Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain |
|
||||||||||
|
Merhaba sevgili okurlar. Bugün 2010 yılı bitiyor. Acaba güzel ülkemin sıkıntıları da bitecek 2011 farklı bir yıl olacak mı merak ediyorum. Hem yılbaşının tarihi kökenini yazacağız hem de biten yıl ülkeden neler götürmüş gelen yıl neler vaat ediyor incelemeye çalışacağız. Yılbaşını köken olarak incelersek : Noel kelimesinin kökeni Latince natalis (doğum) kelimesidir. Bir diğer iddiaya göre Noel kelimesi, Galya dilinde (Keltçe) yeni anlamına gelen “noio” ile güneş manasına gelen “hel”in birleşmesiyle oluşmuştur ve “yeni güneş” anlamına gelmektedir. Noel kelimesi o devrin putperest toplumunda yeni yılın başlangıcında yapılan şenliklere ad olmuştur. Ayrıca Roma İmparatorluğu döneminde halk, mutlu bir olayı karşılamak ve kutlamak için, duygularını “noel, noel” diye bağırarak dile getirirdi. Noel kelimesinin kökeni ile ilgili bir diğer açıklama ise Fransızca “haber” anlamındaki “nouvelle” kelimesinden geldiğidir. Noel ayrıca Almanca'da “kutsal gece” anlamındadır. Günümüzde başta İngilizce konuşan coğrafya olmak üzere bazı batılı ülkelerde Noel anlamında kullanılan Christmas ve benzeri diğer kelimeler ise Yunanca Khristos (Mesih) ve Latince miss (yollanmış, gönderilmiş) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. "Yollanmış, gönderilmiş" kelimelerinin, İsa'nın Son Akşam Yemeği'ndeki son sözlerini sembolize ediyor olabileceği düşünülmektedir. Noel, Hristiyanlık'ta İsa'nın doğum günü olarak kutlanılır. İsa (d. M.Ö. 8-2 - ö. M.S. 29-36), Hristiyanlık'taki temel figürdür. İslamiyet'e göre peygamberdir. Doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili olarak kimi tarihçiler ve araştırmacılar farklı görüşler belirtirler. Hristiyanlık'ta Nasıra'lı İsa olarak da bilinir. Hristiyan kaynaklarında ve yer yer Kur'an'da İsa Mesiho larak anılır. İsa, Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye eyaletinde kendisi de bir Yahudi olan Meryem'den dünyaya gelmiştir. Hristiyanlık'ta ve İslamiyet'te tanrı tarafından babasız doğduğuna inanılır. Soyu, üvey babası Yusuf'a göre tayin edilir. Buna göre soyu Davud peygambere dayanır. İsa, Hristiyanlık'ta tanrının oğlu ve kendisidir. İnsan doğası ve tanrı doğası karışmazlar ve ayrılmazlar. İsa’nın doğumu, Hristiyan inancında tanrının yeryüzünde göründüğü gün anlamına gelmesi sebebiyle çok önemli bir gündür. İsa'ın doğumundan Kitab-ı Mukaddes'te yalnızca Luka ve Matta İncil'lerinde bahsedilir. Bazı iddialara göre İsa kış mevsiminde doğmamıştır. Luka İncili'ne göre İsa’nın doğduğu zaman çobanlar çayırlarda sürülerini otlatmakta idiler. Eski Ahit, kış mevsiminin, çobanların açık havada barınamayacak kadar yağışlı olduğunu söylemektedir. Bununla birlikte Hristiyanlık'ta Eski Ahit olarak anılan Tanah, İsa'nın doğumundan önceki yaklaşık 12 yüzyıllık süreçte Yahudi din adamları, din büyükleri ve alimleri tarafından yazılmıştır. Bazı kaynaklara göre Vaftizci Yahya Yahudi Fısıh (mayasız ekmek) bayramında yani 15 Nisan’da doğmuştur ve Vaftizci Yahya'dan altı ay sonra doğan İsa'nın Ekim ayı içinde doğmuş olması gerekir. Roma İmparatorluğu'nun Hristiyanlığı kabul etmesi Roma İmparatorluğu, Roma İmparatoru Büyük Konstantin’in M.S. 313 yılında Hristiyanlığı kabul etmesinden önce putperestdi. Roma İmparatorluğu'nda 25 Aralık, güneş tanrısının doğum günü olarak kabul ediliyordu. Bazı kaynaklar İsa’nın doğum günü olarak 25 Aralık'ın seçilmesinin, 3. yüzyıl başlarında İsa’nın ölüm tarihinin 25 Mart olarak tahmin edilmesiyle bağlantılı olduğunu rivayet etmektedirler. Roma İmparatorluğu'nda İsa'ın doğumu anısına kutlanan bayramlarla ilgili en eski tarih olarak, 325 ve 336 tarihleri söz konusu edilmektedir. Buna göre Noel bayramı İmparator Büyük Konstantin'in saltanatının sonundan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. M.S. 354 yılında Papa Liberius, 24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan geceyi İsa'nın doğum günü yıldönümü olarak ilan etmiştir. Aralarında Ermeniler'in de olduğu Doğu Hristiyanları ise 6 Ocak tarihini üçüncü yüzyıldan itibaren İsa'nın doğumu olarak kutlamaya başlamıştır. Noel Baba Noel Baba (Santa Claus), özellikle Hristiyan dünyasında Noel kutlamalarının en önemli figürlerinden biridir. Hristiyan inanışına göre; M.S. 4. yüzyılda Anadolu'da Myra (bugünkü Demre-Antalya) yöresinde yaşamış olan Nikolaos adındaki Hristiyan azizi, Roma İmparatoru Büyük Konstantin'in rüyasına girdi ve idama mahkum edilen 3 subayı kurtardı. Bu olaydan sonra ünü gittikçe yayılan Nikolaos, zamanla Rusya ve Yunanistan gibi ülkelerin hayır kurumlarının, loncaların, çocukların, denizcilerin ve bazı şehirlerin koruyucu azizi olarak benimsendi. Çocuklara özel armağanlar getirdiğine inanılan ve Noel Baba olarak anılmaya başlanılan Nikolaos efsanevi bir kişiliğe büründü. Nikolaos'un Noel Baba haline sokulması ilk önce Almanya'da görüldü. Bu efsanevi gelenek zamanla Protestan kiliselerin çoğunlukta olduğu Avrupa ülkelerinde yayıldı. Sonra ABD'nin New York şehrine gelip yerleşen Hollanda'lı Protestanların Nikolaos'u iyilik sever bir kimse olarak anmaları da çok sevilmesine yol açtı. Ayrıca ABD ve İngiltere'de kutlanan çocuk bayramlarında da yer verilmeye başlandı. Geleneksel aile ve çocuk bayramı olarak kutlanan Noel yortusunun koruyucusu olarak kabul edildi. Noel Baba'nın şişman, neşeli, kırmızı ve beyaz piskoposluk giysileri içindeki tasvirleri Amerikalılar tarafından gündeme getirildi. Noel Baba olarak bilinen Nikolaos'un bazen yalnız, bazen yardımcısıyla ata binerek, bazen de sekiz Ren geyiğinin çektiği arabasıyla evlerin damlarında dolaştığı efsanesi yaygınlaştı. İnanışa göre sırtında içi hediye dolu bir heybeyle dolaşan Noel Baba evlere bacadan girer ve armağanlarını uslu çocukların ayakkabılarının ya da şöminede asılı çoraplarının içine koyar. Noel Baba, "yaşayan" bir folklorik olaydır. 2010’ a son söz ; ne yazıyoruz sonsöz olarak sana biten yıl, Parti başkanı ne derse el kaldıran milletin vekili olamamışları mı, Manisa’da öğrencilerini tehdit eden rektörcüklerimi, yumurta atan çocuktan şikayetçi olan ama teröristi davul zurnayla karşılayanlarımı, dayak yiyen öğrencinin kimden hamile kaldığının peşine düşen Bülent ARINÇ gibi siyasilerimi, milletimin değil de partilerin valisi olanlarımı, deniz feneri yolsuzluğu belgeli iken araştırmayıp ta hala uydurma bir ergenekon davasıyla aydınlara ve ordumuza saldıranlarımı,açılım masalı ve demokrasi yalanlarıyla halkı bölünme noktasına getirenlerimi,Yahudi Soros’tan para alıp “Taraf” tutanlarımı, özgürlüğü sadece Türban zannedip başka her hakkın çiğnenmesini reva görenlerimi, halkın şans oyunlarına artan tutkusunu mu, gençliğin facebook, Twitter, Msn gibi sosyal paylaşım sitelerine bağımlılığını mı, halkın büyük çoğunluğunun açlık ve yoksulluk sınırı altında oluşunu mu, başların ayak ayakların baş olmasını mı, Erbakan’ın siyasete dönüşünü ve Çiller’in göz kırpışını mı,dizilerin hayatımızı esir alışını mı,her geçen an ABD’nin biraz daha boyunduruğuna girişimizi mi, yeni Osmanlı tuzağıyla Cumhuriyetimizin değerlerinin örselenmeye çalışıldığını mı, belediye kaynaklarının seçim kazanmak için tüketilmesini mi, AB kapılarına düştük diye havai fişekler patlatan AKP’nin hala kapıda bekletilişini mi, o kadar çok ki neleri yazayım son söz bitsin şu 2010. 2011’E ÖNSÖZ : Herkes kendi hayalindeki ülkeyi yazsın ben önsöz yazmayacağım bu yıl. Herkese mutlu yıllar dilerim. Saygılarımla!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Öner KARADAĞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |