..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Tıp > Taner SARGIN




16 Temmuz 2011
İnsan Beyni Nasıl Çalışır?  
Beynimizi yönetebilir miyiz?

Taner SARGIN


Siber bilincimiz doğduğumuz andan itibaren aldığımız tüm iletilerin depolandığı yerdir.


:CGEG:
Bizim beynimizi yönetmemiz başkalarının bizi yönetmesinden daha iyidir. Yaşamımız boyunca reklamlar, haberler, arkadaşlarımız ve yolda gördüklerimiz, işittiklerimiz kısacası tüm uyarıcılar bize bir takım bilgiler empoze etmeye çalışır. Reklamcılar bunu çok iyi bildiklerinden bilinçaltımıza hitap ederek kendi iletilerinin beynimizde ön plana çıkmasını sağlarlar.

Jung’un alt beyin üst beyin dediği, freun’un bilinç üstü bilinç altı dediğini; Ercan Tuzcular analitik bilinç ve siber bilinç diye adlandırıyor.

Günümüz insanı siber bilincinin potansiyelini kullanabilecek gelişmişliğe sahip değil. Peki sahip olamaz mı? Tabi ki olabilir.

Siber bilincimiz doğduğumuz andan itibaren aldığımız tüm iletilerin depolandığı yerdir. Bu bilgileri nasıl işleyeceğimiz ise çalışma sistemimizle ilgili bir durum. Bilinçaltımız akıl yürütmez doğru yanlış ayrımı yapmaz. Gözlerimiz penceredir. Ama aynı olayı gören farklı kişiler farklı yorum yapar. Bunun sebebi herkesin bilinçaltına kayıt ettiklerinin farklı olmasıdır. İnsan sosyal yaşamında tüm etkilenimlerinin bütünüdür.

Psikanalizde hipnoz edilen kişinin bilinç altına girilip aksaklığa neden olan olay anına gidilir.
Nasıl gidilir? Bir film şeridi düşünün, doğduğunuz andan itibaren ki yaşamınız boyunca aldığınız tüm iletiler bu şeritte depolanıyor. Öyle ki sokakta biriyle konuşuyorsun, yoğunluğunuz, yani dikkatiniz dinlediğiniz yada anlatımda bulunduğunuz arkadaşınızda. Ama aynı anda yola bakıyorsunuz. İşte işin ilginç yanı burada başlıyor. Baktığınız yoldan geçen arabanın rengi, markası ve hatta plakası siber bilincinizde depolanır.

Bilinç altından bilinç üstüne bilgi çıkışına bir örnek de rüyalardır. Bilinç altına itilen olay bir takım semboller ile açığa çıkar. Bu kısa bir zaman kesrinde olmasına rağmen rüyayı daha uzun bir zaman süresinde gördüğümüzü düşünürüz.

Gelelim şizofreniye. Hasta bilinçaltının olanaklarından yararlanır. Bunun sebebi , bilinçaltı ile bilinç üstü arasındaki duvarın ortadan kalkmasıdır. Bu mikrobik yada psikolojik nedenler sebebiyle olabilir. Seri katil bir şizofreni hastasını düşünün o kadar zekice davranır ki dedektifler bir türlü bulamaz. Ancak ekip çalışması ile yada bir dedektifin uzun zaman alan uğraşları ile ancak yakalanabilir. Çünkü hiç bir detayı atlamayan hastanın suçunun ispatlanabilmesi için ondan daha iyi olmak gerekir.

Sağlıklı bir insan bazı teknikleri kullanarak bu alana girip sistemli bir biçimde siber bilincinin olanaklarından yararlanabilir.

Bir arkadaşımın nişanlısı ile ayrılması sonucu oluşan bazı sorunlarını çözmeye çalışıyordu. Daha doğrusu ayrılmalarına sebep olan olay anının ayrıntılarını hatırlamak istiyordu. Bir öneride bulundum. Bunu kendi kendine uyguladı. Bana söylediği, olayı tüm detayı ile hatırlayabildiği ve ayrıntıları gözden geçirdiği idi ben bu olayın ayrıntılarını bilmiyorum. Bildiğim sadece ayrıldıkları. Uyguladığı teknik ile arkadaş suçun kendinde olmadığını anlamış ve bana vicdanının rahat olduğunu söylüyordu.

Siber bilinci daha iyi anlayabilmek için size bir örnek daha vereceğim: ilkokul mezunu bir kadın bir kaza geçirir ve komaya girer. Koma halinde iken, bazı Latince metinleri sayıkladığı dikkat çeker. İşin ilginç yanı ise bu sayıklama halinde söylenenlerin bir akademisyenin bilebileceği seviyede olmasıdır. Peki bu nasıl oluyor? Olayın aydınlanması, kadının yaptığı işin anlaşılması ile oluyor. Kadın bir üniversitede temizlikçi. Hoca metinleri yüksek sesle okuyor Metinleri profesörün odasını temizlerken farkında olmadan siber bilinci kaydediyor. Koma halinde iken kadının siber bilincinde depolanan bilgiler analitik bilincine gelip dudaklarından dökülüyor.

Bilgilerimizi ne kadar düzenli depoluyoruz? Bir market düşünelim. Neler var? Reyonlarda çeşit ürünler arz ediliyor. Raflarda eksilen ürünler depodan takviye ediliyor. Bunun öncesinde depoya mal girişi var. Bu döngülerin tamamını organizmaya benzetelim. Efor, yer değiştirme, iletişim, depolama ve yönetim üzerine fikirler üretelim. Depoya mal girişini organizmayı etkileyen çevresel etkenler olarak betimleyelim. Mal olarak da bilgiyi. Depolamada iyi bir işçilik yapılırsa; içecekler, kuru yiyecekler vb. kategorilerine göre yerleştirilir. Sonuçta reyonda eksilen malların yerine konulması için daha az emek gücü gerekecektir. Bu ise iyi bir yönetim ile olur. Sistem oturtulursa yönetim için daha az zaman gerekecektir.

Bilinçaltının programlanmasında etkili olan, yaşam boyunca alınmış olan iletilerdir.Beynimizde de yeterli bilgi düzenli bir biçimde yerleştirilmiş ise yani çevresel etkenlerle düzensiz biçimde yüklendiğimiz bilgiler sistemimiz ile düzene sokulmuş ise; bilgiler daha hızlı ve doğru bir biçimde kullanıma hazırdır. Bu iyi bir yönetim tabirimize karşılık düşer.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: çok güzel
Gönderen: Sevgili Özbek / , Fransa
15 Ağustos 2011
önemli bir konu anlasilir sekilde yazilmis. çok güzel ve kocaman tesekkürler...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsanın Doğa İçinde Kendisini Var Etmesi
Bilimin Işığında Doğayı ve Evreni Doğru Kavramak
Küresel Felaket Senaryoları ve Gerçekler.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Git Kendinde Kaybol Arama Beni [Şiir]
Keşiş Dağında Erguvan Kokusu [Şiir]
Müşküre [Şiir]
Topraktan Gelen Sesler [Şiir]
İçimde Bir Şiir Ölüyor [Şiir]
Yavaş Yavaş Ölürler Neruda"yı Nazım"ı Tanımayanlar [Şiir]
Hava Kar Yağıp Buz Kesiyor [Şiir]
Kayıp Şiirler Şehrinde Yitirdiklerim [Şiir]
Geceye Saçlarından Dökülenler [Şiir]
Filler ve Çimen (*) [Şiir]


Taner SARGIN kimdir?

Yakamozları yazmaktan çok, içine girmemin getirdiği duyguyu yazmayı tercih ederim.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Taner SARGIN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.