Dünden yarına

Anı düne, ümit yarına aittir.

Bugün ise gerçektir, yaşanacaktır, yaşanmalıdır.
Dünlere kalacak en güzel anılar "bugün" oluşturulacaktır.
"En geveze kuş ümittir. Kalbimizde hiç susmaz." demiş Cenap Şahabettin.

Ümit etmek yaşama bağlar. Fazla, ulaşılamayacak, gerçek olması ihtimalinin çok düşük olduğunu bildiğimiz konularda bile ümidimizi hiç kaybetmeyiz. Ümit hayallere karışır. Kendi senaryomuzu yazıp oynayacağımız günü bekleriz. O gün geciktikçe gecikir, kimine sıra gelir, kimine de hiç sıra gelmez.

Öyle bir an gelir ki, artık ümit etmekten, hayal kurmaktan vazgeçeriz. Belki de işte tam da o zaman huzura kavuşur ruhlar. Her şeyi olduğu gibi kabul etmenin, içinde bulunduğumuz anın, gerçeklerin yaşanmasının ne kadar mutlu edebileceğini görürüz. Her geçen gün hayalimiz, ümidimiz uzaklaşır, dünler çoğalır ancak "bugün" yanı başınızda sizi beklemektedir. O anın başrol oyuncusu sizsiniz. Kendi yazdığınız oyun bu değildi belki ama ya size en uygun oyun buysa? Dünde kalacak en güzel anlarımız bugünün içinde saklıysa?

Anılardan vazgeçemesek de umutlardan, hayallerden vazgeçilebilir. Bazen güzel bir koku, güzel bir tat, güzel bir melodide karşımıza çıkar dün, düne saklanmış anılar.

Bugünden vazgeçersek belki de düne kalacak en güzel anımızdan vaz geçeceğizdir.

İşte böyle: Anı düne, ümit yarına aittir.
Bugünümüz hâlâ yaşamamız için beklerken vesveselerle, iç karartıcı kişiler, kişiliklerle, korkularla boşuna harcamamalı.
Bugün geçti, yarın gelmekte.
Ya dün, düne ne kaldı bugününüzden?


En güzel anılarınızı yaşayacağınız, hatırlamaktan, yaşamaktan keyif alacağınız yeni bir gün dileğiyle...

M.Özdaş