiplenmesi gerekir. Aksi halde, her türlü gıda gereksinimimizi dış ülkelerden sağlamak gibi hiç te benimsenmeyecek bir durumla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Özcan NEVRES
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |