Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
ÇKP ve Mao Zedung düşüncesine amansızca saldırıyor, onu revizyonistlikle suçluyordu. Bu tartışmanın bir ayağı da ülkemizde sürüyordu. Kimi gruplar Tiran Radyosuna, kimileri ise Pekin Radyosu’na kulağını dayamış, oradan gelecek direktifleri alıyor ve hemen yayın organlarında yayınlıyorlardı. Radyo yanlışlık yaptığını duyurunca, kulaklarını dayayanlar da yanlış yaptıklarına dair özeleştiri veriyorlardı. Halkevi Kültür ve Dayanışma Derneği’mizde bir panel verildi. Panel sonrası büyük bir kitleyle bizim eve yürüdük, oradan evin çatısına çıktık. Deniz manzaralı bir yerde tartışmaya kaldığı yerden devam etmek güzeldi. Ah bir de çay olaydı... Kimse cesaret edemiyordu anamdan çay istemeye, çünkü kalabalıktık. Tartışma hararetle sürerken birden anam çatıya çıktı, yanımıza kadar geldi. Herkes sustu: “Çocuklar" dedi."Saatlerce dernekte tartıştınız. Yetmedi mi? Bir de buraya geldiniz. Sorun nedir?” diye sordu. Kalabalıktan biri: “Kim olacak ana? Sorun Enver Hoca" "O da kimdir?” diye sordu anam. Arkadaşlardan biri AEP tarihini anlatan bir kitabı anama gösterirken: “Aha, bu resimdeki adam!” dedi. Anam kitabı eline aldı, evirdi çevirdi. Enver Hoca’nın kapaktaki resmine dikkatlice baktıktan sonra: “Ola çocuklar siz de hiç akıl yokmuş bunu şimdi anladım” dedi. Bir ötekisi, “Niye ki ana, bizde neden akıl yokmuş?” diye sordu. Anam kitabın üzerindeki resmi gözümüze sokarcasına: “Hele bir bakın Enver Hoca’nıza!” Herkesin bakışları kapaktaki resme yoğunlaştı birden. Anamın neler söyleyeceğini merak etmiyor değildik. Sonunda-anam merakımızı fazlasıyla giderdi. "Ola çocuklar!” dedi. “Adam takım elbiseli, kravatlı üstelik tertemiz giyinmiş. Hele bir de kendi üst başınıza bakın. Hiç mi anlamadınız? Adam takım elbiseli, üst başı kirlenmesin diye, ellerini bir şeye sürmez. Bu adam mı sizinle devrim yapacak! Beni kandıramazsınız. Varın gidin işinize!” dedikten sonra çatıyı terk edip gitti. Biz ardından bakakaldık…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Necmettin Yalcinkaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |