..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Halk Öyküleri > Aydın Akdeniz




16 Kasım 2010
İnce Hastalıkmış Bağrına Düşen…  
Aydın Akdeniz
Mevsimin ilk karı yağmıştı. Geceleyin kuvvetlenen fırtına, buz tutmuş dere yatağındaki kar tümseklerini küreyip kuzeye çevresi meşe ağaçlarınca kuşatılan köye doğru savrulmaktaydı. Kıvrıldığı çatı altlarından karanlığa kulaklarını diken birkaç çoban köpeği yerlerinden doğrulup uğultuya karşı isteksizce havlıyordu.


:AHJA:
Mevsimin ilk karı yağmıştı. Geceleyin kuvvetlenen fırtına, buz tutmuş dere yatağındaki kar tümseklerini küreyip kuzeye çevresi meşe ağaçlarınca kuşatılan köye doğru savrulmaktaydı. Kıvrıldığı çatı altlarından karanlığa kulaklarını diken birkaç çoban köpeği yerlerinden doğrulup uğultuya karşı isteksizce havlıyordu.

İhtiyar adam uyandı gürültüye. Attığı odunlarla ocak yeniden canlandı. Öksürükler, aksırıklar arasında ateşin karşısına geçip bağdaş kurdu. Düşünceliydi. Oğlu için geçen hafta suratını buruşturarak “ umut yok” demişti doktor. Köye dönmüşlerdi birlikte. Oğlunun evinde, ağlamaktan gözleri kan çanağına dönen gelini avludaki kalabalığın arasından sıyrılarak yanlarına gelmiş, kocasının kolunu omzuna attığı gibi onu ateşin karşısında ki döşeğe yatırmıştı. Kadın kaşla göz arasında sacda hazırladığı bazlamaları siniyle getirip önüne bırakmış,

“ Açsındır baba. Tarhana pişinceye kadar ye hele sen şunları” demişti.

Odada ki hareketlenmeyi duyan Abdullah saklandığı yüklükten başını uzatmış sümüklerini çekerek kendisine gülücükler saçıyor, açtığı avucunu göstererek “beş, beş” diyerek bağırıyordu. Annesi dışarı atana dek yüklüğün etrafında durmaksızın koşturmuştu kerata. Babasına hiç benzemiyordu. Gelini;

“ Durumu nasılmış? Ne dedi doktorlar?”

O ana dek yalan söylemek hiç bu kadar zor gelmemişti bana. Başımı dik tutarak,

“ İyi bir bakımla bahara kalmaz hemen iyileşirmiş,” dedim.

İnanmaz gözlerle bakındı öylece. Yattığı yerde acı içinde şuursuzca inleyen oğlumla kapı arasında gidip geliyordu bakışları. “ Çok iyi bakarım ona ben baba, meraklanma sen. Allah esirgesin sonra n’apar Abdullah’ım onsuz, bir başına şu koca dünyada!”

“ Bir dediği iki edilmeyecek canı ne isterse verilecekmiş, ancak böyle toparlayabilirmiş kendini ,”

Bir ara uyanır gibi olmuş alnı boncuk, boncuk terli,

“ Su, su,”

Uzatılan maşrapayı almaya mecalsiz, ağzından kan gelene dek öksürüklerle boğuştuktan sonra su içemeden kapamıştı gözlerini. Hastane de doktorun hemşireye söylediklerini işitmişti yaşlı adam;

“ Ciğer miğer kalmamış bu adamda,” diyordu.

Onu öylece bırakarak yazlağıya inmiştim. Abdullah elindeki değneğe at niyetiyle binmiş çıplak ayaklarla oradan oraya koşuşturmaktaydı. Bu kez sümüklerini daha kuvvetlice, burun kenarları yırtılırcasına çekiyordu. Avlu kapısından çıkarken kulaklarımda haykıran sesi,

“ dede beş, beş dede beş,” diye çınlıyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın halk öyküleri kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fatmagül"ün Rüstem"e Ettikleri…

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit
İsterik Kadın, Haydi Oradan Sen De!
Kapela
Sabri Bey'in Hikayesi
Kömür Karasıydı Elleri
Ayşe Hanım'ın Ölümü (1)
Deve Dikeni
Baştan Karaymış Baştankaralar
Kadeh Ustası
Virginia Woolf, Gölgesi Olmayan Kadın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hisseden Payıma Metafizik Aşklar Düştü [Şiir]
Mihenk Taşı [Şiir]
Mana İkliminde Seyrü Sülukun, Adam da Gaflet mi Bırakır A Gönül! [Şiir]
Aynanın Ötesinde Görünen... [Şiir]
Köşe Kapmaca Oynarken Ayrılık... [Şiir]
Dilemma [Şiir]
Faust ve Pan Arasında, Bir Garip Diyalog..! [Şiir]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası`nda (Iı) [Roman]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası'nda [Roman]
Politik İllüzyon ve Babil"in İskambil Kuleleri [Roman]


Aydın Akdeniz kimdir?

Yazı vazgeçemediğim bir tutkudur benim için. Vaz geçemediğim, kendimi sorguladığım anlardır, o anlar. Kendimi bulduğum, yaşama anlamını kazandıran o ya da bu şekilde duygu yüklü anlar.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Puşkin, Tolstoy, Goethe, Stendhal, Shakespeare, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aydın Akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.