Tatlı bir rüzgâr eser uzaklardan. Seni getirir bana. Ona yüklerim tüm sevgimi sana iletmesi için. Biliyorum uzaklarda bir yerlerde hala beni düşünen bir sen varsın. Burada da hala seni sevmekte olan bir ben varım. Rüzgâr git onun kulağına fısılda söyle ona onun burada bir bekleyeni varmış çabuk dönsün gittiği yerden. Dönülmez miymiş gittiği yoldan. Çıkmaz bir sokağa mı girmiş. Yolun bir tarafında ben varım diğer tarafında ise sen varsın. Biliyorum ne oradan buraya ne de buradan oraya bir geçiş var. Oysa daha dün elimi tutuyordun. Daha dün gözlerimin içine bakıp seni seviyorum diyordun. Nasıl oldu da şimdi aramıza bu duvar girdi. Sen mi istedin ben mi? Neden beni terk ettin? Neden bu duvarın arkasında bıraktın beni? Duvarın bu yanı çok soğuk sensiz. Hadi gel de kurtar beni. Gelemez misin? Gittiğin yerden dönülmez mi? Her şeyin çaresi vardır derler. Bu ayrılığında bir çaresi yok mu? Beni de yanına al o zaman. Beni burada tek başıma bırakma. Hani hep derdin ellerimiz hiç çözülmeyecek diye. Şimdi niye beni burada çaresiz, umutsuz, sensiz bırakıp gittin? Neden bıraktın ellerimi, hayatı, beni? Hadi gel artık. Çok yattın orada. Biliyorum şaka yapıyorsun. Biliyorum daha fazla dayanamayacaksın sevdiğinin üzülmesine. Biraz sonra o yattığın yerden kalkıp şaka yaptım hayatım diyeceksin. Kalkıp sarılacaksın bana. Ben seni nasıl bırakırım diyeceksin. İnsan hayatını hiç bırakır mı diyeceksin. O zaman ölür ya diyeceksin. Ama hayır, bunların hepsi benim hayalim. Tek gerçek var. Artık sen o duvarın arkasındasın. Bana, sevgimize güvenemedin ki bizi ayırdın. Oysa her şeyin üstesinden gelirdik biz sevgimizle. Aramıza ölüm duvarını soktun. O bıçakla kendi canına kıydığında benim canıma da kıydın. O mezara iki hayat sığdırdın. Ben de bu tarafta iki ölü hayat yaşatıyorum. Gelmeyeceksin biliyorum artık. Ama kabul edilmesi imkânsız bir şey bu. Her şeyin bir çözümü, çaresi olabilecekken sen çaresizliği seçtin. Ama ben senin her seçimine saygı duyarım. Artık ben de o mezarda seninleyim. Seni gömerlerken iki canlıyı gömdüler diri diri. Senin mezarından dönerken iki ölü hortladı yaşamak için.