|
Seni Çok Seviyorum
(savaş altuğ) 28 Temmuz 2009 |
Aşk ve Romantizm |
| |
 Kimsesiz sandığım bir mevsim gidiyordu gözlerimin önünden. Ellerimde sahipsiz her gecenin yorgunluğu. Taş duvarların üzerinden gölgeler büyüyor yalnızlığıma. Aklımı başımdan alan bir rüzgar gibi dokundun tenime. Yüreğime yüreğini koydun. Yüreğim oldun.
Daha ilk günden ısınmıştım sanasanki gökyüzüm senyağmurlarım sendindüşmeden içimdeki yalnızlığın kumsallarına.Denizleri senin için renklendirdim benbulutları senin için yakaladım. Sanki en ufak bir rüzgarda savrulacak gibi değildim uykusuzluklarına.
Sen gitmedin kigerçek ötesiydin bendeki her zamana. Tuttum ellerindensaçlarının kokusunda büyülendim dudaklarına. Islatmalıydın beni yağmurlar gibi. Öpmeliydin içinden geldiğince.
Ben o zaman sen olurdum karışmadan nefes alıp verdiğim bir şehrin monotonluğuna.
Çalışma masamda yanan mumun alevinde şekillendi hayalin. Uzun uzun seyrettim. Dokunmak istedim ama beceremedim. Akşama koşan ayakların altında kızgın asfalt gibiydim günden arta kalan. Güneş haber vermezdi çekip giderken. Bir sessizliği kalırdı eve kapanan yüreklerin birde seni bana özleten hayalin. Kendi yüreğimi senin ellerine bırakırken.
Zamanı hep peşime taktım.Bir başka yere gitmenin olanaksızlığını tartışıyorum kendimle. Gitmeyeceğimi biliyorum. Belki de ellerinin sıcaklığından olsa gerek. Ben her sahipsiz mevsimin kimsesiz gecesinde seninle bütünleşiyorum. Basit gelecek belki tüm anlatamadıklarım. Bir şeyi çok iyi biliyorum sen anlayacaksın günü gelecek. Bu saadet hiç ölmeyecek |
|
|
Sıradan Bir Gün
(savaş altuğ) 27 Temmuz 2009 |
Anı |
| |
 sıradan bir gün değil…
Bir kabusun ortasından başlıyorum, içim biraz uyku istiyor, aleni sevişmek az biraz da…
Yine geçici sahiciliklerin dokunuşlarıyla evcilleştiriyorum kendimi, masalım her geçen gün daha da kalabalıklaşıyor ama gözüm hiç birini ısırmıyor…
Keyifsiz bir yağmur düşüyor toprağın çıplak göğsüne, ardında getirdiği karanlığın içine sızıyorum, şarap ikram ediyor bana
kırmızı…
Bu daha arzulanır kılıyor her şeyi, sessizim ve tehlike sınırındayım.
İçime bakıyor,
elimi yakaladı, yine yakalandım…
Yakalandığım zamanlarda hep dağılıyorum, şarkılara karışan aşkın intihar sesleri, depresif soluklu sevişme sahnelerime eşlik ediyor. Bu boktan dünyanın acıya, sevişmeye, intihara meraklı çocuklarından biri oluyorum, boyumdan büyük yaşadıklarım, seviyorum, ölüyorum, sevgilinin dudaklarında kesiyorum bileklerimi...
Ne çokum-ne de yok…
Sahi sanılan yanılgılar için belki ben bir kaç saniyelik baş dönmesiyim... |
|
|
Aykırı Düşünceler
(savaş altuğ) 27 Temmuz 2009 |
Başkaldırı |
| |
 Herşey gelen bir ekleme talebiyle başladı,ilk anda profil fotoğrafına bakınca bunun bir fake olduğunu düşündürdü bana çünki gerçek olamayacak kadar güzeldi.Kabul etme nedenim güzelliği , gerçek yada sahte olup olmadığı değildi eklemeyle gelen nottu ''sizi tanımak istiyorum lütfen'' lütfen vurgulanmış ve büyük harfle yazılmıştı..
Talebi kabul etmemden sonra ki geçen 2 hafta içinde ne bir msj, ne bir yorum sadece derin bir sessizlik oldu..bu sessizliğin içinde yoğun bir şekilde izlendiğim hissine kapıldım, nedeni yok sadece bir histi bu..
Nihayet 2 hafta sonra bir msj geldi :
-''çok etkilendim :)
Bu kadar..
Neden etkilenmişti benden mi? yazdıklarımdan mı?
cevabım gecikmedi
-bende ;)
Evet ben gerçekten etkilenmiştim ''resimdeki senmisin ? yada neden etkilendin ? diye soramıyordum.sonra yine bir sessizlik ve yine bir msj.
-birlikte bişeyler içermiyiz?
Hiç düşünmeden
-yer ve zaman,
diye cvp verdim..Nedenini bilmiyorum yaşadığım olumsuzluklarmı ? yoksa duygusal boşlukmu bi kaçışmı hiçbir fikrim yok açıkçası ..sadece beni ona çeken inanılmaz bir gücün varlığıydı bildğim.
ne msn ne wepcam birkaç resimden ibaret birbirini tanımayan 2 kişiyiz şu ana kadar .
İçimde korkuyla karışık bir heyecan ve bir dolu soru dolaşıyor kafamın içinde ..
Ertesi gün;erkenden kalktım duş alıp ayak üstü bişeyler atıştırdım ve hazırlanmaya başladım
-aman tanrım heyecandan ölücem nerdeyse, kalbim yerinden çıkacak,bu nasıl bir duygu patlaması bu nasıl bir adrenalin,üstelik buluşacağım kişi bir kadın nasıl olurdu bu acaba derinde biyerlerde saklı kalan duygularım mı vardı bilemiyorum karmakarışık duygular içindeyim.
yoksa.. yoo yoo hayır lütfen erkek olmasın kendimi çok kötü hissederim diye düşünüyorum :(
saate bakıyorum- yaa daha tam bir saat var offf zaman geçmek bilmiyor sanki inat edercesine,tekrar ayna karşısındayım
-biras abartlımı giyindim acaba sade siyah dar diz üstünde biten bir elbise ince bantlı yüksek topuklu ayakkabılar dağınık toplanmış saçlar hafif bir makyaj.
-güzel görünüyorum yaa :))
son 20 dk evden çıktım. gideceğim yer yakın deniz kenarında ama gözlerden uzak bir bistro
içeri giriyorum bir kaç çirf gözüme çarpıyor ilk anda, nerde diye soran gözlerle bakarken denize yakın bi masada tek başına oturan uzun kumral saçlı hafif kısık gözleri ve muhteşem dudakları olan bi kadın bana doğru bakıyor ve gülümsüyor
kalkıyor ve bana doğru yürüyor
--bennu ?
-betül ?
-memnun oldum diyorum
-ben daha çok diyor ve ekliyor -yanılmamışım :)
-bende diyorum ;)
Bu görüşmenin nedeni neydi ,tanışmak ? konuşmak ? sevişmek ? iyi ama karşımda bir kadın var,tamam tanışalım, konuşalım da, sevişmek neyin nesi..
saniyeler içinde o kadar çok soru dolaşıyor ki kafamın içinde..
-ne içelim diyoruz aynı anda ve yine aynı anda -cin (gorgon)
tanrım iyice kormaya başladım
-bu ne böyle ?
gülüyoruz :))) vee..
- sana yanılmadığımı söylemiştim değilmi diyor gülerek
şaşkın bi şekilde evet diyorum açıkçası bende yanılmadığımı düşünmüştüm aynı anda ve bu ikiz davranışlar şakınlığımı 2 ye katladı ne yalan söyleyim :)
tekrar gülmeye başlıyoruz :))))
Bir anda karşımda özel bir kadının oturduğunu ve hayatın içinde özel bir yolculuğa başlayacağımızı fark ettim ..
Ve bir kez daha anladım ki..
''AŞKIN YAŞI VE CİNSİYETİ YOKTU''
( bu yazı ilintili kişiden izin alınarak yazılmış ama adı değiştirilmiştir )
|
|
|
| şiir...........şiir...sevgi ve AŞK.
|
|
