Yazmak deliliktir. Eğer ben akıllı bir adam olmuş olsaydım, yazılarımla bir tımarhane kurup, satır aralarından kendini akıllı sananlara göz kırpmazdım. Yazmak; sözcükleri, harfleri eze eze yazmak, içini dökmek, sayıp sövmek, sevmek, gömmek, diriltmek, ters köşe yapmak, dağılmak, toparlamak, çağırmak, itmek, ümit vermek, süründürmek, güldürmek, sırıtmayı yok etmek, saçmalamak, mantıkla boğmak ... yazmak; ilah gibi. Cümlelerimde tehlikeli deniz yaratıkları... Dalga dalga yayılan derin acıların diş izleri yüreğimde... Aklım dağ eşkiyası gibi çıldırmışçasına sağa sola ateş etmekte... Aklım keskin bir bıçak... En sivri ve keskin ifadeler cümlelerimde... Deli fikirlerle kendimi kesmelerdeyim... Ben bir Spartacus... Bütün arenalarda kendimle savaşmaktayım... Bir isyan ateşidir ruhum, kendimi Roma'nın ortasında yakmaktayım... Bu yüzden yazılarım kan kokmakta, bu yüzden tüm şiirlerimdeki mısralar yanmakta... Çıldırasıya yazmakta parmaklarım... Parmaklarım bir küfür, orta parmağımın büyüklüğünde... Yazmak deliliktir. Çıldırasıya yazmak istiyorum. Bir cinnet geçirir gibi yazmak istiyorum. Delirdiğimi ve akıllı bir adam olmadığımı herkesin bilmesini istiyorum bu şapşal dünyada. Ben aklımı oynatıyorum, her kelime oyununda. Mısralar giydirirken bana hayatın hoyrat elleri, ben şairliğe ve yazarlığa soyunmak istiyorum. Çırılçıplak olarak satır aralarında koşmak, cümle sonlarında ise biri altta, biri üste iki nokta olmak istiyorum. Deli gibi sevişmek istiyorum, kelimelerin namuslarıyla. Bakir bir kelime dünyası bırakmak istemiyorum. Ben aklımı yazmakla bozuyorum. Siz benim düzgün cümleler kurduğumu sanıyorsunuz. Dümdüz ağaçların eğri dallarındaki yapraklar gibi size el sallıyorum. Sizlere yapraklar dolusu sonbaharlar yaşatırken, rüzgarın silip süpürdüğü gözyaşlarınızla bir sağanak yağış kalıyor yürek kaldırımlarınızda. Delilik üşümektir. Yüreğim yüreğinize değerken, duygularımız üşüsün, çılgın ve marazi bir tek satır kalsın bizden geriye istiyorum. Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.