Kadınlar Üzerine
(Canip Doğutürk) 14 Mart 2012 |
Toplum |
| |
Bu zıtlıkların bir ucunun arşa bir ucunun batağa saplandığı toplumlarda haktan, kadın haklarından söz etmek iyimserlik olur. Burada kültür ve sanatın dibe vurduğu bir yaşam biçimi sergilenir; birileri her şeylerini satarken; birileri de hep alır. Ahlaktan, onurdan, erdemden söz etmek olası değildir.
|
|
Sivas Vahşeti Üzerine
(Canip Doğutürk) 13 Mart 2012 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Bir toplum gericiliğin karanlık bataklığına bir kez batarsa, bir daha kolaylıkla o karanlık bataktan çıkamaz ve her gün kendinden farklı düşünen aydınlarını katlederek daha da bataklığa saplanır.. Burada bu karanlığı savunan güruhun bey...nini bozan neydi? Asıl sorgulanması gereken anlayış bu iken; birkaç çaresiz insanı tutuklayıp sorgulamak, ayrıca insanlığa karşı işlenen bir ayıp ve ayrı bir suç! Çünkü kendine hakaret edildiğini düşünen o birkaç insan yerine asıl suçlu bu hoşgörüsüzlüğü ve yalnızlığı o insanlara dayatan sistemdedir.
|
|
Eğitimin Çıkmazı Üzerine
(Canip Doğutürk) 14 Mart 2012 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Eğitim tarihimizde, Halk Evleri ve Köy Enstitüleri, toplumdaki eğitimin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Bu kurumların varlığı eğitimin öncesi ve sonrası arasındaki farklılığı net bir şekilde gösteriyor. O zamanki sistemle birlikte sorgulandığında, Cumhuriyet döneminin eğitim alanında yaptığı devrimlerin önemli yansımaları olarak bu oluşumların; gelişmiş dünya ülkeleriyle paralel, yeni siyasal yapılanma ve yeni üretim biçimleri önerileri bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Bu kurumların varlığından rahatsız olanlar hemen müdahale edip kapatılmasına karar verdiler. Onun yerine sisteme uygun, uysal kişiler yetiştiren bir sistemi var ettiler.
|
|
Yılmaz Güney, Castro, Stalin, Kızları ve Halk Üzerine
(Canip Doğutürk) 27 Mart 2012 |
Yaşam |
| |
İnsan düşünür ve eninde sonunda şöyle der: Böylesi sınıflı bir toplumda, böylesine haksız işleyen sistemlerde ailenin kendi içinde bölünmesinden; çocuğun babasına, annenin oğluna vb. küskünlüğünden, kızgınlığından daha doğal ne olabilir. Bu küreselden toplumsala, toplumsaldan bireysele kadar her geçtiği yeri talan eden bir bozuk makinedir aslında: majörden minöre sıçrayan, sirayet eden yalandır. |
|
Terör Üzerine
(Canip Doğutürk) 27 Mart 2012 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
İnsan: korkak, cesur, kahraman, savaşçı ama düşman ama dost, sevgi ve nefretin çatışmalı macerasının baş aktörü… İnsan-insan çelişkisi ve insan-doğa çelişkisi: insanın insanla savaşımı ve insanın doğayla rekabeti: tarihin döngüsü bu sonsuz ikilemin devinimleriyle doludur. |
|
Düzen Üzerine
(Canip Doğutürk) 27 Mart 2012 |
Yaşam |
| |
Hırsız Çeşitleri Üzerine
Hırsızların Düzeni Üzerine
DÜZEN ÜZERİNE
|
|
'Arabesk Yavşaklığından Utanıyorum’’üzerine
(Canip Doğutürk) 6 Nisan 2012 |
Toplum |
| |
Geriye dönüp baktığımızda haksızlığa, yozlaşmaya, çürümüşlüğe, arabesk yavşaklığına karşı duran; halkın iyiliği, güzelliği için onun değerlerini evrensele katmaya çalışan sanatçıların sürgün yediğini, hapse atıldığını ve daha kötüsü yakılarak öldürüldüğünü görürüz. Yani bizim arabeskimiz (!) evrenseli dışlayan; ırkçı ve ümmetçi bir anlayışın sonucudur. |
|
Düşünen Adam’ı Kim Delirtti?
(Canip Doğutürk) 4 Nisan 2012 |
Toplum |
| |
Tüm bu bilgiler ışığında asıl sorun şu; temsiliyet meselesi, yani bir yeri anlatan herhangi bir şey, bir yere konulan bir heykel orayı simgeleyen, temsil eden bir özelliğe bürünür ve bu çok güçlü bir görsel, işitsel ya da yazınsal bellek oluşturur. |
|
Yaşama Davet Üzerine
(Canip Doğutürk) 6 Nisan 2012 |
Yaşam |
| |
Savaş, akla gelen her şeye sahip olmak ve bunları ‘öteki’ nden korumak için, gücü elinde tutmak isteyen; cehaletle yoğrulmuş bir üstünlük duygusuyla saldırganlaşan insan ya da toplumların yakalandığı korkunç bir hastalık halidir. |
|
Duvarlar Üzerine
(Canip Doğutürk) 6 Nisan 2012 |
Yerler |
| |
İnsanoğlunun gelişmesiyle orantılı biçimde; özel alanı kamusal alandan ayırmak, kamusal alanı kendi içinde düzenli ve kullanışlı hale getirmek ve elbette ‘biz’ ve ‘öteki’ arasında büyük ve güçlü ‘sınır’ ları oluşturabilmek için kilometrelerce duvarlar örüldü; malzemeler ve biçim değişse de ‘duvar’ ların yarattığı olumsuz algı bizi düşünmeye çağırıyor! |
|
Kamu Alanları ve İnsanın Tutsağı: ‘insan’ Üzerine
(Canip Doğutürk) 13 Nisan 2012 |
Toplum |
| |
Geniş meydanları, tüm şehrin sana gülümsediği büyük parkları olan bir kentin yok ki! Kendi şehrini bir kral gibi seyredeceğin taştan heykellerin yok ki senin! Kendinden kaçmak istediğinde, yorulduğunda ve özlediğinde buluşabileceğin bir ormanın yok; ağaçların sesini dinlemek istiyorsan vermen gerek iki lirayı! |
|
Obezite Üzerine
(Canip Doğutürk) 14 Nisan 2012 |
Yaşam |
| |
Yaşadığımız çağa ‘mısır çağı’ da denilebilir. Çünkü yediğimiz et: mısırdan, ekmek mısırdan içtiğimiz içecekler mısırdan yapılıyor. Yani raflarda gördüğümüz yüzlerce ürünün ham maddesi mısır bitkisidir. Mısır sektörünü elinde bulunduran güç ise; her şeyi elinde bulunduran insanlığın gidişine yön veren en büyük emperyalist güçlerdir. |
|
Nâzım Hikmet Ran Üzerine
(Canip Doğutürk) 4 Haziran 2012 |
Toplum |
| |
Nâzım Hikmet’in düşüncelerine inanan insanlara sözüm: Bırakın olduğu yerde kırılmadan, dökülmeden saygı görsün, dünya emekçileri adına ’’rüzgâra karşı’’ yürüsün. Materyalist ya da metafizik dünya görüşü yanlılarının her ikisi de: evrende her yerin aynı olduğunu düşünürler. Biri doğa adına, diğeri tanrı adına, bu iki görüşte de insanın bedeninin nerede gömülü olduğu o kadar önemli değildir. Önemli olan insanın düşüncelerinin aydınlığının ne kadarının insanlara ulaştığıdır. |
|
'Kürtaj' ve Yaşam Hakkı Üzerine
(Canip Doğutürk) 18 Haziran 2012 |
Toplum |
| |
İnsanın kendi bedeni, kendisinde saklı ve özeldir. Kendisinden başka hiç kimseye, hele devlete ait olamaz. Eğer ki devlet insan bedenine, insanın ruhuna ve bedenine ait bir karara böylesine bir müdahale yapıyorsa ve bunu kamusal alana taşıyarak yaptırım gücünü artırmaya çalışıyorsa bunun adı doğrudan faşizmdir. |
|
|
APTAL ŞARKI
Ana,
gümüş olmak istiyorum
Oğul,
çok üşürsün sonra
Ana,
su olmak istiyorum
Oğul,
çok üşürsün sonra
Ana,
yastığına işle beni
Oğul,
olur hemen şimdi
Söz: Lorca
Çeviri: Sait Maden
Müzik: RUHİ SU
|
|