"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
İnsan hayatının belli başlı dönüm noktaları olduğu muhakkaktır. Hayat bazı şâirler için de dönüm noktası olmuş olacak ki bu, Cahit Sıtkı Tarancı’ nın “Otuz Beş Yaş” adlı şiiri çok beğenilmiştir.Kabul etmesek de 30 yaşından sonra olgunluk dönemi başlıyor. Hayata bakışı değişiyor insanın . Şöyle geri dönüp bakınca bu kadar zamanda hayat insana ne çok şey öğretmiş diyorsun. Nelerdir acaba diye kendime sordum, ve *Yazı yazarken içeriğe değil şekle bilhassa imlaya dikkat edilmesi gerektiğini! *Baba olmanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu, *Küçük bir makam için bile her şeyini feda eden arkadaşım olduğunu, *Herkesin nakit bir değerinin olduğunu ama bazılarının çok pahalıya patladığını, *Dostluğun mekana ve olaylara göre var olduğunu oradan ayrılınca bittiğini, *Kimseye olduğundan fazla değer vermemek gerektiğini, *Evlilik yıldönümünün unutulmasının ne kadar sıkıntı olduğunu , *Başkalarının hayalleri için kendi gerçeklerinden vazgeçilmemesini, *Peygamberimizin eşinin Peygamberimizle kavga ederken, bizim de hanımla kavga etmemizin normal olduğunu, *Kız evlatların üvey evlat muamelesi, erkek evladın baş tacı yapıldığını, *Güzel söz söylemeye insanların az tenezzül ettiğini , herkesin iltifat beklediğini, *Bir gecede, yirmi yıllık arkadaşın seni oyuna getirdiğini, *Ne kadar büyük olsan da öğretmenin yanında hep çocuk olduğunu, *Ergenlikte babanın desteğini hissetmenin hayat boyu kendine güven verdiğini, *Anneler erkek çocuklarını, babalar kız çocuklarını çok sevdiklerini, *Bayan doktor arayan erkeklerin ,kız evlatlarını okutma taraftarı olmadıklarını, *Beş kuruşun olamasa da üniversite öğrenciliğinin yerini başka bir şeyin doldurmadığını, *Kiracıysan ev sahibinin iyi olma ihtimalinin 1/10 olduğunu, *Annelere mutlaka iyi davranıp, bazen hediye almak gerektiğini, yaşlıda olsa bile , *Cadde kenarlarında el emeklerini satanların ne kadar zor durumda olduklarını, *Şairin ifadesiyle “Taşın sert olduğunu, Ateşin yaktığını, suyun insanı boğduğunu” *Hanımla mutluysan ; evin fırtınalı havada sakin bir liman ,hanımla mutlu değilsen; evin sakin bir havada fırtınalı bir liman olduğunu, *Abi yerine amca ya da dayı diye hitap edilmesi( yaşla ilgili) insanı ne kadar çok üzdüğünü , *Bir ürün satacaksan adamın ayağına gidilmeyip almak isteyenin gelmesi gerektiğini, *Yardım istenmeden yardımın yapılmamasının yararlı olduğunu, *Misafirliğe giderken hediyesiz gidilmemesi gerektiğini, *Herkesin prensibi olabilir ancak saplantıları prensip diye yutturmamak gerektiğini, *Sonucuna katlanacağın her şeyi yapmakta özgür olduğunu, *İnsanların bulundukları yerin geçmişteki hayallerinin sonucu orada olduklarını, *Öğrenecek daha çok şeyimin olduğunu, öğrendim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © harun şeker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |