..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Mehmet Önder




22 Ocak 2011
Yıldızcı Karınca İle Yeşil Kertenkele  
Mehmet Önder
Bir zamanlar bir Yıldızcı Karınca varmış.


:BCFJ:



YILDIZCI KARINCA İLE YEŞİL KERTENKELE


      Bir zamanlar bir Yıldızcı Karınca varmış. O denli çalışkan bir karıncaymış ki, kış gelmeden bütün yiyeceğini toplar, odun deposunu da ağzına kadar doldururmuş.
      Yıldızcı karınca gökyüzünü, yıldızları seyretmeyi çok severmiş. Akşam yorgun argın işten geldiğinde yemeğini yer, bahçedeki şezlonguna kurulur yıdızları seyredermiş. Hangi yıldızın nerede olduğunu da bir çoğunun adını da bilirmiş. Zaten bundan ötürü Yıldızcı Karınca derlermiş ona.
     Bir gün evinin yakınında bir yere Yeşil bir kertenkele taşınmış. Yeşil Kertenkele iri mi iriymiş. Kocaman ağzı, çok daha kocaman da karnı varmış. Çok kibar biri olan Yıldızcı Karınca yeni komşusunu ziyaret etmiş, onu da evine davet etmiş. Ne var ki bu ziyaretten sonra başına gelmedik kalmamış. Yıldızcı karıncanın kilerinin, odun deposunun tıkabasa dolu olduğunu gören Yeşil Kertenkele her gün gelmeye başlamış.
     Yeşil Kertenkelenin ne karnı doymak biliyormuş ne de azbuz odunla ısıtılması mümkünmüş. Yıldızcı Karınca birgün kilere, odunluğa bakmış, daha kışın en soğuk günleri gelmeden yiyecekler yarıya, odunların ondan da aşağıya düştüğünü görmüş.
     “Bu gidişle çoluk çocuk kış kıyamette aç kalırız, soğuktan da donarız. Karda kışta nereden yiyecek bulur yeriz, odun bulur ısınırız?” diye kara kara düşünmeye başlamış.
      Ama Yeşil Kertenkele’nin hiç bir şey umrunda değilmiş. O her gün gelmeye, pişkin pişkin de “Be Yıldızcı, sen konuklarına böyle mi davranırsın. Yiyecek bir şey yok mu bu evde? Hem odun at bakayım şu şömineye” diye diye isteklerini sürdürüyormuş.
     Yıldızcı rahatsız olmasına rahatsızmış ama, korkuyormuş da. Haydi her şeyi yedi bitirdi, odunları yaktı ısındı. Her şey bitince “Sırayla sizi de yiyeceğim. Eşyalarınızı da yakıp ısınacağım” bile dermiş bunun böylesi.
     Bir gün sabrı iyice taşmış, kardeşlerine bir haber uçurmuş. “Ağabeylerim, kardeşlerim” demiş “Başımız belada. Durum böyleyken böyle !” Şaşkınlık içinde kalan kardeşler, hemen bir çare düşünmüşler. Yüzlercesi binlercesi bir araya gelip Yıldızcı’yı ve ailesini Yeşil Kertenkele’den kurtarmaya karar vermişler. Karıncalar o akşam topluca pusuya yatmışlar. Bakmışlar ki, Yeşil Kertenkele, şarkılar söyleye söyleye, dans ede ede kapıya dayanmış:
“Be Yıldızcı, sen ne biçim ev sahibisin, kapını konuklara kapalı mı tutarsın?” diye bağırmaya başlamış ki, yüzlerce binlerce karınca saldırıp, her biri bir yerinden ısırmaya başlamış. Sonra bir de bakmış ki, Yeşil Kertenkele’nin ısırılacak yeri bile kalmamış. Karınları da tıka basa doyan karıncalar, topluca yıldızları seyretmişler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Radyo Tiyatrosu
Para Herşeyi Öğretir mi?

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eşekistan
Çekinme Ye!
Döve Döve Demokrasi
Hükümet Yıkıldı
Kaybettiğin Dava Temyizden Döndü Mü
Eşek Anırır Biz Ağlarız
Beni Görünce İşleri Akkın Giden Adam
Dipnot Yapma Memet
Okumuş Adam
Fıkralar Yeterli


Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.