..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > Müşerref ÖZDAŞ




30 Mart 2010
Şiddete Evet mi, Hayır mı?  
Müşerref ÖZDAŞ
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu şeklindeki özdeyişi bilmeyen yoktur.TV 'de izlediğimiz dizilerle ilgili olarak bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizlerle. Ben söz konusu dizilere '' Perhiz '' diyeceğim. Buyrun bu perhizlerden birkaçına birlikte göz atalım.


:BBID:

''BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU''

''Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu ''şeklindeki özdeyişi bilmeyen yoktur.TV 'de izlediğimiz dizilerle ilgili olarak bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizlerle. Ben söz konusu dizilere '' Perhiz '' diyeceğim. Buyrun ,bu perhizlerden birkaçına birlikte göz atalım.

PERHİZ 1:
ATV-ADANALI : Pek çok kişinin severek izlediği, bu sevginin, beğeninin kaynağının iyi düşünülmesi gereken bir dizi. Emniyet güçlerinin dizide olur olmaz yer ve zamanlarda başvurduğu şiddetin olağan gösterilmeye çalışıldığı dizilerden sadece birisi. İzleyenlerin bilinç altına ,iyi polis, kötü adamlara şiddet uygulama hakkına sahiptir mesajını sürekli işleniyor. Açık oturumlarda yeri geldiğinde '' şiddet '' konusunda mangalda kül bırakmayan TV kanalları ve kişiler '' şiddet '' içerikli dizileri rating yapma uğruna yayınlamaya ve izlemeye devam ediyor. Bu durumda kendimi '' bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu'' sorusunu sormaktan alıkoyamıyorum.

Silahların bu kadar bol ve rahat kullanıldığı bir dizi veya diziler nasıl da normalleşti gözümüzde, farkında mısınız? Şiddeti seviyor muyuz, kullanıyor muyuz? Farkında olarak veya olmayarak. Yüksek sesle bağırmak, konuşmak kişiyi daha da haklı konuma getireceği gibi bir inançla günlük hayatımızda şiddeti değişik versiyonları ile sıkça kullanmaktayız aslında. Nabıza göre şerbet vermeye meraklıyız ya, '' O, bu dilden anlar'' der, bağırırız. Elimizi sallarız, üzerine yürürüz birkaç adım daha, olmadı...

Aileden başlar şiddet. Bebeklikten itibaren bunun kodlaması yapılır sürekli. Ve gün gelir kendimizi şiddetin içinde, bazen de şiddetin bir ucundan da olsa uygulayıcısı oluverdiğimizi görürüz. Aile içi şiddet, çocuğa şiddet, kadına şiddet, kadın-erkek ilişkilerinde şiddet, okulda şiddet, işyerinde şiddet... Şiddet tüm yaşamımıza değişik maskeler takarak yayılmış durumdadır. Belki de bu yüzden bu kadar çok seviyoruz bu tür dizileri, kendimizden bir şeyler bulduğumuz için.

TV kanalları eğlendirmenin yanısıra, bilgilendirme, eğitme görevini yeterince yerine getiriyor mu? Yeterince sorguluyor muyuz? Yeterince istiyor muyuz? Farkında mıyız? Yoksa bu şekilde hipnozla uyutulur gibi uyumaya, uyutulmaya devam mı edeceğiz? Sinema sektörünün temel besini haline geldi '' şiddet.'' Ya siz,siz de onunla beslenmeye devam edecek misiniz? Yoksa yaptığınız perhizin türünü mü değiştireceksiniz? Karar sizin.

PERHİZ 2:
KANAL D- ARKA SOKAKLAR: İşte bir tane daha. Burada da kabadayı polisler her fırsatta silahlarını eline alıyor.Durum böyle iken göz ardı edilemeyecek mesajlar da saklı elbette içlerinde. Yaşamın içinden, gerçeklerimizden alınarak karşımıza getirilen konuların hassaslığı da tartışılmaz tabi ki. '' İnsan'' ın duygusal iniş- çıkışları, gündelik çabaları, beklentileri, savaşları da yansıtılmakta satır aralarında. Ancak tüm bu duyarlılığın tam ortasında silah, kurşun ve kan böyle bollukla kullanılmalı mıdır? Bunu ciddi bir şekilde sorgulamalıyız. Görevli bir memurun açılmayan kapıları sadece kendi inisiyatifine bağlı olarak omuz atarak açmaya çalışması olağan bir görev anlayışının bir parçası mıdır? Bunu nasıl algılamalıyız? Dedim ya dizilerde satır aralarında verilen olması gereken, faydalı bilgiler, konular da var tabi ki. Ama yine de diyorum ki '' Maksat üzüm yemekse, bağcıyı dövmek niye? '' Veya mealini şöyle mi yapmalı: ' Üzümünü yiyelim de, bağını sormayalım .'' Siz ne dersiniz?

PERHİZ 3:
SAMANYOLU- KOLLAMA: Her fırsatta konuşan silahlar eşliğinde bir dizi daha. Ben şu TV dilini çözmeye başladım sanırım:

Rating: Olsun da nasıl olursa olsun...
Dizi: Şiddet, korku...
Konu: Kaç, kovala, kan akıt...
Amaç- verilen mesaj: Boşver...
Peki ya adalet?: O da neymiş, al eline silahı, o kaçsın, sen kovala.

PERHİZ 4, 5, 6, 7, .................
Gerisini siz getirin.


Kişisel adalet çağına mı girdik?

Konuları şiddet, kan, korku olan bu tür dizilerin kime ne faydası olabileceği üzerinde kafa yoruyorsam da hala tam olarak anlayabilmiş değilim. ''Amaca ulaşmak için her yol mübahtır'' felsefesi mi yaygınlaştırılmaya çalışılıyor? Toplumun üyeleri, geleceği şekillendirecek olan gençlerimize öncü olacak olan bizler beklentilerimizi, hedeflerimizi doğru belirlemeliyiz.Tekrar soruyorum: Perhize devam mı? Ya lahana turşusu ne olacak? Fazla tuzlu yemenin tansiyonu yükselteceği bilinir. Hadi, bilenler bilmeyenlere,anlayanlar anlamayanlara anlatsın artık...
Müşerref ÖZDAŞ


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Her şey reyting için
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
30 Mart 2010
Yakaladığı her sigara sahnesine ceza kesen RTÜK ne yapıyor acaba?Şiddet içeren TV programları ile niçin mücadele etmiyor?Paylaşım için teşekkürler.Saygılarımla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
Doğaya Dokunuş
Fetih 1453 Gösterimde
Veda'nın Ardından

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İzedebiyat Yazarları Facebook Grubu
Çekilebilir Bir Hayat İçin Ne Gerekiyor?
Hayat Konuşsun
Tarhanadan Müstehcenliğe Giden Kısa Yol
Uyarısız Şiddet
Var Git Bildiğin Yolda
Kadın Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı
Yazı - Yorum (Kını - Yorum)
Türkiye: 1 - Japonya: 4 (Galibiyet Bizim )

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Olsaydım [Şiir]
Sevgi (Seni) Ektim Yüreğime [Şiir]
Ateşi Yakan Bilir [Şiir]
Sahtekarlar Balosu [Şiir]
Sualler (1 ) [Şiir]
Yaşam - Aşk - Tutku - Sevgili [Şiir]
Yaşam Akıyor Yanı Başımda [Şiir]
Zamanın Kıyısında [Şiir]
Hani Bir Şarkı Var Ya [Şiir]
Yürekte Bir İmzadır Sevdan [Şiir]


Müşerref ÖZDAŞ kimdir?

Biyoloji öğretmeniyim. 1978'li yıllardan beri edebiyat,şiir,resim ve geleneksel sanatlardan "ebru " ve "kaat'ı " ile uğraşıyorum. Sevgi yolu, Ortanca ve Mahzunice adlı dergilerde yazılarım yayınlanmaktadır. Turkhaber ve Cbhaber internet gazetelerinde de köşe yazarlığı yapmaktayım. Edirne-Uzunköprü SES gazetesinde de yazmaktayım. Yaşamın en iyi öğretmen olduğunu biliyorum. . . Ve sınavını en hazırlıksız zamanlarda yaptığını . YAŞAM BİR ŞİİRDİR. . . ŞİİR DE SEVDAM. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Etkilememeye çalışıyorum..Herkesin de ne olursa olsun bir süre sonra kendine bir tarz oluşturduğunu düşünüyorum...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Müşerref ÖZDAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.