..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Özcan Nevres




18 Aralık 2002
Türkiyenin Başına Örülen Çorap  
Özcan Nevres
Televizyonlardan ve basından öğrendiklerimize göre, Amerika aralıksız olarak İncirlik hava üssüne indirdiği savaş malzemelerinden on yedi tır malzemeyi Kuzey Irak’a taşımış.


:BCAI:
Türkiye’nin Başına Örülmek istenen Çorap
Amerika Türkiye’nin başına nasıl bir çorap geçirmeyi tasarlıyor? Anlamak olası değil. Kuzey Irak’a taşıdığı bu malzemeleri kendi askerlerine mi, yoksa Peşmergeler mi kullandıracak? Yoksa Türkiye’yi istediği çizgiye getirebilmek için bir tehdit aracı olarak mı kullanacak?
Amerika Türkiye’nin neredeyse tüm askeri hava alanlarının kendi kullanımına verilmesini istiyor. Yalnızca bununla yetinmiyor. Yüz bin askerinin de konuşlandırılmasını istiyor. Aklı başında olan her kes için çok tehlikeli bir oyun bu. Akla çeşitli olasılıklar geliyor. Amerika neredeyse tamamına yakın hava alanının kullanmak istemesi ne gibi sonuçlar doğurur. Hava alanlarının kullanımı sırasında Kürt devletini bir oldu bittiye getirmeyi mi amaçlıyor? İsrail’in Araplarla savaşında Arap ülkelerinin hava alanlarını nasıl kullanılmaz duruma getirdiğinin belleklerden silinmesi olası mı? Savaşlarda en önemli vurucu güç hava kuvvetleridir. Hava alanlarımızın her olasılığa karşı ülkemizin kullanımında olması ulusal çıkarımız için gereklidir.
Amerika Irak’la yaptığı savaş sonrasında, Peşmergelere Saddam rejimine karşı kullanılması için verdiği silahları nasıl geri toplayacak? Toplayabilmesi olasılığı var mı? O silahların askerlerimize karşı kullanılmayacağını kim garanti eder? Türkiye başına bu çorabın geçirilmesine hiçbir şekilde izin vermemelidir.
Amerika’nın Türkiye’de konuşlandırılmak istediği, her biri Rambo olarak yetiştirilmiş olan çok iyi eğitilmiş askerleriyle neyi amaçladığını anlamak olası değil. Irak’ın işi bitirildikten sonra askerlerini diğer Türk ülkelerine karşı mı kullanacak? Ya o askerleri çekmem derse ne olacak?
Kıbrıs bir anda elde patlayan bir bombaya dönüştü. Dış işleri bakanımıza göre en geç 28 şubat 2003 e kadar mutlaka çözüme ulaşması gerekiyor. Bakan eğer o güne kadar çözemezsek Türk askeri adada işgalci duruma düşer diyor. Evet sayın bakan biz o adaya, tarih boyunca hiçbir zaman Yunanistan’ın olmadığı halde, ada benim diyen işgalci palikaryalara karşı çıktık. Adada uygulanmak istenen soykırımını sonsuza dek önlemek için çıktık. Varsın tüm dünya bize işgalci desin. Eğer ada Türkleri geleceklerini garantiye almak için Anavatana ilhak kararı alırlarsa, Anavatan o öz evlatlarını mutlaka bağrına basacaktır.
Kıbrıs’taki bir mitingde, ben ne Türk’üm ne de Rum. Ben Kıbrıslıyım diyen bayana sormak gerekir. Eğer Türkiye garantör haklarını kullanarak adaya çıkmasaydı, Rumlar tasarladıkları korkunç soy kırımını gerçekleştirebilselerdi Kıbrıslı olabilecek miydin? Dahası doğabilecek miydin?
Çok acı ama gerçek. İçişleri bakanının o akıl almaz sözleri hemen meyvesini verdi. Yunan parlamentosu bu sözler üzerine kenetlenmiş durumda. Çok yakındır bu sözleri dünya gündemine getirmeleri. Bilinen bir deyimle dağın kuşunu dağın taşıyla vurabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Bu durumdan kurtulmanın tek umarı, sayın Baykal’ın dediği gibi içişleri bakanının istifası. Hem de hiç beklemeden, vakit kaybetmeden.
Yine bu günkü televizyon haberlerinde ilginç haberler var. Bize Irak’a mal satamazsınız diyen Amerika Irak ile müthiş bir alışverişin içinde. Irak petrolünün baş alıcısı Amerika. Yetmedi. Irak’a sözüm ona ambargo uygulayan Amerika ile Almanya, 2001 yılına kadar Irak’a her türlü silah ve silah üretimi için teknoloji satmışlar. Bu durumda Amerika’ya nasıl güvenilir? Nasıl Amerika’ya üs verilir ve asker konuşlanmasına izin verilir. Görünen Türkiye’yi çok kritik günlerin beklediği.
Ohhhh. Gözümüz aydın. Nereden buldun yasasının uygulanmasına hükümet tarafından bir yıl ara verildi. Bu kararın alınmasıyla çooook rahatladım. Zira günlerdir ayağıma yeni aldığım bir çift ayakkabıyı nereden buldun da aldın diye sorguya çekecekleri korkusuyla uykularım kaçıyordu. Seçim öncesi her türlü yolsuzluğun üzerine gideceklerini söyleyenlerin ilk icraatına şaşmamak gerekir. Boşuna dememişler böyle gelmiş böyle gider.
Sayın Baykal, yasanın bir yıl ertelenmesine karşı çıkarak, balayı bitti. Artık sertleşeceğiz demesi doğrusu beni çok şaşırttı. Baykal’ın şunu unutmaması gerekir. Seçim yasasının sakatlığının neden olduğu parlamentoda temsil edilememenin yarattığı sonuçlar yüzünden partisine muhalefet görevi her ne kadar yüzde on sekizle verilmiş olsa da, partisi, dışarıda kalanların da sözcüsü ve hak arayıcısı olmak zorundadır. Bu da küçümsenmeyecek bir güçtür.
                                   Özcan Nevres





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Baykuş ve Serçeler
ADD nin Uyarıları
Bozuk Orman Arazisi Arıyorum
Bir İstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda İçine Eder Hanım
Küçükçekmece Gölü
Yeni Yıla Bakarken
Dürüst Olabilmek
İşkence Suç Mu

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilim Nereye Gidiyor?
Siyasetin İçinden
Pazar Günkü Gezimiz
Çok Sevmiştim Bu Kenti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acılarla Yaşamak [Şiir]
Özleyiş [Şiir]
[Şiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Şiir]
Sevgiliye [Şiir]
Seni Düşündüm Yine [Şiir]
Alın Götürün Beni Dalgalar [Şiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Şiir]
Bir Rüzgardır Yaşamak [Şiir]
Uyan Be Memet [Şiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.