..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Didem Duruöz




4 Ocak 2010
Gündüz Düşlerim 2  
Korku bir kuyudur her düşüşte kanatır yaranı

Didem Duruöz


Denememi okumadan önce, Ozan Yeşiltepe'nin yayınladığı Korku Kuyusu adlı öyküyü okumanızı öneririm. Öyküyü okuduktan sonra, aşağıdaki yazım oluştuğu için. Ayrıca Ozan Bey'e yazımın başlığını kullanmama izin verdiği için teşekkür ederim. Beynim zonkluyor, ellerim titriyor, desteksiz geçen bir günün ardından tek isteğim ona kavuşmak. Hiçbirşey umrumda değil, şu an kapıyı çarpıp gidebilirim. Kapının önünde, ardında, içinde dışında ne varsa bir kibrit çakıp hepsini kül edebilirim.


:BGHH:

Beynim zonkluyor, ellerim titriyor, desteksiz geçen bir günün ardından tek isteğim ona kavuşmak. Hiçbirşey umrumda değil, şu an kapıyı çarpıp gidebilirim. Kapının önünde, ardında, içinde dışında ne varsa bir kibrit çakıp hepsini kül edebilirim. Kitlenip kalmış durumda gövdem yatağın içinde, yastığı dişleyerek avunuyor dişlerim, parçalanan yastığın içinden taşan kırpıklar yapışınca dilime, midemden bir öğürtü yükseliyor, içim dışına çıkana kadar kusuyorum. Halsiz, bitkin yatağa seriliyorum. Hiç bir çare gelmiyor aklıma, ondan nefret ediyorum, yapışık ikizimmiş gibi bir türlü ondan kurtulamıyorum.

Borç isteyecek kimse kalmadı, herkesin kapıları artık bana kapalı. Ne onların gidişi umrumda, ne de yenilerinin gelmeyişi. Arasıra benzerlerimle karşılaşıyorum, malımız yetiyorsa geçiniyoruz kardeşçe, hatta birbirimize içimizi döktüğümüz anlar bile oluyor nerdeyse. Kendimden sakladığım sırlarımı onlarda bilemez elbet, nefret edilmek bile umrumda olmasa da acımalarını, yüzlerindeki o iğrenç ifadeyi görmeye katlanamam.

Elimdeki kesik, dün kırdığım aynanın hatırası. Kapılardan birini da kapatan da o oldu zaten bana. Ağabeyimin evindeydim, salonda otururken sorun yoktu, sonra tuvalete gittim, ağabeyim suçluydu, biliyordu aynalara olan nefretimi işe yaramaz doktorun önerisiyle her zaman üzerine koyduğu siyah örtüyü kaldırmıştı yerinden. Ne yapmamı bekliyorlar ki benden, dayanamıyorum gördüklerime, elime ilk geçen şeyi fırlattım camın üzerine, ufak şişe yetmedi, sadece oluşan bir iki çatlak, beni benden gizlemeye yetmedi, anında diğer şişelere saldırdım, herbirini fırlattım, paramparça olana kadar ayna durmadım. Önceden kilitlediğim için kapıyı açıp içeri dalamadılar, omuz vurup yıktığında kapıyı ağabeyim, her yere saçılan cam parçalarından yüzümde, ellerimde oluşan çiziklerle karşılaştı, önce sessizce durdu karşımda, arkasından eşinin çığlıklarını duydum birden “ du” dedi sustu. Bir, artık olmayan aynaya, bir etrafa, bir bana baktı. Gözünden iki damla yaş aktı, ağzından bir cümle çıktı: “Çık evimden dışarı.”

Süklüm püklüm, ayaklarımı sürüyerek önce tuvaletten sonra evden çıktım. Evden, karı kocanın birbirini bastıran anlaşılmaz sesleri yükseliyordu. Dinlemedim onları, basıp gittim, uzaktaki boş arsaya. Geceki kriz geçmiş, aynayı kırmak da sakinleşmeme yardımcı olmuştu. Boş arsada, ağaçlar vardı, ilk gördüğüme dayadım sırtımı, rahat edemedim bir türlü uzandım toprağın üzerine güneş gözlerimi aldı, sanki biri beni sorguluyordu, kapattım gözlerimi geçmedi, ben de sırtımı döndüm, ağacı siper ettim güneşle yüzümün arasına, bir sorgudan daha kaçmıştım.
         

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Sorunlardan bitse ne olur ki
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
19 Nisan 2010
Sorgudan kaçış bir daha sorgulanmayacağımızın garantisi mi?Kaçmak kolayımıza gelen ilk yol,ama sonrası için yaratacağı sorunları göğüsleyebilecek miyiz?...Yazılarınızı yavaş yavaş okuyorum,bitecekleri korkusuyla.Diğerlerini de bir başka güne bırakıyorum.Saygılarımla...Yazarın Yanıtı: Sorunlar bittiğinde; hayatta bitmiş olacak sanırım.Işığın karanlıkla var oluşu gibi, çözümlerde sorunlarla var oluyorlar bir bakıma.Sorunlarda, sorgularda aslında hiç bitmiyor içimizde. Sadece, onların sesini duyup duymamayı seçmemiz, sorgudan kaçtığımız yanılgısını duyuruyor içimizde.Bu karakter belkide, için için kendini sorguladığı için, bakamıyordur aynalara ve konuşamıyordur içinden geldiği gibi dostlarıyla.Ancak sorgunun da bir amacı, hedefi olmalı, sonuç öncelikli olmasa bile sürecin anlamı göz önüne alınmalı.Kişinin kendisi ile gerçek anlamda yüzleşmesi, bir anlamda Hırıstiyanların vaftiz töreni gibi, arınmanın da simgesi, altında ezildiği onlarca yükü, sırtından atma mücadelesi.Değerli ve anlamlı yorumlarınız yazma şevkimi güçlendiriyor.İyi ki varsınız Ömer Faruk Bey.Sevgi ve Saygılarımla.Didem

:: hayat böyle anlatılır..
Gönderen: kemal düz / , Türkiye
5 Ocak 2010
hayatı anlatmak zor iş...siz güzel anlatıyorsunuz. kaleminiz güçlü, zihniniz açık..yolunuz açık olsun... Kemal Bey,izedebiyat ta okuduğum tüm yazarların, kendimi ifade etmemi kolaylaştırdığını düşünüyorum,umudumu çoğaltmama destek olduğunuz için size ayrıca teşekkür ederim. Yorumunuzla beni onurlandırdınız, çok teşekkür ederim.Sevgi ve Saygılarımla Didem




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Duru Sohbetler 2
Korkuların; Engellerindir Yaşam Sevinçlerinin!
Sarmaşık Sakal Yansımaları
Sekiz Saniye Yansımalarım B
Kendimi Kaybettim, Hükümsüzdür!
Öylesine
8 Saniye Yansımalarım A
Hataya ve Hayata Dair
Ölen Hangisi?
Siz=ben

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cem Mumcu - Kendine Bakma Kitabı
Duru Sohbetler 1
Anlamlandırma Arayışı
Hayal Kafesi
Bir Aldanışın Ardından
Gözlem Yansımalarım2
Kısalara Selam
Gözlem Yansımaları
Gündüz Düşleri 1
İyi ki Var Can Dostlar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kırılmak [Şiir]
Yaşam yakında yakala [Şiir]
Sanatla Soluklanmak [Şiir]
Haykırmak İstiyorum [Şiir]
Anne Çocuk Eğitim Vakfı - Anne Destek Semineri [Öykü]
Gelen Gülüş [Öykü]


Didem Duruöz kimdir?

Kendini arayan, dünyayı ,hayatı anlamlandırmaya ve onun içinde etkin olarak var olmaya çalışan, suskunlar ordusundan ayrılmaya çabalayan biriyim. Yazılarımda bazen; aklımdan, yüreğimden, içimden geçenleri, bazende farklı kişilikleri deneyimleme örneklerimi görebilirsiniz.

Etkilendiği Yazarlar:
Doğan Cüceloğlu, Jülide Sevim, Üstün Dökmen, Louise Hay,Allice Miller,Leyla Navaro,Emre Kongar,Kemal Sayar, Milan Kundera, Engin Geçtan,Türkay Demir, Gabriel Garcia Marquez, J.R.R.Tolkien,


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Didem Duruöz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.