..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Pastorel > harun şeker




3 Aralık 2008
Dışarda Sonbahar İçerde Bitmeyen İşler  
BİRAZ KENDİNE ZAMAN AYIR VE BUNU OKU

harun şeker


Bazen herşey bunaltırya insanı işte tam o zamanda ne yapmalı bence.


:BAID:
DIŞARDA SONBAHAR İÇERDE BİTMEYEN İŞLER
          Farkında mısınız? Zaman ne çabuk geçiyor değil mi? Bizler bir şeylerin peşinde koşarken yapraklar sararmış güz çiçekleri kırlarda açmış, sonbahar yağmurlarının damlaları sarı yaprakların üstünde bir inci tanesi gibi ışıldıyor sabah güneşiyle. Günler kısaldı, saatler değişti. Çiftçiler ellerindeki son mahsulleri satıyorlar.
          Çok yorucu geçiyor demi zaman. Masamda okunması gereken yazılı kâğıtları, kömürler indirilecek, borular alınıp, soba kurulacak vs. Çocukları okula gönder, işe geç kalma. Dükkânı erken aç, gazeteyi basmak için haber topla, elmalar dibinde kaldı, bugün müdürle kavga ettim, çocuğun beslenme çantasını hazırlayacağım, akşama misafir gelecek… Bitmeyen işler ardın sıra gelir. Ama bir sabah erken kalkın pencereden güneşin doğuşunu seyredin. Güneş ışıklarının sudaki yansımasını seyredin. Kuşların sabah telaşına şahit olun. Olmadı hafta sonuna bir plan yapın dağlara gitmek için. Bir bahaneyle dağlara çıkın. Telefonlarınızı kapatın. Yanınıza kara çaydanlığınızı da alın. Meşenin kömüründe bir çay kaynatın. Yanınızda ekmek zeytin, peynir ve tereyağından başka bir şey almayın. Ekmeğin içine tereyağı sürüp bir değnek yardımıyla ısıtın. Tereyağı eriyince tost gibi olur. İstersen peynir ekleyebilirsin. Sırt üstü yatıp gökyüzünü gözlemle, tabiatın sesini dinle. Yüksek bir yere çıkıp kiraz yapraklarındaki kırmızılıklarla zıt olan ceviz yaprağındaki sarı rengi kıyasla. Meşe yaprağındaki renk çeşidiyle şimşir ağacının yapraklarına dikkat kesil. Uzaklardan gelen sincap seslerini duyuyorsan yaşıyorsun demektir. Su arıklarındaki su birikintilerinin üzerindeki yapraklara bak, onları hisset. Sudaki yansıyan yüzüne bak, ne kadar mutlu bir yüzün var. Sonra sağındaki kavak ağaçlarının dibini kontrol et. Bak orada sana gülümseyen mantarları iyi gör. Onlar tamamen organiktir. Karşıdaki meşe ağaçlarının yanına git. Dibindeki güz çiçekleriyle beraber, kimisinin Sıklemen dediği, bazısının Pıtırcık dediği, pembe Ebe gömeçlerinin çiçeklerini görmeyi ihmal etme. Ceviz ağaçlarının dibine bakmalısınız. Ne kadar toplansa da yiyecek kadar ceviz, yaprakların arasında kalmıştır. Yemesi günah olur diyecekseniz, eskiden şöyle bir gelenek vardı: Bağlar toplanıp cevizler indirildiği zaman çocuklar ellerinde sepetlerle tekrar bağları dolaşır geri kalan üzüm armut, ceviz, elma ne varsa toplar gelirdi. Aslında adı da vardı bu eylemin ama aklıma gelmedi. Zira çok zaman geçmiş. Bilmem şimdi de köylerde yaparlar mı? Bu geleneği sürdürme adına yapılabilir. Kızılcıklardan tadın.Hatta şu şarkıyı söyleyiniz: “Kızılcıklar oldu mu?Selelere doldu mu?Gönderdiğim çoraplar ,ayağına oldu mu?...” Kuşburnu toplayın biraz, kışın çok ihtiyacınız olacak. Nezle ve gribe iyi gelir. Alıçlar ve boz armutlar var. Onların da kendine has bir tadı var. Bu boz armutlardan eskiden ekmek yapıp yemek zorunda kalırlarmış, yokluktan. Şimdiki çocuklar renginden dolayı çikolatalı ekmek diyorlar. Hiç yemediniz mi, armut kükürdünden yapılan ekmeği. Bilmiyor musunuz yoksa? Eğer bilmiyorsanız bazı tatları bilmiyorsunuz demektir. Deli erikler dikkatinizi çeksin. Bakın kırmıza yaklaşmış rengiyle beni ye der. Ama yersen çok ekşidir. Onlardan biraz toplayın zeytin çizer gibi çizip güneşte kurutun. Eğer çorba yaparsanız, özellikle Arabaşı için ekşice çok iyi olur. Bunları yapmadıysanız hayat damarlarınızdan biri eksilmemiş midir? Bir deneyin ne kaybedersiniz.
          Unutmayın bahar bahardır, Sonbahar olsa da. İkinci bahar yani. 10.11.2008



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Başkadır Benim Kasabam Gezlevi
Topacımın Kabarası Yok
Köylü Annelerin Günü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yerköprü'den Taşkent'e [Deneme]
Nevbahar Oldu [Deneme]
Gavut ve Gölle [Deneme]
Otuz Üç Yaşına Kadar Neler Öğrendim [Deneme]
Tiryakisi Olmak [Deneme]
Sanal Dünyada Zamane İnsanı [Deneme]
18. Yüzyılda Göksu Vadisindeki Köyler [İnceleme]


harun şeker kimdir?

edebiyatı severim

Etkilendiği Yazarlar:
A. Haşim


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © harun şeker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.