..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Mehtap ALTAN




20 Temmuz 2010
Ruhumda Yeşerdi Ufkumun Yareni  
Hadi kendim… Kendine tutunduğun günün aşkına, at naralarını bahara soyunan güller gibi…

Mehtap ALTAN


Bugün “Sen Ölünce Kim Ağlar?” kitabını okuyanlar kadar hayatı en güçlü yanımla yeniden tanımak istiyorum… Yaşamın bana sunduğu seçenekler içindeki şansımı, hüzünden ve korkularımdan yana kullanarak bana sunulanı nasıl eskittiğimi görmek için henüz geç değil… Erdem! İnsan yanımızın korunması gereken en sıkı bahçesi… Sonrası ise verilene dokunup kendini yağdırmak güzel olana, dirhem dirhem…


:BBHE:
Bugün “Sen Ölünce Kim Ağlar?” kitabını okuyanlar kadar hayatı en güçlü yanımla yeniden tanımak istiyorum… Yaşamın bana sunduğu seçenekler içindeki şansımı, hüzünden ve korkularımdan yana kullanarak bana sunulanı nasıl eskittiğimi görmek için henüz geç değil… Erdem! İnsan yanımızın korunması gereken en sıkı bahçesi… Sonrası ise verilene dokunup kendini yağdırmak güzel olana, dirhem dirhem…

Albert Camus “Kara kışın ortasında, içimde galip gelen bir yaz olduğunu fark ettim” demiş bir yazısında… Yaşamın keskin dönemeçlerinde donakaldıkça düşüncelerimiz, hep bir şeyler bizi geri adımlarla yarıştıracak… Biz içimizdeki baharı keşfedene kadar ruhumuz eriyecek zamanın avuçlarında…

Belki de yaşam insanların kendi iç dünyalarındaki labirentleri beslediği için değil midir kendine uzak, gülüşleri eksik yürekler çoğaltması… Bir kadının bir çocuğun ya da bir erkeğin kendine en son yağması değil midir yaşamın son demine yaklaştıkça keşkelerin artması…

Bunları düşündükçe içimdeki kendime tutunma, kendimi çoğaltma savaşı, galibiyetini arayan bir nara oluyor… Hayatın kınında saklı sizli bulvarlarını tek tek geçiyorum düşlerimi allak bullak eden tüm ayrıntıları yok etmek adına… Hayatımın kıyısız denizinde dalgakıran olacak şiirler akıtıyorum yüreğimin adressiz susuşlarına…

Kızıl günlerin ardında saklanan kendimi yine kendimle ödüllendirmenin hazzını yüreğime her dokunduğumda hissediyorum… Sessizliğin koynuna girip dağ masalını içimde çoğaltır gibi çığlık atıyorum atlasın elleri ıslak diyarına… Bugün sessizliğime ben olacak çok şey istiyorum çok…

Doğru olan ama henüz estiremediğim fırtınalarımın yamacına usumu koyuyorum en çıplak rengiyle… İnsan olanın, istemek adına yüreğinin göğüne neler yazabileceği geliyor dimağıma…

Ve…

Med-cezirlerin baş döndüren burgusuna sancılarımı koyup tırnaklarımı kanatana dek silmek tüm keşkelerimi… Sonra ruhumun en mahrem odasında sığınaklar ekmek her üşüdüğümde kendi güneşimi doğurmak için… Ve yaşamın kurallarındaki gizi içimdeki çocuğa tek tek dökmek hiç hesapsız ve cesurca… Hayır demeyi öğrendiğim güne merhabayı verirken, içimdeki serçe kanatlarını atlasımın masmavi salıncağına bırakmak delicesine…

Ah an! Ahh…

En çok da sende kıvrandı umudun zirvesinde konuşlanan duygularım… Senin nehrine akamayan uçurum çiçeği oldu yüreğim... Ne dünümü ne yarınımı hak gördü vefanın yanına fedakârlık diye iliştirdiğim kulaçlarım… Şimdi zamanın kollarına bırakmak istiyorum vadisinde uçurumlar besleyen korkularımı…

Ruhumdaki her kasırganın yamacına kelebek ömrü serpmek ki asıl mananın yaşamak da değil yaşamın kısacık tenine değen sonsuzluğa gidişte olduğunu tek tek keşfetsin sabahlarım diye…

Sonra sığınağımda düşlerimi uyutmak gelecek kasırgalara kafa tutacak nefesler besleyebilsin yüreğim diye… Çünkü aldığım her nefesin bedelini hayal kırıklığı ile peşin peşin ödetti yaşam bana… Artık önce ben diyebilmenin hazzını kıyılarımdan taşırmak istiyorum sırf umudun koynuna girecek yaralı yanlarımın huzuru için…


Aklımdayken söyleyeyim içimdeki çocuğun her yanına usumun en ücra köşelerinde sakladığım en cesur kardelenleri dikmek istiyorum… Her diktiğim kardelen, keşkelerimi susturacak olan ufkumun yarenleri olmalı… Ki ruhumdaki depremin temeline saçlarımın her teline taktığım umut kurdelesinin rengini yansıtsın…

Hadi kendim…

Ektiğini biçmeye başladığın gün doğ yangın ormanı yüreğinin kıyılarından… Acının emzirdiği duygularını ver güven bahçesinin en delikanlı duruşuna… Ruhunda akıttığın her nehir yatağını okyanusuna çevirsin kulaçların güneşe bakarken… Düşlerini yıkadıkça şiirin damarlarında kendine çağlayışın olsun en büyük çığlığın…

Hadi kendim…

Kendine tutunduğun günün aşkına, at naralarını bahara soyunan güller gibi…


.Eleştiriler & Yorumlar

:: hadi.
Gönderen: Aysu / , Türkiye
28 Temmuz 2010
hadi gidelim kardelenlere..

:: ...!
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
20 Temmuz 2010
Keder mi çok, aşk mı çok, efkar mı...? Biraz konusuz ve sonu yok! Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bahar Dalında Zemheri Ayazı
Umudu Sağıyorum Nasırlı Bakışlarından
Girift Uğultular Zinciri
Beyaz Ağıdın Baba Günlüğü
Üç Gül Masalı
Yalnızım Anla Beni Yalnızlığım
Giz Gülü
Amaç Savaşçısı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Emek Güllerinin Düş Kırıklığı
Gelincikler Kanadı Dağlarımda

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Göğün Kalbi [Şiir]
Sona Soyunuşun Ağlak Bestesi [Şiir]
Maskeli Masallar [Şiir]
Şakağıma Değer Mavi Uçurtman [Şiir]
Sen Silsilesi [Şiir]
Umudun Delikanlı Duruşu [Şiir]
Şafağa Taşınır Gecenin Gözleri [Şiir]
Gam Damıtır Suskum [Şiir]
Gazze'de Çocuk/tum [Şiir]
Toprağında Gök Masalı [Şiir]


Mehtap ALTAN kimdir?

Yaşamı kaleminin ucunda ve yüreğinin duvarlarında keşfeden sessiz çığlık. . Belki de Atlasın Gelini. . .


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehtap ALTAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.