Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu |
|
||||||||||
|
Yokluğumun sebebi, tembelliğim ya da -büyük bir yazar gibi- tatile gitmişliğimden değildir. Bu ara bilakis daha çok çalışıyor ve daha çok yazıyorum… Ne mi yazıyorum? Siz de takdir edersiniz ki, bir yazar için yazı yazmamak en büyük zulümdür. Yazı yazmayan bir yazarı boş dönen bir değirmene benzetecek olursak, boş dönen değirmenin taşları kendi kendini öğütmeye başlar. Bu ara köşe yazısı yazmıyorum ama kendimce bir şeyler öğütüyorum. Fazla sürmeyecek, çok yakından buram buram mürekkep kokan yeni bir kitabım çıkacak inşallah. Siz, bir yazar için yeni bir kitabın yayımlanmasının ne olduğunu bilir misiniz? Muhakkak bilirsiniz ama ben bilmeyenler için bir örnek vermek istiyorum. Bir anne-baba için bir çocuğun dünyaya gelmesi ne ise bir yazar için de yeni bir kitabın çıkması/yayımlanması aynı şeydir. Bugüne kadar elhamdülillah beş eserim yayımlandı. En son eserim 2008 çıkmıştı. Meğer aradan beş yıl geçmesine rağmen eser verememişim Daha doğrusu verdim vermeye, hem de şu an yayımlanmayı bekleyen 3 eserim mevcut ancak yayımlayamadım. Taşralı bir yazar için kitap yayımlamak -bu zamanda- öylesine zor ki. Kabulüm, günümüz yayıncıları hesap kitabını dada çok para kazanma üzerine yapmış olabilirler lakin bugüne kadar benimle çalışan hangi yayıncı kazanmadı ki? Bence mesele ‘daha çok para kazanmak’ da değil. Bu zamanda ‘ağzınla kuş da yakalasan’ torpilin ve tanıdıkların olacak. Bir de büyük düşünecek be birader! Taşralı olabilirsin ama asla taşralı kafalılarla çalışmayacaksın. Örneğin (bir hata yaptım) yayımlamak istediğim -son olmayacak- son eserimi bizim ‘yerli bir yayıncık’a gönderdim. Aradan üç gün geçmedi, “eseriniz yayın kurulundan çıkmadı” denildi. Kalsın, çıkmasın!... Üzüldüğümü mü bekliyordunuz? Asla! Çok iyi oldu. Hatta ‘müstahakım oldu’ da diyebilirim. Çünkü ben bu güne kadar kitaplarımı yerli bir yayıncıkta yayımlamadım ki… Benim eserlerim(elhamdülillah) hep ulusal ve dev yayınları arasında çıkmıştır. İnanmayanlar “şeyh google” de öğrenebilir. O halde küçük kafalılarla uğraşacak zamanım yok benim. Ve beklenen kitap (sürpriz bir yayınevinden) pek yakında okuyucularla buluşacaktır. Bu nedenle diyorum ki; siz, siz olun, asla küçük düşünmeyiniz. Küçük düşünmediğiniz gibi küçük düşünenlerle de teşriki mesainizi harcamayınız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |