..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > M.NİHAT MALKOÇ




21 Kasım 2010
Namaz Kıldığın Zaman...  
M.NİHAT MALKOÇ
Toplum olarak kendimizi hep iyiler zümresi içinde görürüz. Kimse kendini kötü görmez. Peki, iyiliğin ölçüsü nedir? Bazılarına göre namaz kılmak, bazılarına göre yardımsever olmak, bazılarına göre de temiz kalpli olmak(ölçüsü nasıl hesaplanıyorsa!... ) Bizim inancımızda iyiliğin ve üstünlüğün ölçüsü Allah’a yakın olmak, yani takvadır.


:AEGG:

M.NİHAT MALKOÇ

Toplum olarak kendimizi hep iyiler zümresi içinde görürüz. Kimse kendini kötü görmez. Peki, iyiliğin ölçüsü nedir? Bazılarına göre namaz kılmak, bazılarına göre yardımsever olmak, bazılarına göre de temiz kalpli olmak(ölçüsü nasıl hesaplanıyorsa!... ) Bizim inancımızda iyiliğin ve üstünlüğün ölçüsü Allah’a yakın olmak, yani takvadır.

Üstünlük takvadadır. Takva sahibi olmak için de şuurlu bir Müslüman olmak gerekir. Şuurlu mümin olmanın ilk şartı da namazları vaktinde eda etmektir. Dinin direği olan namaz, kulun ahrette hesaba çekileceği ilk ibadettir. Mizan terazisinde öncelik namaza verilecektir.

Kişinin ergenlik çağına girdiğinden itibaren kılmadığı her vakit namaz onun günah hanesine yazılır. Bu bir ömür boyunca devam etse günahlarınız nereye varır? Bunu hiç düşündünüz mü? Namaz kılmamayı bir eksiklik olarak görenlerin sayısı ne kadardır?

Namaz, nefes almak kadar elzem bir ibadettir. Zira ruhlar namazla soluklanır. Namaz kılmak demek, sure ve dualar eşliğinde eğilip kalkmak demek değildir. Namazı kulluk şuuru içerisinde kılmak gerekir. Daha doğrusu namazı yaşamak lazımdır. Namaz kılmanın da kendine göre şartları var. Yüce Rabbimiz bu hususta şunları söylüyor: “Baksana şu dini, mahşer ve hesabı yalan sayana! O, yetimi şiddetle itip kakar. Muhtacı doyurmayı hiç teşvik etmez. Vay haline şöyle namaz kılanların: Ki onlar namazlarından gafildirler (Kıldıkları namazın değerini bilmez, namaza gereken ihtimamı göstermezler). İbadetlerini gösteriş için yaparlar; zekât ve sadakalarını esirger, ufacık bir yardımı bile engellerler.(Maun Suresi)

Namaz, günahlardan arınmak için bir fırsattır. Onun için kul, namazını kılmaya aşkla, şevkle başlamalıdır. Zira kılacağı namaz onun ruhundaki kirleri temizlenecek, onu felaha erdirecektir. Öte yandan namazda secde, Allah ile kulun buluşma noktasıdır. Kul, secdede Rabbine olan teslimiyetini, sevgi ve muhabbetini bildirir. Secdedeki kişi, âlemlerin rabbi olan Allah’a olan bağlılığını ilan eder, diğer sahte mabutları reddettiğini belirtir. Yaratan, yaşatan ve doyuran Allah’a teslim olur. Kaçımız secdede bu düşünceleri layıkıyla yaşıyoruz?

İnsanlar genelde namazı bir borç olarak gördüğü için kılarlar. Borç ödemek ne kadar zorsa namaz kılmak da onlar için o kadar zordur. Onlar ezan okunduğu zaman namaz vaktinin girmesine pek de memnun olmazlar. Onun içindir ki namazı tehir edip dururlar. Namazlarını iki namaz arasının son dakikalarına sıkıştırırlar. Onlar abdestten de tasarruf ederler. Sıkışık abdestle gün boyu namaz kılmaktan çekinmezler. Oysa Müslüman, namazı Allah’tan korktuğu için değil, Allah’ı sevdiği için, ona teşekkür etmek için huzur ve huşu içerisinde kılar. Mümin, ezan okunduğu zaman abdestini alır, caminin yolunu tutar, namazını büyük bir sevinçle cemaatle kılar. Bu tip insanlar, ezanı namazın bir müjdecisi olarak görürler.

Namazı korkularından emin olmak için kılanlar, bir an evvel kılıp üzerinden atmak isteyenler rükû ve secdelerini kısa tutarlar. Yanındaki kişi secdeden kalkana kadar onlar iki rekâtlık namazı bitirirler. Böyle baştan savma kılınan namazın kime ne hayrı olabilir ki?...

İnsan beden ve ruhtan müteşekkil bir varlıktır. Ruhun huzura ve sükûna kavuşması manevi açlığımızın doyurulmasıyla mümkündür. Namazın güzelliklerini mahdut sözlerle ifade etmek zordur. Bu müstesna güzellikleri ancak yaşayarak anlayabiliriz. Çölleşen ruhumuz namazla birlikte adeta zemzemlerle suya doyar. Kuruyan gönül ovalarımız yeşerir. İbrahim’e gülzar olan ateş, bize de gülümser, ateşin bağrında güller boy gösterir. Bizi sıradan canlılar zümresinden çekip alarak eşref-i mahlûkat eyler namazın gülen yüzü. Çocuklarımız namazla birlikte hayatın çirkefliklerinden uzak dururlar. Hayatı diri kılar her rekâtta okunan fatihalar… Namaz sonrasında Allah’ın rahmet ve merhametine uzanan eller boş dönmez hiçbir zaman. Allah, kulunun dileklerini duymazlıktan gelmez; ona bütün cömertliğiyle bereket sofrasını açar. Hayatı anlamlı kılmanın ve huzura tutunmanın yegâne yolu secdeden geçer. Namaz bizim huzurumuzdur. Ruhlardaki fırtınalar ancak namaz sonrasında diner. Öyleyse ne duruyorsunuz haydin namaza, haydin kurtuluşa… Namazlarınız kabul olsun…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşlılara Saygı ve Hürmet
Marifet İltifata Tabidir
Oruç Kalkandır
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan!..
Ramazan"ı Uğurlarken!..
Ramazan Bayramı Düşünceleri
Kâinatı Aydınlatan Işık: Mevlid Kandili
Ramazanı Uğurlarken...
Gül Bebek… Gül Yüzlü Yâr…
Sultan Murat Şehitlerine!..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.