..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Halk Öyküleri > Şefika Ünal




17 Ocak 2013
Uyanık Dilenci  
Şefika Ünal
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde bir dilenci varmış. Dilenci köy köy dilenir gezermiş. Yine bir gün bir köye gelmiş. Köyde bir kalabalık görmüş. “Ney ki bu kalabalık” diye düşünmüş. Köyün girişinde çocuklar oynuyormuş. Dilenci çocuklara yaklaşmış, “Bu köyün adı ne?” diye sormuş. Çocuklar “Sarıyer köyü” diye yanıt vermişler. Daha sonra “Peki bu kalabalık ne?” diye sormuş. Çocuklar “Köye bir çift geyik geldi, köylüler de kesti etini paylaşıyorlar, ondan kalabalık “ demişler.


:ADCE:
UYANIK DİLENCİ

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde bir dilenci varmış. Dilenci köy köy dilenir gezermiş. Yine bir gün bir köye gelmiş. Köyde bir kalabalık görmüş. “Ney ki bu kalabalık” diye düşünmüş. Köyün girişinde çocuklar oynuyormuş. Dilenci çocuklara yaklaşmış, “Bu köyün adı ne?” diye sormuş. Çocuklar “Sarıyer köyü” diye yanıt vermişler. Daha sonra “Peki bu kalabalık ne?” diye sormuş. Çocuklar “Köye bir çift geyik geldi, köylüler de kesti etini paylaşıyorlar, ondan kalabalık “ demişler.

Bunun üzerine dilenci bir yas bir figan köye girmiş. “Oğul, sarı geyiklerim, çifte sarı geyiklerim” diye figan edip kalabalığa yaklaşmış. Köylü “Biz o geyikleri kestik, napalım bari parasını verelim sana” demişler. Dilenci hala “Oğul, sarı geyiklerim, çifte sarı geyiklerim” diye figan edip dururmuş. Bunun üzerine köylü “Bilmiyorduk, sana para da verelim ayrıca buğday da verelim” demişler. Dilenci hala “İlle de sarı geyiklerim, ille de sarı geyiklerim” derken buğdaylar için doldurun manasında “Deyha çuvallar, deyha harar, ille de sarı geyiklerim, çifte geyiklerim ” diye figan etmeye devam edermiş. Köylü çuvalları, hararları buğday ile doldurmuş. “Geyiklerin geri geleceği yok, işte al bu buğdayları” demişler. İki katı da para vermişler. Dilenci “Sarı geyiklerim” diye figan ederken “Beni kağnı arabasıyla şehre gönderin” demiş. Köylüler kağnı arabasını buğdaylarla doldurmuşlar, parasını da fazlasıyla vermişler ve şehrin girişine dilenciyi bırakmışlar. Dilenci köylülere “Siz bu buğdayları boşaltırken ben gidip geyiklerin fiyatını bir öğrenip geleyim fazla derlerse ödersiniz” demiş.

Gitmiş uzaktan köylüleri izliyormuş, köylüler daha da para isteyecek diye buğdayları boşaltıp acele kaçmışlar. Oradan geçen birine de para verip “Al bu parayı, sen burada bekle, sahibi gelecek gelince sen gidersin” demişler. Onlar kaçınca dilenci buğdayların yanına hemen gitmiş. Buğdayları bir kişi bekliyormuş. “Onlar nereye gitti” diye sormuş dilenci, “Daha bana para vermeleri lazımdı “demiş. Bekleyen kişi “Bana beklemem için para verip gittiler. Ben gidiyorum ağbey” demiş. Uyanık dilenci şehirde buğdayları satıp parasını da alıp kayıplara karışmış

Şefika Ünal (17 Ocak 2013)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın halk öyküleri kümesinde bulunan diğer yazıları...
Padişah ile Kör Dilencinin Hikayesi
Ölümsüz Köy Arayışı
Şeytana Pabucu Nasıl Ters Giydirilir?
Son Av
Sen İçeriden, Ben Dışarıdan
Eren İki Kardeş
Üç Genç, Üç İstanbul ve Bir Ulema
Kağılan Dikeni Söyler
Şeytanın İyiliği
Padişahın Balkon Konuşması

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Altın Nine
İki Papağanın Hikayesi
Tilki ile Kirpinin Hikayesi
Arılar
Hamam Böcekleri
Sihirli Pabuçlar
Hayvanların İsyanı
Titiz Yoğurtçu Teyze
Manavla Kurdun Hikayesi
Yedi Deliler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ah Şu Gençlik [Şiir]
Çakır Gözlüm [Şiir]
Yavrum [Şiir]
Torunum [Şiir]
Ne de Güzel İlkbahar [Şiir]
Annem Neredesin? [Şiir]
Şu Dağın Arkasından [Şiir]
Doğa Yenileyici [Şiir]
Her Şey Doğada Gizlidir [Şiir]
Beddua [Şiir]


Şefika Ünal kimdir?

Sizden Biriyim. Doğayı, hayvanları ve yaratılanı çok seviyorum. . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Halkımız çünkü ben Halk Öykülerini yazıyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şefika Ünal, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.