Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Bizim gibi erkek cinsiyetinin kutsandığı toplumlar da ,kadını güya yüceltmek adına ”Erkek gibi kadın” denir. Bu deyim özünde erkek cinsini üstün gösteren bakış açısı içerir. İlk bakışta kadın için mert, doğru ,sözünün eri, gibi anlamlar çağrıştırsa da ,özüne baktığınızda az önce saydığım olumlu kavramların , sadece erkek cinsiyetine ait olabileceği inancını pekiştirmeye yarar. Neden böyle düşündüğüme gelince;.Siz, bir erkek arkadaşınıza” kadın gibi erkeksin “deyin bakalım da neler olduğunu görün!.Diyemezsiniz, çünkü ;kadın gibi erkek olmak aşağılanmak olarak algılanırken ,erkek gibi kadın olmak yüceltilmek olarak algılanmaktadır.Bu toplumsal algı ne yaman çelişkidir.İşte yüzlerce yıldır sorgulanmayan bu hastalıklı cinsiyet ayrımcılığı yasalarda” KADIN ERKEK EŞİT “yassa da bir anlam ifade etmez ve günlük yaşamda yerini almaz. Özellikle kırsal kesimden çıkan kardelenler, içinden çıktıkları feodal yapıdan kurtulmaya çalışırken, girmeye çalıştıkları küçük burjuva yapıda da, kabul görmek için ”erkek gibi kadın “olmayı seçmek zorunda kalırlar. Toplumun her iki katmanı da bu davranış modelini benimseyen kadına kabul olurunu verir ama olanlar da bundan sonra olur. Yaratılan erkek gibi kadını, erkek cinsleri kadın olarak hissetmezler.O artık kendi cinslerinden biri gibi olmuştur.Erkekler bütün sırlarını güvenle anlatacakları bir arkadaş olarak algılarlar onu .Kadın olarak duygularının olacağını akıllarına getirmezler. Onun da kendi kız arkadaşları olabileceğini hiç düşünmezler. Kadınlar ise ;bu erkekleşmiş kadından uzak dururlar.Çünkü kadınca duygularını anlamayacağını düşünürler.Ayıplanacağını düşünen hemcinsleri de, bu, erkekleşmiş kardelenlerden kaçar. Erkek gibi kadın olmanın bedeli bireyin özünde yalnız kalması ve cinsiyetsiz yaşamasına yol açar.Bu bakış açısı özünde sakat olduğu için de doğal olarak sakat hayatların yeşermesini sağlar.Bedelini de ne yazık ki bin bir emek ve özveriyle hayata tutunmaya çalışan kadın öder.Çünkü ona özgürce sevme ve sevilme yazılı olmayan kanunlarla yasaklanmıştır.Bedenine görülmeyen bir ambargo konmuştur .Siz dünyanın en iyi , en eşitlikçi yasasını da yapsaız, toplumdaki baba yasayı değiştirmeye özünde niyetli değilseniz ,kadınların kaderinde bir değişiklik olmadan her gün ortalama beş kadın öldürülmeye devam edecek.Gelin birlikte KADIN GİBİ KADIN OLMA MÜCADELESİ VERELİM .Tatlı koltuklarınızdan bir kalkmaya görün, bakın neleri değiştirmeye kadirsiniz.Sizleri etnik ve dini dilimlere bölerek, onurlarınızı yok etmek isteyenleri püskürtür atarsınız.Yeter ki iradenize ve bedeninize sahip çıkın. MEDİNE
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Medine Yıldırım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |