..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




6 Şubat 2011
Rüşvetçilikte Sorunlar  
Mehmet Önder
Kapıdan her çıkan “Rüşvetsiz iş görülmüyor!” diye yakınınca, insan ister istemez ceplerini yoklamaya başlıyor.


:AGAC:
RÜŞVETÇİLİKTE SORUNLAR


Kapıdan her çıkan “Rüşvetsiz iş görülmüyor!” diye yakınınca, insan ister istemez ceplerini yoklamaya başlıyor.
Adamın karşısına beş parasız dikilmenin utancını düşünebiliyor musunuz? Tıpkı beleşçi gibi! “Paran pulun yok, adamım diye dolaşıyorsun” diye bakmazlar mı insanın yüzünüze.
Söylediklerine göre arada hediyeci olmayan da çıkıyormuş. Nerede bende o şans da, yine de “Aman ha! Bir de suçlu düşersin, alıştıra alıştıra” uyarılarını yabana atmamak gerek.
     Gerçi o kadar da bilgisiz değiliz. Parayı elime alır, yelpaze gibi savurmaya başlarım; adam rüşvetçiyse havada kapar. Değil de “Bana rüşvet mi teklif ediyorsun” derse; “Serinlemek de mi suç oldu birader” diye çıkışıp yükümü yukarı yığarım. Hani, çok da kolaydı ya. Neyse, zaten zor işler de hep beni bulur.

     …
     
Bizim Fuat olacaktı şimdi; öğretiversin şıp diye işin sırrını. “Avrupa’da bile rüşvet verdim” diye şişinir dururdu ya, koyduysan bul şimdi; kırk yılda bir hayıra girecek!
Çaresiz, hiç bir ön hazırlık yapmadan daldım içeri. Kapıdaki görevli, işimi ortadaki gençten memurun yapacağını söyledi. İlerledim, karşısına dikildim. Bir ara başını kaldırdı; işaretle dosyamı gösterdim. Bir hareket yaptı; dur mu demek istedi, yoksa defol git mi, anlayamadım. Her olasılığa karşı bekledim. Başını bir daha kaldırınca ayakta durduğumu görüp kızdı:
- Otur! Sırık gibi karşımda dikilip durma.
Sırık mı? Bak bu çok hoşuma gitti. Ben kısalıktan yakınırken o boylu poslu görüyor demek ki. Eğer rüşvetçiyse, bu bile vereceğim hediyeyi helal ettirmeye yeter.

     …

Şimdi hediyeyi hangi yöntemle vereceğimi düşünüyorum.
      Öncelikli sorun rüşvetçi mi değil mi? Artık şansımızı deneyeceğiz. Başlasın denemeler: Kağıt parayı sağ elimin altına sıkıştırıp bir hamle yaptım, göz göze geldik. Korkup geri çektim. O da yumruk mu atıyorum sandı ne:
- Dövecek misin beni?
Haşa! Dövmek de ne demek efendim. Becerebilsem rüşvet verecem de, nerede o yetenek. Daha önce de hiç hediye alaveresi yapmadım ki.
İlk hamle başarısız. Artık hiç kuşkum yok, rüşvet vermek deneyim işi, hatta bir sanat.


Bir ara sağ yanağını kaşıdı. “Hah tamam” dedim, sağ cebime koy demek istiyor. Bu ”İstemem yan cebime koy”un değişik bir türü olmalı. Ama madem öyle, insan sağ cebini şöyle biraz öne çıkarmaz mı?
Rüşvet işi bu. Verebileni var, veremeyeni var. Alışkını var çekingeni var.
Bir ara da işaret parmağını burnuna soktu. İki boğumunu birden. Bu haliyle de “Herkes ne alırsa, ben iki katını alırım” demek istediğini düşündürüyor. Üstelik hızlı hızlı karıştırması da, çabuk ol işareti gibi.
     
Memleket olarak geri kalmışız diyoruz ya, doğru, işte geri kalmışlık! Bir iletişim sistemi, ortak bir dil oluşturamamışız hâlâ. Adam iki katını istiyor, benim rayiçten haberim yok.
Önce eğitim, sonra yine eğitim. Öyle “Benim memurum işini bilir!” demek yetmiyor.

     …


Tam ben yeni bir hamleye kalkışacağım, bir anda aklına çok önemli bir şey gelmiş gibi yerinden fırladı. Soluğu köşedeki telefonun başında aldı. Gizlemek için sol eliyle ağzını kapattı, başını sürekli sallamaya başladı. Karşı taraftaki ne anlatıyorsa bu da hem konuşuyor hem de denemeler yapıyor. Önce telefonu boynuma kıstırdı, sol elini “Ver” der gibi uzattı. Sonda sağ eliyle uzattığı sol eline bir şaplak vurdu.
Ardından belini sağa kavis yaptırıp, pantolonunun sol cebini, çerezciden çay bardağı ölçüsüyle çekirdek koyduracakmış gibi açtı, sonra bundan da vazgeçti.
En son iki eliyle dosya açma ve sağı solu kollayıp hızla kapatma deneyi yapıp telefonu da kapattı.
Dönüşte aynı şeyleri sözde belli etmeden tekrar tekrar denedi. Ben de bir kaç girişimde daha bulundum, olmuyor. Ne o almayı becerebildi ne de ben vermeyi…

      …

Anlayacağınız rüşvet vermek de almak da zor iş.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.