Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Ben bu yazıda sizlere Adem Özköse’nin kim olduğunu anlatmayacağım çünkü inanıyorum ki; siz, benden daha çok Adem Özköse’nin kim olduğunu biliyor ve takip ediyorsunuzdur/etmişsinizdir… Kendisiyle ilk görüşmem1999’larda, Vakit Gazetesi’nde olmuştu. Yani Malatya Başörtüsü meselesi/28 Şubat sürecin en zırzır dönemlerde… O gün bugündür Adem Özköse’ye karşı kardaşane bir sevgi ve muhabbet duyarak takip ediyorum. Adem Özköse -kendi ifadesiyle- mesleği gereği İslam ülkelerini adım adım gezmiş ve Müslümanlara karşı derin bir muhabbet duyan bir gazeteci… İlk tanıştığımda samimiyetine inanmış takvasından dolayı sevmiştim ama son görüşmemizde (İ.H.H Malatya Temciliği’nin, Belediye Konferans Salonunda düzenlediği “Suriye ile Dayanışma gecesi” adlı r programında) Adem Özköse’yi daha bir güzel gördüm. Gerek program öncesi birebir konuşmalarımızda, gerekse programda anlattıkları Suriye esaretindeki izlenim ve yaşadıklarından dehşet etkilendim. Belki mübalağa gibi gelecek ama ben Adem Özköse’yi dinlediğim akşam, o gece uyuyamadım. O gece sabaha kadar Esad’ın yeraltındaki zindanlarından gezinip durdu ruhum. Kah Adem Özköse oldum, kah Suriye’nin muvahhit ve mücahitler gibi işkenceler gördüm o gece rüyamda. Adem Özköse’nin zihninden canlandırdığı gibi… Dünya Müslümanların sessiz sedasız kaldıkları bu ülkede yaşananları Adem Özköse dünyaya duyuracaktı. Adem Özköse, Suriye’de yaşanılanları dünyaya duyuracaktı ama hiç beklenilmedik iki farklı grup (İran ve Hizbullah) tarafından rehin tutulup Esad’ın yer altı zindanlarındaki işkencecilere teslim edildi... Gerisini nasıl anlatacağımı bilemiyorum… Nasıl anlatacağımı bilemiyorum çünkü Suriye’de mesele hiç de bildiğimiz gibi değilmiş… Yani bir kısım (boş boğazlı) insanların anlattıkları gibi Suriye’deki kıyam, dış mihraklı tetikleme ile olmuş bir hareket değildir. Suriye kıyamı, 82’lerde 40 bin Hama şehit çocuklarının/torunlarının başlattığı bir kıyam… Adem Özköse’nin anlattıklarına göre; Suriye’de kıyam, iki Müslüman kadının Esad işkencecileri tarafından tutuklanıp saçlarını kazıdıktan sonra evine göndermesiyle başlar her şey… Bahse konu Müslüman kadınların henüz 12-15 yaşlarındaki çocukların olaydan sonra okul duvarına; “Bu sistem değiştirilmeli” şeklinde duvar yazısı takip eder ve yazı yazan çocuklar yine Esad işkencecileri tarafından tutuklanıp yüzlerinden sigara söndürülerek, vahşice işkenceler edilmesi üzerine Müslüman halk sokağa dökülür… 15 Mart 2011’de Dera’da başlatılan ve tüm Suriye Müslümanlarını kıyama kaldıran bu hareket dünyanın seyirci kalmasıyla hala devam etmektedir. Bir zamanlar yere-göğe sığdıramadığımız İran’ın iç yüzünü Adem Özköse’den dinledikten sonra tam bir hayal kırıklığını yaşadım. Aslında Esad’ın bir zalim olduğunu, her akşam sıcak odalarımızda, bol çeşit sofralarımızda konforumuzu bozan ana haber bültenlerinden de biliyoruz ama… Ama İran’ın rejiminin, bu çağın firavunundan yana tavır almasını hala anlamış değilim. Hele Hasan Nasrullah’ı… Lanet İsrail’le karşı mücadelesiyle zihnimizde büyüttüğümüz, her namaza durduğumuzda gözyaşları içinde kendisine dualar ettiğimiz Seyyid Hasan Nasrullah’ın zalim Başer Esad’ı destekleyeceğini hangi Müslüman düşünebilirdi ki? Doğrusu, insanoğlu çok acayip bir yaratık… Suriye’de Adem Özköse’yi rehin tutup, Esad’ın işkencecilerine teslim edenlerin; “Seyyid Hasan Nasrullah’ın adamları” olduğunu söylesem… İnanır mıydınız? Adem Özköse’den dinlemeseydim ben de inanmayacaktım… Hangi vicdan ve iz’an kabul eder ki bunu… Sizleri bilmiyorum ama ben bu olup bitenleri dinledikten sonra bana bir haller oldu… “Müslüman bildiklerimizin”, Müslüman’lara yaptıklarına bakın hele… Biz hala Allah’ın rahmetini mi bekliyoruz? Bu halde mi rahmet tecelli edecek? Bu duyduklarım karşısında Hz. Musa’nın duasıyla sesleniyorum… “Ya Rab; içimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizleri helak eder misin Allah’ım!” (A’raf Suresi 155.Ayet)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |