Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin |
|
||||||||||
|
Benim için güzel bir gündü,İki gün önce doktorumdan aldığım haber beni ziyadesiyle mutlu etmişti.Bu haberi kocama söylemek için özellikle bu günü bekledim,sabretmesi hiç kolay olmamıştı… Kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim .Masayı hazırlarken, kocamın baba olma sevincini gözlerinde hayal ettim… Masa hazırdı, çayları doldurup kocamı uyandırdım. Beraber kahvaltı edip bu güne ait palanları konuştuk…Bugün onun doğum günüydü ve her sene, bunu ben hatırlatırdım kendisine … Akşama kadar bir çok dosyayla ilgilenmem gerektiğini, çok işimin olduğunu söyleyip masadan kalktım,aslında birikmiş dosyalar yoktu, aksine bugün izin alıp erkenden eve gelecektim… Genellikle arabayı ben alırdım. Kocam iş yerinin servisiyle giderdi. Yanağına kocaman bir öpücük kondurup, aceleyle çıktım evden. Öğlene doğru işlerimi halledip ayrıldım .Önce kuaförümde bu akşam için sade fakat şık taratmalıydım saçlarımı.Daha sonra çiçekçiden bir buket kır çiçeği ve küçük sevimli bir pasta … ‘’Her şey yolunda gidiyor’’Diye düşünerek açtım kapıyı, fakat hemen kapı önünde çıkarılmış bir çift kadın ayakkabısı ve hemen yanında kocamın ayakkabılarını görünce şaşırdım… Sesler geliyordu içeriden, koridorda yürüdüm, yatak odamın kapısını açtığımda,sanki hayat avuçlarımın arasından hızla kaymış ve kristal bir kürenin yere düşüp bin parçaya bölünmesi gibi tuzla buz olmuştu… Aradan kaç saat geçmişti bilmiyorum.Bunu fark ettiğimde hava kararmış sokak lambaları yanmıştı Saatler değil, yıllar sonra bu mahallede,bu evin önünde ne işim vardı? Gözüm ikinci katın camlarındaydı,Oturma odasının camlarından sızan loş ışık,yüreğimin karanlıkta kalmış esir yanlarını mı aydınlığa çıkarmak istiyordu? Zaman tünelindeydim adeta.On beş sene önce küçük bir kız çocuğuydum, ilkokul üçüncü sınıftaydım. Bir bahar sabahı,her sabah olduğu gibi,babam,annem,ben,kız kardeşim Nazlı Hep beraber arabadaydık.Önce beni okula bırakacaklar,sonra kardeşimi ananeme bırakıp, beraber işe gideceklerdi,Annemi ve babamı öptüm. Arabadan inip, arkalarından el salladım… Okulda derslerimde başarılıydım., ezberlediğim şiiri başarıyla okumuş,arkadaşlarımın beğenisini kazanmıştım, üstelik bu yirmi üç nisan da kelebek olacaktım. Son dersteydik. Sınıfa okul müdürümüz gelmiş, sürekli bana bakarak, öğretmenime bir şeyler anlatıyordu, Sonra bana dönüp’’Dilek çantanı topla, dayın odamda seni bekliyor, bugün erken gidebilirsin’’Demişti. Dayım çok hızlı yürüyor ,ben ona yetişmek için koşuyordum neredeys .Ananemin evi okula çok yakındı.Eve geldiğimizde dedem öfkeyle bağırıyordu’’Benim Sebahat diye kızım yok, kes ağlamayı’’ Annanem, beni görünce feryat edip ağıtlar yakmaya başlamıştı , ne oluyordu ,anlayamamıştım… O akşam, annemin öldüğünü söylediler. Fakat neden öldüğünü anlatmadılar.Babam da gelmemişti ,sürekli ağlıyorduk.Kardeşim henüz dört yaşında olduğu için olanların farkında değildi… İki gün sonra, dedem elindeki gazeteyi annaneme doğru fırlattı. Bu utançla yaşayamayacağını söylüyordu.Yerdeki gazeteyi aldım , annemin ve babamın resimleri vardı sayfada. Haberi okumaya başladım. Kimse engel olmadı . Belki olanları öğrenmemi istiyorlardı… Annemi babam öldürmüştü .Annemin bir sevgilisi varmış, onları beraber yakalayınca dayanamamış , silahla ikisinide vurarak öldürmüş… Günlerce okula gitmedim.Arkadaşlarımla konuşmadım, oyun oynamadım ,sürekli ağlıyordum… Üstelik kelebekte olamayacaktım. Bir keresinde annem ‘’Kelebeklerin kanatlarını ellerseniz ölürler demişti’’Bizim de kanatlarımıza bir el değmişti,ölmemiştik ama çok yaralanmıştık… Suçlamıştım onları, birbirlerini sevmemekle suçlamıştım.Sevmekten vaz geçmekle suçlamıştım. Eğer sevselerdi, biri aldatmaz, biride öldürmezdi diye düşünüyordum… İnsan sevdiğini aldatmaz , asla öldürmezdi…İkisinide affetmedim… Dedem bu olaydan sekiz ay sonra öldü .Bütün sorumluluğumuz annaneme ve dayıma kalmıştı. Babamın, akrabalarından kimse sahip çıkmadı bize. Onlar annemden dolayı bize kinle doluydu… Ben üniversite son sınıftayken babam ceza evinden çıktı.Onu ziyarete gitmemiştim hiç. Kardeşimi gotürmüşlerdi.Ben asla görüşmek istemediğimi söylemiştim… Hemen evlenmiştim. Özcan üniversiteden arkadaşımdı, birbirimizi çok seviyorduk.Düğünümüze çağırmamıştım babamı, Fakat yinede gelmek istemişti, haber yollamıştı Nazlı ile. Hayır demiştim, kardeşimin yalvarması da işe yaramamıştı… İşte bugün buradayım. O, loş ışığın aydınlattığı odada babam var.Gündüz olanlardan sonra neden buraya gelmiştim?Geçmişten bugüne nefret mi ? Yoksa özlem mi ? Biriktirmiştim içimde.Bilmiyorum. Bütün cesaretimi toplayıp yukarı çıkmayı düşündüm.Kapıda beni görünce, ne düşünürdü?Nerede kalmıştı öfkem, inadım. Geçmişteki yaşadığım kasırgadan, daha mı büyüktü bugünkü fırtına? Zili çaldım. Babam beni görünce hemen tanıdı .Adımı söylerken sesi titriyordu. Benimde… Yılların bizden çaldıklarını geri almak kolay değildi.Şafak sökmek üzereydi, babamın omzuna yaslanmış ,olan biteni anlatırken ,onu derinden yaralayacak bir soru sormuştum.Öç alma duygusuna teslim olmak nasıl bir şeydi? Kocamdan öç almak istiyordum. Bu duygu beni de esir etmeden toparlanmalıydım…Birdené “ bu bebek doğmamalı” Dedim. Babam ‘’sakın bunu düşünme,seni hayata bağlayacak kuvvetli bir bağ, o bebek’’ Dedi. .‘’Pişmanlığın dayanılmaz sancılarına katlanamazsın Dilek ‘’ Derken gözleri yaşlıydı… Ve bazen, geçmiş çöreklenir yüreğinize. Usul usul akıtırken zehrini, ağlamak en güzeli. Gözlerinizden akan damlalar görülmeli, hıçkırıklarınız duyulmalı,Bu tabloyu gören imrenmeli size… Biraz uyumak istiyorum . Kafamı toparlamalıyım , avukatımla konuşurken bitik bir halde görünmek istemem. Boşanma işlemlerini bir an önce başlatmalıyım.’’İyi sabahlar babacığım, yeni doğan günle beraber yeniden şans vermeliyiz kendimize öyle değil mi? Selma Polat
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Selma Polat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |