..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Medine Yıldırım




28 Ocak 2013
Kayıp İlanı  
Medine Yıldırım
Bu toplumda kadın olmak demek tesadüfen yaşıyor olmayı kabullenmek demek.Tüm canlılara tanınan yaşama hakı bu coğrafyada kadına tanınmaz.Kadının yaşama hakı onun sahibine verilmiştir.Bu da görülmez ve değiştirilmesi dahi düşünülemez bir kuraldır.


:AGEB:
                         KAYIP İLANI
     Gazeteyi alınca, kayıp ilanını incelemek, bende çok eski bir alışkanlık. Kötü bir haber almaktan korksam da yine bakmadan geçemem.
     Küçük bir kızdım. Babam çok nadir gazete alırdı.O gün elinde resimleri siyah beyaz, bol yazılı bir gazete getirmişti.
     O gün babamın sıkıntıyla bıraktığı gazeteyi elime aldım.Hep yazıyla kaplı sıkıcı bir gazeteydi.İç sayfalarına bakmaya başladım.İlk kayıp ilanını orada gördüm! Birileri , önemli bir şeyini kaybetmiştir diye düşünmüştüm. Birden,isim bölümünde , arkadaşım Pembe’nin ablasının, adını gördüm. Çok şaşırdım. Dikkatimi toplayıp ilanı baştan okudum. Kayıp olanın, arkadaşımın ablası Nurten olduğunu anladım. Babamın iç sıkıntısının bundan kaynaklandığını tahmin etmek zor değildi. İçimi büyük bir korku kapladı.
     Pembe ,neden okulda bundan bana hiç bahsetmedi? Üstelik her şey olağanmış gibi bir gün geçirdik!
     Anneme söylediğimde o da “tasası sana mı düştü” diye beni azarladı. Ortada anlamadığım garip bir durum vardı. Kimse bu konuda konuşmak istemiyordu.
     Pembe’nin ablası Nurten’i düşündüm. Bizden beş yaş büyük, çok güzel bir kızdı. Neşeli ,konuşkan ,cıvıl cıvıl hayat doluydu . Konuşma sırasında hepimize ”şekerim” diye hitap ederdi.Neden kaybolmuştu? Neden ailesi kaybolduğuna üzülmediği halde kayıp ilanı vermişlerdi?
     Çocuk aklımla sorular sorup, yanıtını bulamayınca endişem daha da çoğalıyordu. Akşam doğru dürüst uyuyamadım.
     Sabah bu ruh hali içinde okula gittiğimde Pembe yoktu.Arkadaşlarımla sohbet ederken birisi” Nurten’den başka o, şoförde kayıpmış, annesi akşam bize geldi ağladı.”Oğlumu da bunlar kaybetti.Vicdansızlar söylemiyorlar” dedi.Şeklinde konuşunca ,sanki olayı biliyormuş gibi ,bende “evet öyleymiş “dedim.
     Arkadaşlarım rahatça konuya devam ettiler. Pembe’nin ablasının araba kullanmak istediğini,babasının buna karşı çıktığını ,onunda gizli gizli akrabalarının taksicilik yapan oğlundan bunu öğrenirken, işi ilerlettiklerini,kızın babasına bu durumu ,kızda gözü olan başka bir oğlanın ispiyonladığını öğrendim. Şimdi her iki gençte kayıptı. Üstelik kız tarafı endişeli değil, erkek tarafı endişeliydi.
     Pembe o günden sonra okula gelmedi. Sorduğumda ” Pembelerin köylerine taşındığını “ söylediler. İlk tepkim “ama orada ortaokul yok ki” oldu. Pembe’nin artık okuması imkansızdı. Olay unutuldu gitti.
     Hiç kimse Pembelerden bir haber alamadı . Zaman zaman aklıma gelse de ders yoğunluğu içinde , fazla önemsemedim.Zaman ışık hızıyla geçti.Bizler büyüdük,liseye başladık.
     Büyük ağabeyim askerden dönünce yurt dışına gitmek için başvuru yaptı.” Birkaç yıl çalışıp,gelir, kendi işimi kurarım” hayali ile Almanya’ya gitti.Ancak dört yıl sonra ,yirmi gün izine gelebildi.Hasret giderme ve meraklı sorular faslı bitti. Ağabeyim başından geçen komik olayları anlatıp, dil bilmediği için düştüğü gülünç durumları, dramatize yaparak bizi güldürüyordu.Birden anneme döndü “Almanya’da Şoför İsmail’e rastladım.Bizden çok önce gelmiş.Taksicilik yapıyor orada ,durumu oldukça iyi. Ev bulabilmem konusunda ,bana da çok yardımı oldu.”deyince, annem gayri ihtiyari “o yaşıyor muymuş” sözcüğü ağzından döküldü.Ağabeyimin birden neşesi kaçtı.Acı acı “ o yaşıyor,yaşıyor ama…”dedi ve gerisini getirmedi.Annem anlamış gibi sustu, başını öne eğip “her neyse ,sen evi nasıl tuttun anlat” diye konuyu değiştirdi.
     Benim hala bir şey bilmem istenmiyordu.Akşam geç vakit , uyuduğumdan emin olduklarını sanarak, babam anlat “Şoför İsmail nasıl paçayı kurtarmış” dedi.Ağabeyim ”Paçayı kurtarmak denir mi bilmem! Çok acı çekiyor ! o yüzden de içip içip ağlıyor.”dedi.Babam “yaşamasına nasıl izin vermişler hayret “dedi.Ağabeyim ”onlar yaşadığını bilseler gelip Almanya’da öldürürler” dedi.Olanları bir çırpıda anlattı.”Şoför İsmail kızı gerçekten seviyormuş.Fakat kızın sadece , araba kullanmak isteği varmış.İsmail de kıza yakın olabilmek amacı ile takside , öğretmeye başlamış.Bütün bunlar gizli gizli kaçamak şeklinde yapıldığı için ,kızı takip eden bir oğlan, babasına bu buluşmaları göstermiş.Kızla yine direksiyon çalışırken babası ve amcası başka bir arabayla gelip önlerini kesmişler.Direksiyonda kızcağız varmış.Kızın amcası ve kardeşi bağırmasın diye hemen ağzını kapatıp sürükleyerek arabadan indirip,kendi araçlarına bindirmişler.O sırada kızın babası İsmail’e yönelip onu dışarı çıkarmaya çalışınca, İsmail arabayı çalıştırıp kaçmış.Arkasından birkaç el ateş etse de isabet ettirememiş.İsmail gece boyunca dolaşmış durmuş.” Bunlar beni öldürecek nasıl olsa” diye düşünüp, bari kaza da öleyim diyerek tam direksiyonu uçuruma kırmışken, vazgeçip atlıyor. Bilincini kaybetmiş bir halde nereye ,gittiğini bilmeden yürüyor.
     Sabaha karşı kızı kaptırdığı noktaya geldiğinde, yerde kullanılmış enjektör artığını görüyor.     İstanbul’a gelip, bir askerlik arkadaşına sığınıyor. Sonrada “Bu memleket bana haram “ diye kalkmış Almanya’ya gelmiş. O günden beri Türkiye’ye gelemiyor muş.”Memleketi uzaktan görebilmek için Kos adasına tatile gidiyorum” demiş. İçkili olduğu bir gün mezarını sordu bana. Bende;” kayıp ilanı verdiler,sonrada köye taşındılar” dediğimde, “nasıl ağladı anlatamam “diye özetledi.
O gece Pembeyi, ablası Nurten’i ve İsmail’i düşümde gördüm. Yaşamları kör karanlığın kuytularında kalmıştı.Ürperti ile uyandım.Derin bir iç geçirerek ,cehaletin yangınından, yaralı da olsa sağ çıkmış bir kadın olarak yaşıyor olmanın sevincini duydun. Birden bu sevinçi duyumsadığım için de Nurten’den ve Pembe’den utandım.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumcu kümesinde bulunan diğer yazıları...
Saygın Katiller
Bir Demet Kasımpatı
Kırık Camlar

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bayram Ayakkabısı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bize Çok Uzak [Şiir]
Doğacak [Şiir]
İsraf [Eleştiri]
Anlamak ve Anmak [Eleştiri]
Kadın Gibi Kadın Olmak [Eleştiri]
Atatürk Miliyetciliği Irkçı Mıdır? [Eleştiri]


Medine Yıldırım kimdir?

Emekli öğretmenim. Öykü okumaktan çok keyf alıyordum. Yazmayı da denemeye karar verdim. Sevgiyle verilen emek, boşa gitmez diye düşünüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Bekir yıldız ,Necati Cumalı,İnci Aral,Buket Uzuner


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Medine Yıldırım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.