Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Ey yar, Cana can katmak nedir bilir misin; yüreğinin her bir katresine o canı koymak ve onun için yaşamaktır.Attığın adımda, yürüdüğün yolda, aldığın nefeste onu hissetmektir. Sevdanın mekanı yok, zamanı yok, yeri bucağı yok.Yumruk kadar yüreğin neresine sığar dağlardan yüce sevda bilmiyorum ama bildiğim bu sevda yaşama gücümü kesmiyor.Daha çok yaşama arzusu veriyor bu garip, bu boynu bükük, bu yaralı gönlüme. Ne soluğunu hissederim ne gölgende bir izim var.Uzak diyarların türküsünde salınırken sen, ben seni düşlerimde severim ve bir gün, bir an bile sitemim olmaz ne hayata ne sana ne seni Yaradanıma. Can, can içre can.Dün yolda bir can ruhunu teslim etti, kimsesi yoktu yanında.Öylece bir anda düşüverdi ve gitti.İçim yandı yalnızlığına, sonra düşündüm de ferahladı içim.Yüreğinde bir can vardır mutlaka canı kadar sevdiği ve onun sevgisiyle gitti yolculuğuna... Sen giderken, ben giderken o son nefeste elimiz yüreğimizde olsun can. Seven yüreğin sevdasını, o sevdanın yuvasından başka kim tanır...Kendine iyi bak..Öptüm gül yüreğinden. Ve bil ki her kiraz mevsimi bendeki can, seni kucaklayacak..Unutma, biz seni seviyoruz. 4.12.2006/ Serap Hoca ----------------------- Sevgililer Günü mü? Ey sevilen, İnanmadığım ne, biliyor musun: sevgililer gününün anlamı. Çünkü özüme girdiğin günden beri bendeyken nasıl derim ki 'Seni bugün daha çok seviyorum.'diye? Seni benimle ağlamasan da sevecek kadar, seni görmesem de hissedecek kadar, seni kalbimi paramparça etsen de affedecek kadar seviyorum. Kendine iyi bak yüreğim. 10.2.2005/ Serap Hoca ------------------------------ Sevgisiz Kalma Aslında bir merhaba demek istiyordum sana ama sandım ki yokum gönül bahçende...Adressiz mektuplar gibi kalmasın ortada satırlarım dedim, yazmadım. İyi misin, yüreğin hoş mudur...Bilmem...Bilemediğim daha milyonlarca sorunun cevabı var ama gene de sormayacağım. Alınganlık değil, inan değil. Kolum kanadım kırılıyor böyle bazı bazı sen düşünce yadıma da büküyorum boynumu... Rahatın yerindedir umarım. Sadece seni özlemenin ve çok, pek çok sevmenin yetmediğini anlamak, dalımı kırdı da diyemedim. Gözlerindeki beni göremedim sandım da, gene kendime kızdım... Neden ki canım? ...Uzakları yakın etmişken, bunca sevmişken bu burukluk neden ki? ... Gecenin sessizliği sardı gönülleri. Uyku aldı bedenleri ve ben, gece bekçin; bıkmadan, yorulmadan dizelere sarılıyorum sarmaşık misali. Uyur musun şimdi? Hadi uyu. Gün ağardığında da böyle güzel uyu...Sevsin seni tüm evren ve sen hiç ama hiç sevgisiz kalma. 15.4.2005/ Serap Hoca
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serap Demirtürk Özaltun - SERAP HOCA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |