Ölmeyiz tabi..Öyle olsaydı evine bayramdan bayrama et girenler burda olmazlardı.Ya da şu otçullar neye dönerlerdi kimbilir? .
Birkaç kuşaktan kasap çocuğu olmam hasebiyle bu et mevzusunda birkaç kelam etmek istiyordum.Ama bekleyip görmek istedim açıkçası .Gelinen nokta malum.
Et geleneğimizde önemli bir besin .Et ithalatı ile ilgili çok şey yazıldı söylendi..Tamam et fiyatları artınca halkımızın et konusundaki mağduriyetini gidermek adına hükümet canlı hayvan ithaline karar verdi.Güzel ancak akut çözüm yaratmakta üstüne tanımadığımız büyüklerimiz acaba bunun uzun vadede hayvancılığı bitireceğini göremediler mi?Her zaman ki iyi niyet devam ediyor.EBK na yetki veriliyor ihaleler açılıyor içinde( ne hikmetse) hacı ,hoca, hicaz ,helal kelimeleri sıkça tekrarlanan birtakım firmalar katılıyor.Gümrük Birliği çerçevesinde yıllar önce AB ülkelerinden et ithalatı yapılması gerekirken deli dana yüzünden askıya alınıyor..Şimdi hemen ithalin gündeme gelmesi, ihaleyi Ürdün firmasının alması, ihaleyi daha önce kazanan firmanın Akp bağlantıları..vs.vs..Yine de önyargılara yenilmeden olayları takibe çalışıyorum.
Teslim tarihi çok erken verildiği için bazı firmalar ihaleden çekiliyor.O kadar hayvanın 10 gün gibi bir sürede taşınması teknik olarak mümkün olmadığı söyleniyor.Hayvanlar ya gelmiş ya da hazır olarak bir yerde bekletiliyor deniliyor....Hiç bir iddiaya cevap verilemiyor ve ihale iptal ediliyor .Tekrar bir süreç, garip olaylar, et fiyatları düşmüyor ,üretici elinde hayvanıyla kalakalıyor,mangalcının bagajdaki kömür, kekik ve mangaldan oluşan mangal seti, boynu bükük mahzun bekliyor..
Sonra sorular başlıyor .. Sürekli et ithal edersek tarımla hayvancılıkla kalkındırma düşüncesine, hayaline kapıldığımız doğu insanı ne olacak?Tarlası ,bağı, bahçesi arazisi hayvanı kalmayan halkı orda neyle istihdam edeceksiniz ?Doymak için göç edenleri nasıl engelleyeceksiniz?Gittikleri yerde neyle doyuracaksınız?Hala oralara baraj yapmaya çalışıyorlar.Neden ?Sulayacak neyi kaldı ki insanların?Çimecekler mi orda?
Tarım Bakanı daha kısa süre önce yeterli hayvanımız var asla et ithali söz konusu olamaz bu hayvancılığın altına dinamit koymak olur demiyor muydu?Ne oldu birden bire kıran mı girdi?Bir kere bu sayının yıllara göre düştüğünü istatistik kurumu açıklıyor .Tamam madem ithal ettiniz, bunun yetkilerini kapattığınız arazilerini sattığınız,yerine tekrar rasyonel işletmeler kurup piyasada bu kurumun yerini alacak oluşumlar yapamadığınız et balık kurumuna mı vermeniz gerekliydi?Damızlık hayvanları üreticiye verip onların sosyal hayatlarının devamını HEM DE ÜRETİME KATKILARINI SAĞLAYABİLİRDİNİZ..Biz ne zaman ithalatı değil de üretimi ya da satmayı değil de yapmayı konuşacağız?
Bilmiyorum.
Et önemli ..Hayvanın doğumundan,otlağından yediği yemden, kesimine ,korunmasına satışına kadar , hassasiyetle takip edilen bir süreçten geçmeli et.Babam bize marketten et yedirmez mesela.Oralara ne safhalardan geldiğini iyi bilir çünkü..Parlak ışıklar altındaki reyonları süsleyen o lop etlerin aslında o olmadıklarını bilir. Sık et yiyen biri olmasanız bile bir mahalle kasabı edinmenizi öneririm nacizane.Babam daha gün ağarmadan kalkar mezbahaya giderdi.Etini seçer,damgalar pazarlığını eder dönerdi.Şimdi de sistem hemen hemen aynı.Daha güvenli nispeten. Erzincanlılar malum ya kuyumcu ya kasap olurlar.Dedem İstanbul'da başlamış ,daha sonra Ankara'ya gelmiş en eski kasaplardandı.İşin inceliklerini iyi bilirdi..Etin kesiminde kağıdın içine yerleştirilişinde bile bir zerafet olduğunu onda görmüştüm.Pirzolaları biftekleri bir başka dizerdi. O başka bir adamdı zaten.O bildiğimiz şişko klasik kasap tiplerinden değildi.Fötr şapkalı ,kravatlı gezerdi.İnce uzun sağlıklı bir adamdı.Gariptir et de yemezdi..Ama ben şu vejetaryenim diye gezenlerin bile çaktırmasalarda rüyalarında et gördüklerini düşünüyorum..Ya da dağda mangal partisindeyken..Ya da İskenderci de.
Neyse her bombaya, her darbeye, her beceriksizliğe rağmen bu ülkenin insanları olarak ayakta durabiliyoruz ya bayılıyorum bize..Mangalda yeşil mercimek köftesi yapıp yiyemeyeceğimize , dönere lahana takamayacağımıza, proteinin babası gelse tanımıyacağımıza ve keyfimizin kahyası da eti sevdiğine göre et yemeye devam..Yola devam gibi bir şey yani..