Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
Bilir misin ne zordur severek yaşamak. Ona benimsin deyip sarılamamak, dokunamamak… Ne zordur hep yakın hissedip aslında ondan bir hayli uzak olmak… Özlemekte zor be çok zor canımın içi… Bir kokuya hasret kalmak. Gidenlerin yerini gelenlerin dolduramaması ne zor. Bir kişiye hayatım diyebilmek ama hayatı olamamak ne zor… Ve yanımdayken bile sana yetişememek ne zor be canımın içi ne zor… Bunların olmayacağını bilip yaşamaya çalışmak ne zor… Seni sevmenin sadece acı olduğunu bilip. Her gece kendime uyuyup sana uyanmak ne zor… Gözlerin başkasının gözlerinde boğulurken gözlerimin yollarda beklemesi ne zor. Ne zormuş sevmek, ne zormuş seni sevdiğimi söyleyememek…. Gönlüne yakın olabilseydim keşke. O zaman hasret bizden uzak durur muydu? Ayrılıklar saatlerle sınırlı kalır mıydı? Göz açıp kapatıncaya kadar geçer miydi zaman… Kum saati gibi hemen çevirebilir miydik zamanı tersine… Hayatta öğreneceğim daha çok şey var sanıyordum ama değilmiş… Daha öğrenmediklerim varmış… Ve öğrendim ki; ne zaman bir dosta ihtiyacım olsa tüm sevdiklerim terk ediyormuş beni. NEYİ ÇOK İSTESEM YARIM KALIYORMUŞ DİLEKLERİM… Kanayan yüreğimin yaralarını saran yine kendi yüreğim imiş ve unuttum dedikçe daha çok yanıyormuş can ve unuttum dediklerim yakıyormuş en çok canımı… Biliyor musun artık ağlıyorum olur olmadık zamanlarda. Ayrılığın, hasretin ve sensizliğin takvimini tutuyorum artık… Sensizlik kirletti beni, hayatımı ve sen hariç tüm hayallerimi…Ben sadece sevdim!!! Sevgime ve hasretime ayrılığın acımasız hükmünü giydirmedim hiçbir zaman… Ben sende ki imkânsızlığı sevdim, sana sarılamamanın acısını sevdim… Sırf sonunda sen varsın diye sana olan hasreti sevdim… Yalnızken aklımda oluşunu, seni hayallerde buluşumu, rüyalarda görüşümü sevdim… SANA YAZDIĞIM YAZILARIN, HER SATIRINA SENİ İNCE İNCE İŞLEYİŞİMİ SEVDİM. HER SATIRDA SENİ ANLATMAYI SEVDİM. Cansız resmini görünce heyecanlanmayı, sana bir gün olsun sarılma umuduyla yaşamayı sevdim… SENİ YAŞAMA NEDENİ BİLMEYİ SEVDİM… İŞTE! BEN!!! SENİ BÖYLE SEVDİM… Mısra mısra yalnızlık düzdüm, bu yazım da biraz sonsuzluk serpiştirdim üstüne. Hasretime uzak mesafeler koydun… İşte o zaman kimi duygularıma başlık bulamadım. Tıpkı çatısız ve bacasız ev gibiydiler… Çaresizlik ve sensizlik dört bir yanı kapladı, öfkem hat safhalar da döndü durdu… Seni özleme ama kavuşamamak duygusuydu bu. Gidişinle kendimi bitirmiştim zaten ve duygularımın boynu bükük kalmasın diye kapısının önünden geçtim başka duyguların… Bambaşka dertlerin kölesi de oldum gitgide… İşte buda anlaşılamama ve gidenlerin yerini gelenlerin dolduramama duygusuydu… Seninle dinlediğim ve o zaman mutluluğu temsil eden o anlamlı şarkıların şimdi sensizliğin ardından çalan sensizlik senfonisi olması ne kadar kötü… Hayret ne çok şarkı varmış sevdiğim… Uzak oluşun gösterdi bunu bana ve sensizlik karşısında aciz olduğumu ispatladı bu melodiler… Hiç bir şeyin hayal olmadığını düşündüm… Seni sevdiğimi, seni görmeden yapamadığımı, kokun olmadan yaşayamadığımı, senin yanımda olmadığın gün yüreğimde matemler olduğunu fark ettim… Kime anlatabilirim ki seni sevdiğimi… Beni kim anlar… Sonra sakince bir damla yaş indi kalbime sanki acıyı kapatırcasına… İyileştirmek ister gibiydi… Ama bilmiyordu ki senin sadece bana dokunman ile benim ebediyete kadar yaşayacağımı… SENİ SEVDİĞİMİ BİR HAYKIRABİLSEM. NE YAPRAK DÜŞER SONBAHAR DA İNAN NE DE YAĞMUR. NE ACI KALIR YÜREKTE NEDE GÖZYAŞI. BİRDE DEĞSE GÖZLERİN GÖZLERİME, NE HÜZÜN KALIR GECEM DE NEDE MATEM… NE ASİLLİĞİ KALIR DENİZİN NEDE HIRÇINLIĞI… Sana hissettiklerim silecek beni biliyorum ama senin için yazılmadıysam silinsem ne silinmesem ne… Sana sarılamayacaksa bu beden hayatı yaşasam ne yaşamasam ne… Canımın içi ben vedaları da hiç sevmem biliyor musun? Çünkü vedalar gözüyle sevenler içindir. Çünkü gönlüyle tüm benliğiyle sevenler asla ayrılamazlar… Ve ben seni tüm benliğimle seviyorum… Ben seni gözümle sevmiyorum… Ben seni tüm varlığımla seviyorum… Peki, zor olan yaşamak mı? Yoksa yaşamı anlamak, anlayabilmek mi? Acaba diyorum sen bana uzak veya imkânsız olduğun için mi ben seni seviyorum… Yoksa seni sen olduğun için mi??? Hani demiş ya şair “ uzak olan yıldızlar mı yoksa yıldızlara baktığım an mı?” yoksa bende seni böylemi seviyorum canımın içi… İşte ben her zaman olduğu gibi gelmeyecek bir gideni ve olmayacak bir nedeni bekliyorum hep böyle… Üşür sensiz yüreğim, titrer garip sensiz bedenim ve İNCEDEN BİR SIZI ÇALAR KAPIMI, AÇSAM HASRETİN GİRER KAPATSAM UMUTLAR SÖNER… Sana dokunduğum zaman dünya yansa, yer yarılsa umurum da olmaz… Sen benim olmasan da yanımda ol da, gözlerim seni görsün de, kokunu hissedeyim de kime ne olursa olsun… Çünkü sen benim sevdiğimsin, hayat kaynağımsın, yaşama tutunduğum dalsın… Sen gözümün gördüğü ve gönlümün katlandığı yerde ol da diğerleri nereye gideceklerse gitsinler… VE KALBİM KONUŞUYOR; Aslında ne istiyorum biliyor musun? Birine SONSUZA kadar GÜVENMEK, herkes BIRAKIR ama O BIRAKMAZ demek, herkes yalan SÖYLER ama O SÖYLEMEZ demek, herkes UNUTUR ama o asla UNUTMAZ demek, herkes sırtımdan VURUR ama O vurmaz demek, herkes GİDER ama O GİTMEZ demek, herkes SEVER ama kimse ONUN kadar SEVEMEZ kimse onun kadar DEĞER veremez demek, beni herkes düşünür ama kimse ONUN kadar düşünmez demek ve GÖZÜMDEN AKAN YAŞA O OLSAYDI KIYAMAZDI DEMEK İSTİYORUM… Biliyor musun sen hayatıma geldiğin de ben üşüyordum. Evsiz kalmış bir yetim gibiydim… Sarılacak bir şeyler ararken seni buldum… Ve dokundum. Ama yanıyordun elimi çekmek zorunda kaldım çünkü bende yanıyordum. Sana dokunsam yanıyor, dokunmasam donuyordum. ŞİMDİ SEN SÖYLE CANIMIN İÇİ, SENİNLE OLUP YANMAK MI ZOR? YOKSA SENSİZ KALIP DONMAK MI??? Âdem KOÇAKER
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Adem Koçaker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |