..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Kütüphaneler - Yıldızlar

Didem Duruöz - Yıldızlar
Site İçi Arama:


- YILDIZLAR -

Duyguların Dünyası




  Aşk"a Geldin, Hoş Geldin!.. (Vildan Sevil) Aşk ve Romantizm 

Akla teslim olmamış, aklı dışlamamış bir sevgi… Rastlamadığı ve rastlamadığın bir güven umudu. Apaçık, hesapsız kitapsız “Acaba?”lardan uzak sözler… Konuşulmadan konuşmalar… Bakmadan bakışmalar… İzinsiz izinler… Sınırsız sınırlar… Sınırlı sınırsızlıklar… Sevinçlerde ve acılarda ikircimsiz buluşmalar…

  Farzederek Yaşayamazsın (Kâmuran Esen) Bireysel 

Yaşamdan bir kesit......

  Bizmi Olmayı Öğrendin Yoksa (Sinan Yıldırım) Aşk ve Romantizm 

Hani bazen anlatırdınya içinden geçen duyguların sen anlatmaya başladığında nasıl arka kapıdan çıkıp, kaçıp, kaybolup gittiklerini. Arkalarında ne bir iz nede bir işaret bırakmadan yok olduklarını

  Üvey Sevgili (ÖzgeCan) Aşk ve Romantizm 

Sonrasızlığa öncelik tanıyan eksik bir teşebbüs aşkımız.. Bir köprünün iki ayağı gibiyiz; bir araya gelsek, yıkım olur!

  Ses Kokusu (Serpil Başak) Aşk ve Romantizm 

Biliyor musun, sesin çok güzel kokuyor” dedi, bir gün. Kalakaldım. Aptallaştım. İki üç kez, içimden yineledim, dediklerini. Yine de anlamsız bir boşluğu delemedi söz.

  Şimdiki Zamanın Hikayesi (ESRA VIZVIZ) Bireysel 

bilmem yazıları tanıtmaya gerek var mı? Hele ki bu kadar kısacıkken.

  İki Eski Kayakçının Son Mektupları (Hulki Can) Anı 

Bir zamanlar uzak dağların buzulsu kokularını taşıyan, karları savuran, hülyalı fırtınaların durmadan kaynaştığı çok yüksek tepelikler, geniş yaylalar vardı. Bu bomboş tepelerin en yüksek noktası Erciyes Tanrı katına basamak, Tekir yaylası tapınak, kayak da yaşamın ta kendisiydi. Ne alınlarda çizgi, ne gönüllerde kaygı vardı. Rüzgarlar kanatları, karlı dağlar yuvalarıydı.

  Kapı... 1. Bölüm (Esin Yardımlı) Deneysel 

Kapıya biraz daha yaslandı. Farklı bir dünyada yaşamayı gerçekten çok isterdi doğrusu... Kapı koluna dirseğini dayayarak zile dokundu, çalmadı ama... Ve bir anda kapının içine geçti.

  Aydınlıktaki Karanlık ve Karanlıktaki Aydınlık (Esin Yardımlı) Deneysel 

Ama hayır, kız atlamıyor. Tersine, aşağı bakan gözleri artık pencereye yapışmış olan kendisine dikilmiş. Konuşmadan, yüzündeki ifadeyi değiştirmeden, gözlerini kırpmadan bakıyor uzun uzun. Sonra odasına giriyor. Penceresini kapıyor ve ışığını söndürüyor..

  Josef'in Öyküsü: Sinsi Yaprak Bitleri ve Su Kabarcığı (Esin Yardımlı) Çocuk 

Ama Josef bunu önemsemedi ve hemen pijamasının cebinde hep duran sihirli sarı ipliği aldı. Bu ip sihirliydi, iğne olmadan kendi kendine yırtılmış bayrağı dikebilirdi yani...

  Altın Çocukluk (Ali Osman Öztürk) Çocuk 

Alkol, sen nelere kadirsin!

  Ölüyorum (Şenol Durmuş) Varoluşçuluk 

Esiri olduğum bu zevk aleminde geçirdiğim süreyi düşündüğümde, kırılıyorum. Aileme ancak bu sürenin onda birini ayırdığımı biliyorum. Gerçeğin farkında olmadan, hatta gerçeği bilsem de hemen unutuyorum. Korkuyorum gerçekle yüzleşmeye..

  Karakol (Şenol Durmuş) Yeraltı 

Bekçinin bağırmasıyla insanlar yangından kaçarcasına hemen uzaklaşıyordu. Semt halkının çoğunluğu bu kuralı biliyordu... İkaz edilenler büyük ihtimalle bu semtin yabancısı olmalıydı... Bunu düşünürken gevrek gevrek gülüyordu bekçibaşı Kemal.Az sonra karakoldan çıkan bir polis bekçinin yanına geldi.Polis memuru telaşlıydı...

  Soluk (funda kipural) Aşk ve Romantizm 

Önce ayaklarını sürükledi adam, bedenini taşıdığından haberi yok gibiydi. Hem orada olmayı hem de uzağa çok uzağa gidebilmeyi diliyordu en derinden, kendi bile farkında değildi. Küçük yürekli kadın anladı yoksunluğunu, yoksunluğundan doğan hoyratlığını adamın. Bu kadar çıplak bakan bir çift göz görmeyeli ne kadar olmuştu. Ne olmuştu da bakıyor, görmüyordu bu rengarenk hayatı. “Heyhat” dedi içinden kadın, “sancı ancak dinlenirsen diner, git bu gözlerden olabildiğince uzağa, basıncı düşük bir yerlerde eyle yaşam denen ne kadar sefa varsa.”


 

 



 






| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yaratıcı Yazarlık | Akademika Kitabevi

| Katılım | Okur Üyeliği | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Sahne Arkası |

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.