Bilge kişi her şeye şaşan kişidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Gezimizin duraklarından biri, İsviçre’nin Zürih kentiydi. Bizi, oradaiki akademisyen karşıladı. Otele yerleşip de namaz ve yemek için biryer sorunca, oradaki Müslümanların ihtiyaçlarının karşılanması içinkiralanan bir yerden bahsettiler. Oldukça pahalı; sokakları, binalarıtemiz ve düzenli olan şehrin merkezinde bulunan, güzel mimarisi iledikkat çeken bir binaya gittik. Ancak binanın içine girince doğrususükût-ı hayale uğradım. Dışı ne kadar düzgünse, içerisi o kadarberbattı. İlkel bir görüntü, kesif bir ayak kokusuyla karşılıyordugeleni. Derme çatma ayakkabı rafları kir içindeydi. Yemek yenen küçüktabureli masalar, yerdeki halılar, abdest alınan lavabolar öylesinepisti ki bize ikram edilen döneri zoraki yedikten sonra, diğeröğünlerde dışarıda salatayla doymayı tercih ettik. Aynı şekilde saçsakal birbirine karışmış, pejmürde kıyafetli, yabani bakışlıMüslümanlar da beni ürkütmüştü. Onlar görünce Müslümanların haline veonların üzerinden anlamlandırılan İslam adına çok üzülmüştüm. OysaEfendimiz (s.a.v), “Temizlik imandandır buyuruyor.” Bu sözle iç veahlak temizliğinden bahsettiği kadar, dışımız ve bulunduğumuzmekânların temizliğine de önem verilmesi gerektiğini belirtiyor. “Önce İslam’ı değil de Müslümanları tanısaydım, Müslüman olmazdım” Sonradan eşimle yaptığımız değerlendirmede, Müslüman olan batılışarkıcı Yusuf İslam’ın sözünü anmadan geçemedik. Şöyle diyordu: “Eğerİslam’ı değil de önce Müslümanları tanımış olsaydım, Müslümanolmazdım.” Hakikaten İslam hakkındaki ilk bilgilere, onu temsil edenMüslümanlar üzerinden ulaşılıyor; İslam, mensupları aracılığıylatanınıyor. Yazık ki, genelde temsil edenler, temsil edilenlere uymuyor.Oysa İslam uyanı güzelliğe taşıyan mükemmellikte. Tüm kusurlarinsanlara ait. Ancak bunu bizim dışımızdakiler bilmiyor. Maalesef Müslümanlar pis ve dağınık olur diye acı bir yargı var. Hiçdüşündük mü neden muhafazakâr insanlar tembel, kalitesiz, beceriksiz,güvenilmez tipler olarak lanse edilir? Çoğunun düşmanca duygulardankaynaklı sıfatlar olduğunu farz etsek bile, yine de bu konuda ciddi birözeleştiri yapmamız gerekiyor. Diğer yandan karanın üzerinde karalarınbelki hiçbir anlamı yok ama, beyaz bir zeminde küçücük bir nokta bilegözükür. Kimi ve neyi temsil ettiğimizin bilinciyle, giyim kuşamımıza,oturup kalkışımıza, konuşmamıza, ticaretimize, ahlâkımızdan,ibadetimize son derece titizlik gösterme zorunluluğumuz var. “Müslümansa entelektüel olmaz, entelektüelse Müslüman olmaz zannediyorduk” Toplumda, genelde İslam’ı, özelde bir grubu şahsımızda temsil ederiz.Ne yazık ki onu temsil etmeye layık olsak da olmasak da “Müslümanım”diyen herkes bu görevi yüklenmiş oluyor. Özellikle, bir görevle birtopluluğun içine karışmışsanız orada bulunan insanlar, sizinüzerinizden grubunuzu ya da dindarlığı sorgular. Norveç’te kadınlarkonulu bir toplantıda, Ümit Meriç’le konuştuktan sonra bir rahibeşunları söylüyor: “Biz, eğer bir insan Müslümansa entelektüel olmaz,entelektüel ise Müslüman olmaz zannediyorduk. Sizi gördükten sonrabunun bir peşin hüküm olduğunu anladık. Sizden ve Müslümanlardan özürdileriz.” Bir söz vardır, “dağlarda bir ot olabilirsin ama oranın en güzel otusen olmalısın.” İslam, insanlara her alanda iyi olanı ortaya koymayıemreder. Baştan savma hiçbir davranış ve ibadet hoş görülmez. “Allah;yaptığı işi güzel yapanı sever” hadis-i şerifiyle Efendimiz (s.a.v),Müslümanları her konuda iyi olmaya davet ediyor. Bırakın tembelliği,beceriksizliği, biz her ne yaparsak yapalım o konuda örnek olacak kadariyi olmalıyız. Ayrıca Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki: “Sizin enhayırlınız, gördükleri zaman aziz ve celil olan Allah’ı hatırlatankimselerdir…” Peki, bizler neyi hatırlatıyoruz? Neden sufiliği yol edinenler cahil bilinir? Şu hususu bir kez daha vurgulamada yarar var: Genel temsilin dışındaaynı zamanda herkes, mensubu bulunduğu topluluğun temsilcisidir. Bizzattemsil makamında olanların ise her Müslümandan daha fazla titiz olmasıgerekir. Çünkü onun en küçük yanlış hareketi, temsil ettiği tüm sistemive mensuplarını onarılması mümkün olmayacak bir düzeyde olumsuzetkiler. Şu soruyu da özelde sormak gerekiyor: Neden sufiliği yoledinenler cahil bilinir? Bizzat, “Siz, toplumun üst katmanlarına,eğitimli, elit kesimine uygun değilsiniz” sözlerini işitmiş biri olaraksormak isterim, acaba nerede hata yapıyoruz? O etiketleri almanoktasında kendimiz ne kadar etkili olduk acaba? Ve o etiketlerlekimlere hitap edip örnek olabiliriz? Kim tasavvufu bizim üzerimizdensevip, ona yakınlaşabilir? Müslümanlığı yeniden keşfetmemiz ve yeniden öğrenerek hayatımızauygulamamız gerekiyor. Öncelikle kendimiz değişmeliyiz, modelolmalıyız. Böylece fert fert olacak o değişimin halkalarından birioluruz. Son olarak bir kez daha hatırlamakta yarar var: İslam’ı, gerçekdindarlığı tanımayanlara kötü örnekler oluşturmayalım. Onu,“kâl”imizden ziyade “hâl”imizle anlatalım. Niteliği, güveni, huzuru,iyiliği kısacası, Müslüman kimliğini taşıyalım. İslam’a layık güzellikve kalitede müminler ve kişilikler sunalım. Bizi gören Allah’ıhatırlasın, İslam’ı ve Müslümanları güzellikle ansın. Özetle tümmuhafazakâr ve dindar kişilere önemli bir görev düşüyor: Çirkin sıfatlardan kurtulmak, sicilimizi temsil ettiğimiz mükemmelliğeuydurmak. Böyle olan müminlere ihtiyacımız var, kapı komşumuzdan tutuntüm dünyaya kadar!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Rabia Suluk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |