..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Mustafa Acungil




13 Ekim 2010
Kelimeler: Kısa Kısa  
Mustafa Acungil
Kısa kısa tanımları bir arada topladığım kelimeler yazısı. Yeni kısa tanımlar eklendikçe gelişecek.


:ACIC:
Dünya:

İnsan içindir.

Kelime:

Sevgilim

Şiir ve Şair:

Şiir, kelimeleri konuşturmaktır.

Onları öyle bir araya getirir ki şair, daha önce hiç söylemediklerini daha önce hiç söylemedikleri kadar güzel söylerler.

Şair, kelimeleri konuşturandır.

Tatil:

Saat takmamaktır.

Yine Kelime:

tanri bir kelimedir.

Kelimeyi O yaratmıştır.

Zaman kadar önemli bir yaratıktır Kelime.

Misyonum:

Kendimin, ailemin, yakından uzağa içinde bulunduğum toplumun, insanlığın refah ve bolluk seviyesini yükseltmektir.

Alışkanlık:

İyisi insanı vezir eder.
Kötüsü insanı rezil eder.

Tembellik:

Tembellik güzeldir.

İstemezliği tembellik olarak algılayanlardansanız, o tembelliği hiç sevmem.

Benim sevdiğim tembellik, kaslarından çok kafasını çalıştıranlarınki. Ben de o tembellerdenim. Benim daha çok sevdiğim tembellik kafalarından çok hayalgüçlerini çalıştıranlarınki! O tembellerden olmaya çalışıyorum.

Risk:

"Rızkın onda dokuzu ticaret ve cesarettedir." (Hadis)

Umut:

İnsan varsa, umut vardır.

Çaresiz insan olmaz.

Yazmak:

Benim için, karşılanması gereken bir ihtiyaçtır.

Yap:

Sihirli kelime: Yapmak.

Yerinde durmamak, birşeyler yapmak. Ama rastgele değil.

Bir ya da birkaç hedefiniz olması ve o hedeflere doğru küçük bir adım yaklaştıracak da olsa birşey yapmak.

Bir ya da daha fazla hedef koyup, ne yapacağınızı bilemez hale geldiğinizde bu hedeflere yaklaştıracağınızı düşündüğünüz ufacık da olsa birşey yaparsanız, insanların büyük çoğunluğundan hem daha başarılı hem daha mutlu olursunuz. Bu karşılaştırmanın bir önemi yok gerçi... Önemli olan kendi başarınız ve mutluluğunuz, bunun sizden daha iyi durumda olanlarla karşılaştırılması değil.

Ticaret:

Bir şeyi almak ve satmak. Üretmek ve satmak. Bir maliyet ve bir satış fiyatı arasında fark elde etmek ve böylelikle bir gelir oluşturmak.

Yaptığınız herhangi bir işe, bu maaşlı çalışmak bile olsa, ticaret gözüyle bakabilirsiniz.

Herhangi bir olayı ticaret olarak gördüğünüz anda alım ya da size maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasında fark oluşturmanın yollarını aramaya başlarsınız. Bunu sağlamak, sizin, ailenizin, toplumunuzun ve ülkenizin refahını sağlar.

Kendinizi geliştirmek için yaptığınız zaman ve parasal harcamalarla maaş ya da ek gelirlerinizde artış sağlamanız bu marjı açmak içindir. Sizin emeğiniz için alacağınız ücret ya da satış fiyatı başka bir kişinin maliyeti olduğu için o kişi de sürekli bu maliyeti düşürmeye çalışacaktır.

Hayata 'ticaret' gözlüğünden bakabilen insanlar, daha mutlu olan, dünyayı daha iyi anlayan, daha çok refaha sahip olan kişiler olur.

Risk:

Üzerinde ilk öğretim, orta öğretim, yüksek öğretim, yüksek lisans ve doktora yapmaya değer bir kelime.

Çok zengin olanlar, riskin profesörleridir. Ya da çok başarılı olanlar...

Hiç risk almamak en risksiz yaklaşımdır. Çünkü kesin zarara risk denmez, kesin zarar denir.

Hayatlarında hiç risk almamış insanlar; neden hayattasınız ki?

Riski dağıtmak:

Tüm yumurtalarınızı aynı sepete koymayın diye bir laf vardır hani.

Belirli ölçüde doğru bir söz. Ancak yumurtaları dağıttığınız sepet sayısı çok artarsa, istediğinizi elde edemeyebilirsiniz.

Tek sepeti korumaya ne kadar iyi çalışsanız da işler istediğiniz gibi gitmeyebilir. Riski ne kadar düşük seviyeye indirmiş olursanız olun risk gerçekleşirse herşeyi kaybetmiş olursunuz.

Peki yüzlerce sepete dağıtırsanız yumurtalarınızı nolur? Risk falan kalmaz, kontrol de kalmaz. Hangi sepetin başına ne geleceği sizin dışınızda bir konu haline gelir. O kadar çok noktayı kontrol etmeniz mümkün olmayacağından, Allaha emanet gider sepetler.

Bu durumda riski dağıtmak için kanal sayısını gerçek anlamda kontrol edebileceğiniz bir sayıyla sınırlı tutmak mantıklı görünüyor

Seçenek:

Sınavlarda, doğru cevap seçenekler arasında yoksa bir hata var demektir, yapabileceğiniz bir şey de yoktur. Sonraki soruya geçersiniz. O soruyu muhtemelen boş bırakarak.

Hayatta, doğru cevap seçenekler arasında yoksa bir hata var demektir. Kendi seçeneğinizi yaratırsınız o zaman.

Finansal özgürlük:

21. yüzyılın en geçerli özgürlük çeşidi!..

Finansal özgürlük:

İstediğin zaman deniz kenarına gidebilmektir.

Bulunmak istediğin yeri seçebilmektir.

Günde bir iki saat bir starbucks'ta oturup kahve içerek kitap okuyabilmek ya da çıkarıp dizüstü bilgisayarını bloguna girdi yazabilmektir.

Finansal özgürlük kendi zamanının efendisi olabilmektir.

Jargon:

Her jargon ayrı bir dildir, hatta bazıları bir dindir.

Sokak suçlarını çözümlemede başarılı bir polisin, sokak jargonunu bilmiyor olması imkansızdır.

İleri teknoloji dehaları ayrı bir dil konuşurlar ve normal insanlar onları pek kolaylıkla anlamaz.

Zenginlerin ve fakirlerin kelimeleri farklıdır.

Jargonunu çözmediğiniz bir şeyin esasına vakıf olamazsınız.

Sayı yapmak:

Amerikan oyunlarına dikkat ettiniz mi hiç?

Futbola ilgi duymuyorlar mesela. 90 dakika boyunca sadece birkaç gol onlara yeterli gelmiyor belki.

İlgilendikleri oyunlar, hep sürekli sayı yapılan oyunlar.

Basketbol, sürekli hareket, sürekli sayı. Beyzbol, sürekli sayı ya da sayı girişimi. Amerikan futbolu, her an sayı hedefi ve kat edilen çizgiler.

Hayatlarında da her an sayı peşinde olmaları garip olmasa gerek...

İcat:

Başımıza icat çıkarma diye bir laf vardır, duymuşsunuzdur.

Amerika'yı bugün ayakta tutan fikir üretmesi, icat çıkarması, fikir ve icatları para kazandıran modellere dönüştürebilmesi.

Forbes geleneksel olarak bu yıl da en zengin Amerikalıları açıkladı. 400 Amerikalı. Listenin sonundakinin 1.3 milyar dolar serveti var.

Bunun bir önemi yok da, 400 kişiden 250'den fazlasının servetini kendisinin yapmış olması, Amerika'nın bulunduğu yeri gayet iyi açıklıyor.

Hukuk:

Tarihindeki en önemli ve ülkenin gelişimine en büyük katkıyı yapmış başbakanlarından birisi olağanüstü koşullarda da olsa bir mahkemesi ve o mahkemenin üyeleri tarafından idama mahkum edilmiş bir ülkenin vatandaşı olarak, hukuk beni ürkütüyor.

Hak ve hukuk aynı yerde olduğu zaman insanların içi rahat olur. Hak ve hukukun yolları birbirinden ayrılmaya başladığı zaman kim rahat uyuyabilir?

Hamle:

Sıra size geldiğinizde hamle yapmanız gerekir.

Analiz yapmak için vaktiniz vardır. Sıra sizde değilken yaptığınız analiz vaktinizden de çalmaz üstelik. Ama sıra size geçtikten sonra vaktinizden kullanarak analiz yapmaya devam etmiş olursunuz.

Satrançta vaktinizin bir sınırı vardır. Sıra size geldiğinde çok fazla oyalanmadan kısıtlı bir sürede hamleyi yapmanız gerekir.

Ama ben olabileceklerden korkuyorum diyemezsiniz. Kazanmak ya da kaybetmek üzere risk alarak hamlenizi yapmak zorundasınızdır. Ya da pes edersiniz.

Satrançta sıra size geldiğinde eninde sonunda hamle yapmanız gerekir. Ya da hamle bile yapmadan kaybedersiniz.

Hayatta da böyledir.

Karşılaştırma:

Göreceli bir dünyada karşılaştırma yapmadan yaşamak olası değil. Ama kendinizi kiminle karşılaştırmalısınız?

Bunalıma girmemek, ne oldum dememek ve hedeflerinize doğru ilerlemek için kendinizi kiminle ve nasıl karşılaştırdığınız son derece önemli.

Sahip olduklarımızı düşünürken, bizden daha aza sahip olanlarla karşılaştırma yapıp elimizdekilere şükretmeliyiz. Elindekinin değerini bilmeyen daha fazlasını elde edemez. Nankörlüğün ödülü yoktur.

Hedeflerimizi, özellikle başarı hedeflerimizi düşünürken, bizden daha önde olanlarla karşılaştırma yapmalıyız. Böylece hem daha fazla asılırız hedeflerimize, hem de daha önde olanları düşünerek hedeflerimizin gerçeklenebilir olduğuna inancımızı daha pekiştirmiş oluruz.

Ama en önemli ve sürekli yapmamız gereken karşılaştırma kendimizle olandır. Düne göre hedeflerimize ne kadar daha yakınız. Yarın hedeflerimize bugüne göre daha yakın olmak için bugün ne yapacağız?

Bu karşılaştırma, sizi asıl yükseltecek olandır.

Gerçek:

Herkesin kendi gerçeği vardır.

Kendi gerçeğini bir hayli net gören bir kişi olarak onun bana ait bir şey olduğunu keşfetmek ilginç olmuştu. Benim gördüğümü herkesin de öyle gördüğünü sanıyordum. Daha doğrusu bunun hakkında galiba düşünmemiştim.

Bir ağacın etrafına oturup resmini yapan insanlar gibi. Bakış açılarına göre her biri farklı bir ağaç resmeder.

Hayatın aynı tarafında durmuyoruz değil mi? Bir ağaç bile herkese farklı görünürken hayata ve gerçeklerine bizim baktığımız gibi bakmayan bir insana tahammül edememek garip...

Baktığım şey gerçek, sizin baktığınız da, bir başkasının baktığı da... Ama gördüğümüz şey kendi gerçeğimiz.

Öğrenmek:

Hayatınız boyunca öğrenmeye devam edersiniz. Öğrenmeye devam etmeyi bırakamazsınız. Bırakmak istediğiniz ya da bıraktığınızı sandığınız anda, kendi istediklerinizi öğrenmeyi bırakmış olursunuz. Hayat size 'öğretmeye' devam eder. İstemediğiniz dersler alabilirsiniz.

Değişim kaçınılmazdır. Statüyü asla koruyamazsınız. Çünkü dünya hareket üzerine kuruludur. İyisi mi değişimin sizi savurmasındansa, siz değişimi yönetim. Bunu yapmaya başlamanın en iyi yöntemlerinden biri de kendi isteklerinizi edinmek, kendi isteklerinize sahip olmak ve bu istekleri elde etmeyi öğrenmeye devam etmektir.

Diyet:

Düşmanla savaşarak onu yenebileceğini düşünenlerin yanılgısı.

Bir sağlık sorunu olduğu için belirli bir diyeti takip edenler, doğru bir iş yapıyorlar.

Kilo vermek için geçici süreli diyetler ise, uzun vadede kilo sorununa daha çok gömülmenizden başka bir işe yaramaz. Çünkü bedeninizle dost olmuyorsunuz böyle diyetlerle. Kendi kendinize zorla bir şey yaptıramazsınız.

Uzun vadeli olarak gündelik ağız tadını inceltmek anlamında kendine diyet oluşturan bir kişiye ise eyvallah. O, bedeniyle dost bir şekilde, en güzel lezzetleri en sağlıklı şekilde tadacağı bir alışkanlık bütünü oluşturuyordur.

İki diyetin birbirinden ne kadar farklı olduğunu anlayabiliyor musunuz?   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelimeler - Adalet
Kelimeler: Durumsallık
Kelimeler: Atasözü, Deyim, Klişe
Kelimeler: Engelli, Özürlü
Kelimeler: Aşk
Kelimeler: Evrim
Kelimeler: Değişim, İstikrar, Statüko
Kelimeler: Algı Gerçektir
Kelimeler: Dahi
Kelimeler: İstemek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Su Döngüsü [Şiir]
İkizler [Şiir]
Gözden Irak / Gönülden Irak [Şiir]
Kelimelerle Bile [Şiir]
Namütenahi [Şiir]
Mesai [Şiir]
Yürüyüş [Şiir]
Nostalji [Şiir]
Şehir [Şiir]
Dumankan [Şiir]


Mustafa Acungil kimdir?

Öğrenmek, öğretmek, okumak, yazmak. . . Hayatımın temel belirleyici unsurları. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa Acungil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.