Kötü bir barış, iyi bir savaştan daha iyidir. -Puşkin |
|
||||||||||
|
tam iyi oldu derken bir yanı, sevinmeye fırsat verip soluk aldırmıyor bir derin ohh be deme yeniden, başka bir sorun doğuruyor... lakin bir ilişki böyle mi olmalı? hep bir taraf mı diğerini anlamalı? anlamaya çalışmakla, anlamak aynı şeylerde değil. anlamak ; besbelli kendini o kişi yerine koymak, onun açısından bakmak, görmek, düşünmek, hissetmek hele de dünyası farklı ise onun dünyasına girerek onun penceresiz duvarından dışarıyı görmeye çalışmak...çok zor şey bu anlamak olayı. başlı başına diğeri olmak diğeri saymak kendini. insansın işte. dönem geliyor anlaşılmak istiyorsun.dostun, yakınında değil hani bir sevgili tarafından...zamanını harcadığın kişiden ve beklentilerin olandan,onun sıkıntıları, sorunları zaten var benimkilerle ilgilenmesin anlatmayayım, diyorsun diyorsun diyorsun da ama da dediğin anlar oluyor maddi de değil hani manen anlamaya çalışması dahi sana dehşet ilacımsı gelecekken: -uykum var canım, anlayamadım ya... boş ver atlatırsın belki de sandığın gibi değildir. kelimeleri küfür oluyor ve seni daha da üzüyorsa orada durdum işte içimde anlam veremediğim bir öfke var...neden beni kullanıyorsun duygularımı ,senin hayatında yapamadıklarını kolayca becerebildiklerimi, seni anlama kapasitemi,... kolay değil canım öyle yıllarını ve düşünme yetilerini duygunla, vicdanınla harmanla da anlayabil hadi birini .... bunca üzüntü içinde herşey karşılıklımı ki diye birde kendimi vuruyorum içten içten.değil elbet, ama birini anlamak için hele ki sevdiğin denen kişiyi kıçını neden yırtıyorsun o zaman ?elbet anlaşılmaktır karşılığı...ve adına anlaşmak denmiyor mu? cevaplar gitgide acıtıyor beni ve en sonunda haykırıyorsun -bana bir daha sorunlarınla gelme ne kadar da basit, yavan bir cümle ve bir o kadar da can yakıcı.şimdi bu ilişki bitmiş demek oluyor kanımca da bakalım anlamaya çalışacak mı olanları... -hastayım ben, yarım bir insanım bunları benden bekleyemezsin ...cevaba bak dil bir karış, sıkışınca... sorunsuz biri yok mu bu dünyada, hep mi bana denk gelir alengerli olanı... buradan çıkan sonuç ne acı.. zaten ayağı olmayan birine koltuk değneği olmaya çalışırken, bir gün ona yaslanmayı denediğimde birlikte yuvarlandım, ben, düştüğümde beni tutamadığı için ona kızıyorum, O da zaten bacağım yok biliyorsun diyor gelde işin içinden çık.. mıknatısım mıknatıs...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © savaş altuğ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |