ve akşam vakti...hava alabildigine sogukken başimi kaldırdım gökyüzü kah kırmızı kah yeşildi sanki.ve masum ,birbirinden bagmsız gibi görünen kar taneleri dökülmaya başladı ansızın.alabıldigine sımsıkı tutunuyorlardı renkleri beyazdı.safligin ve temizligin simgesi.bir cocuk cıglık cıglıga yakalamya çalısıyordu taneleri annesi peşinde düştü düşecek diye.yoluma devam ettim .taneler bastıgım anda cıkan ses sanki aglıyorlardı gibi hissedirdi bana ve tuaftır ben ilk kez karsılasıyordum onlarla .evet yuzlerce hatta mılyonlarcası.ellerımde avuc avuc karla inadına yürüyordum adalarda.hoyratça yagıyorlardı ..arada sarkı söyluyorlardı rüzgarin eşliginde.bir çam agacına bukadar mı güzel yakişirsin .ne güzeldir dimi seyretmesi.oynaması ayrı zevktir..yaz yagmuru vardır ama yaz karı yoktur mesela..kişin ayrıdır karın keyfi ...yazın kım napsın ercıyesın yalancı karını ...kişın bır baskadır eskişehirde sevgilin kolunda karın eşliginde yurumesi..ellerın acısada kardan adam yapmaya calısmanın keyfi apayrıdır...bır baskadır porsukta çay içip suyun akısını seyretmenin keyfi.ılk yagdıgındada beyazıdr son yagdıgındada saglam bir kişiligi vardır aslında deyişmeyen ve hep temiz kalan