..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Konuş ki seni göreyim. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Göktu Kara




30 Aralık 2010
İyi Yıllar  
Göktu Kara
Bir yıl daha bitiyor. Hayat yolculuğumuza bir yıl eksik olarak devam ediyoruz. Geriye dönüp baktığımızda bizde çıkan koku gül kokusu mu insanları mutlu eden, yoksa bir hiç mi?... Çıktığımız her basamakta öğreneceğimiz çok şey var, gönüllerini kazanacağımız bir çok insan..


:AEIB:
“Bir yıl daha ölür gün batımında
Düşerse bir karanfil”

Eskiden kalem ustaları mürekkebin olgunlaşması için ilginç bir yola başvururlarmış. İyi bir mürekkebin binlerce kez çalkalanması gerekirmiş, ama bunu yapacak ne sabır ne de ayıracak bir zaman varmış. Yani meşakkatli bir işmiş anlayacağınız.

Kalem ustaları da bu güç işten kolay bir şekilde kurtulmak için testilere doldurdukları mürekkepleri uzun bir yola çıkacak olan kervandaki develerin boynuna asarlarmış. Böylece deve kervanı gidip tekrar dönene kadar mürekkep binlerce kez çalkalanıp en iyi düzeyine gelirmiş.

Bizlerde hayat karşısında aynen bu develerin boynuna asılı mürekkep dolu testiler gibi çalkalanıp duruyoruz.

Her saniye ruhumuzun olgunlaşması için çalışıyor.

Yaşamın farkında olanlar, kendini eğitenler, eğlenmesini bilenler, küçük şeyleri takıntı yapmayanlar bu hayattan zevk alırken tam tersini yapanlar kendileriyle boğuşup duruyorlar.

Su gibi akamayanın, rüzgar gibi esemeyenin, toprak gibi çiçek açamayanın, insanı sevemeyenin, kırdığı gönlü düzelteyemenin, yoksula el uzatamayanın, emeğe saygı duyamayanın geçirdiği saatler ölü saatlerdir.

Yaşamı anlamadan, zevk almadan yaşamak , sadece nefes almak ne acı..

“Günün birinde bir hattat, Mısır’ a gidecek bir deve kervanına devenin boynuna asılması için bir testi vermiş, bu testiye göz kulak olması için yanına yeni girmiş toy, aynı zamanda zeki ve becerikli bir delikanlıyı görevlendirmiş.

Ona demiş ki, “ Bu testi senin her şeyin onu iyi koru. Döndüğünde testi ile birlikte seni görmek istiyorum.” Delikanlı da “Usta ! “ diye seslenmiş, “Testinin içinde mürekkep olmadığını iyi biliyorum. Bu testiyi önemli kılan nedir?” diye sormuş. Usta da, “ Döndüğünde görürsün” diye yanıt vermiş.

Neyse yolculuk başlamış, öğrenmeye meraklı genç, yol boyunca gördüğü ilginç ve farklı şeyleri not etmiş, duygularını yazıya aktarmış.

Merak bir girdi mi ruha insanı sürekli meşgul eder, rahatsız eder. Gencin de gözü her fırsatta hocasının emanet ettiği testideymiş. Bundan sıyrılmak için geçtiği yerleri daha dikkatli gözler olmuş, yörenin insanlarıyla haşır neşir olmuş, dillerini alışkanlıklarını kapmış, becerilerini öğrenmiş.

Nasıl mürekkep dolu küp her sarsıntı da mükemmelleşiyorsa gençte bu yolculuğun her saniyesinde, geçirdiği her badirede , her gözlediği ve öğrendiği şeyde daha olgunlaşıyor, kendine geliyormuş.

Dünyaya başka bakıyormuş artık. Yolculuğa başladığı kişi değilmiş artık.

Gel zaman git zaman kervan geri dönmüş.

Genç de çok merak ettiği testiyle birlikte ustasının yanına gelmiş. Usta derisi esmerleşen gencin gözlerinde güneş gibi parlayan ışığı görünce yolculuğun amacına ulaştığını anlamış, bundan mutlu olmuş.

Genç hattat, testiye büyük bir açlıkla bakarak ustasına, “Döndüğümde görürsün.” demiştin. Usta, masaya testiyi usulca koymuş ve geç hattatın gözleri önünde açmış. Testiden mis gibi bir gül kokusu gelmiş. Testiden çıkan şey gül yaprakları ve suymuş.

Geç hattat ustasının ne yapmak istediğini anlamış ve gülümsemiş.”

Bir yıl daha bitiyor.

Hayat yolculuğumuza bir yıl eksik olarak devam ediyoruz.

Geriye dönüp baktığımızda bizde çıkan koku gül kokusu mu insanları mutlu eden, yoksa bir hiç mi?...

Çıktığımız her basamakta öğreneceğimiz çok şey var, gönüllerini kazanacağımız bir çok insan..

Her gönül çiçeğinin yeni yılını kutlar, sağlıklı ve huzur dolu bir yaşam dilerim, sıhhatle…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayal Ettirmek İşte Gerçeğim Budur Benim
Hayatının Baharında Ölmek Üzerine Dair
Bir Karikatür Bizi Uykumuzdan Uyandırabilir

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kalemlerin Ölümleri Üzerine Bir Deneme
Ölü Kitaplar Ülkesi
Okyanus Damlalarına Mektup
Medya - Ateşçileri
Aile İçi Faşizm
Kemal Özer
Gerçek - Abartma - Düş - Gerçek - Doğru I
Cumhuriyete Güven Veren Bir Güneşti
Kendi İçimizdeki Sevgiyi Boğazlamak Yerine Paylaşmak Daha Elzemdir.
Fark Et/iyi Yıllar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Düşüm Kanatlanır [Şiir]
Saçma Şair VII [Şiir]
Kurşun Öncü Aydınlıklar [Şiir]
Saçma Şair V [Şiir]
Edalım [Şiir]
Saçma Şair IV [Şiir]
Ardıç Dede [Şiir]
Dilek (3) [Şiir]
Pire Ana [Şiir]
Aydınlık Elinde Çocuk [Şiir]


Göktu Kara kimdir?

Toplumsal yaşantıyı düş-yaşantısıyla birleştirerek bu alanda diğer ozanlara öncü oldu. Yaşadığı düşleri, edindiği birey-usça birikimleri uzay teleskobu gerçekçiliği diyebileceğimiz biçimlerle şiirlerine ve öykülerine yansıttı. Halkın diline yakın ama kendine özgü bir dil kullandı. Değişime açık bir ozan olduğu için hayatında sürekli değişiklikler yaptı. Kara'ya göre şiir ' düşsel unsurların oluşturduğu bir galaksidir'


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Göktu Kara, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.