Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Adam bir gün karısına, “Gel aramızdaki ilişkiyi düzeltelim” diye iyi niyetli görünerek onu şehir dışına götürmüş. Aslında adamın niyeti çok kötüymüş. Karısına “Seni burada öldüreceğim ve kimsenin ruhu duymayacak” demiş. Kadın, “Sen beni nasıl öldürürüsün? Ben her şeyi çocuğumuz için istedim, sana da onun için katlanıyorum.” demiş. Adam ise karısına “Seni şuracıkta öldüreceğim ve senden kurtulacağım, zaten kimsen yok, seni kimse aramaz, burada da kimse göremez” deyince, kadın bir bakmış rüzgâr kağılan dikenini sürükleyerek getiriyor. “İşte demiş, şu rüzgârın getirdiği kağılan dikeni var ya, senin yaptıklarını o söyler, o anlatır” demiş kocasına. Adam koca bir kahkaha atıp, kadını oracıkta öldürüp, gömmüş. Sonrasında da sevdiği kadınla evlenmiş. Gel zaman, git zaman yeni karısıyla pikniğe gitmişler. Gün boyu gezmişler, yemeklerini yemişler, istirahat ederken de bir rüzgâr çıkmış ve rüzgârla kocaman bir kağılan dikeni bunların yanına gelmiş. Adam dikeni görünce kahkaha atarak gülmeye başlamış. Yeni eşi merak etmiş, “Niye gülüyorsun” diye sormuş eşine. Adam önce “Önemli değil” dediyse de, eşi ısrar edince, “Ben seninle evlenmek için eski karımdan ayrılmak istedim, o da kabul etmedi, ben de seni öldürür gömerim dedim. Kimse de görmez bilmez deyince, o da rüzgârla gelen kağılan dikenini gösterip, şu diken söyler dedi de, ona gülüyorum şimdi” demiş. Kadın bunun üzerine kalkıp gitmiş. Sonrasında da adamın anlattıklarını polise söyleyip, şikâyet etmiş. Polisler adamın eski eşini gömdüğü yeri bulmuşlar. Adam sonuçta suçunu itiraf etmiş ve böylece hapishaneye boylamış. Kadın, “Ben cani bir adamla hayat süremem, dün eski eşini öldüren yarın beni öldürür, bir hüznün, ölümün üzerine yuva kuramam, ömür süremem” demiş. İşte gün gelir kötülükler ve yanlışlar gün yüzüne çıkar, kimse bilmese, söylemese dahi kağılan dikeni söyler, söyletir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şefika Ünal, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |