Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Aydın, soran sorgulayan,gören yazarlarımız bir eylem aşamasında.. Tarafların belli olduğu an yaklaşmakta.. Anka, küllerinden çırpınıp Türk Rönesanssını başlatmak üzere uyanmakta.. “Çiğdemi, sümbüle” karışan yeni heyecanlar gün ışığıyla birlikte ruhları sarmakta.. V. Hugo, “Gülüş güneş gibidir, insanın yüzünden kışı kovar.” der Sefiller’de. Gülüşler ve güzel yarınlar çoğalmakta.. Türkiye bir dönüm noktasında. Kuşatılmışlık hissi, herkesin yüreğinde. Doğrular ve yanlışlar iç içe geçmiş durumda. Neyin yanlış neyin doğru olduğuna akıl ermiyor artık. İlk bakışta, sahte yazarlar ile gerçek yazarları ayırt etmek çok zor. Tabii, aynı şey kitapları da kapsıyor. Halkın beynini süngerleştiren, soran, sorgulamayı engelleyen, ilgili, ilgisiz her şeyi içinde bulunduran, komplo teorileriyle süslenmiş, paranoyaklaştıran kitaplar revaçta. Kapitalizm denen canavar kendinden olmayanı kabul etmiyor, her yere saldırıyor, her yeri dağıtıp yıkıyor, her şeye burnunu sokup berbat ediyor. Bu kuşatma altında bazı cesur, mert, yüreği güneş gibi harlayan yazarlarımız dik durabiliyorlar, her şeyi göze alıp gerçeği ulu orta yılmadan söylüyorlar ve ceremesini cesurca çekiyorlar. Hiç kimseye mihnet duymadan, dimdik ayaktalar.. Kitaplarını her türlü baskıya rağmen yazıp halka sunuyorlar. Onlar biliyorlar ki, iyi bir kitap her türlü engeli, barajı, bendi, duvarı aşar ve kendi yolunu bulur. Kim güneşin oklarını şimdiye kadar engelleyebilmiş de, bundan sonra engelleyebilsin. Ömer Faruk Hüsmüllü dost ile Hulki Can Duru dost yazarlarımız bizlere engin bilgilerini, ruhlarından bir parçayı, gözlerindeki ışığı sunmak için engel tanımayan nadir yazar/şairlerimizden. Nabız attığı sürece eylemdedir insan, yılmak yok.. Ölü kitapları diriltmek hepimizin görevi.. “En sıkışık durumların, bazen bizi körleştiren bazen aydınlatan şimşekleri vardır.” diyor V. Hugo. Bu anlar evet sıkışıktır, ama aydın yürekleri uyandırır, körleştirmez. Ne yapalım bu ülke böyledir, Güzeli ağlatırlar, çirkini söyletirler
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Göktu Kara, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |