Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Gir, özümün derinliklerine açsın sevdasını bana ama ürkeğimdir, ayrılıkta ’da aşık. Banaöğretsin ay ışığında arınmayı, sevişsin bakire kalarak, günahları ne bana nede ona yazılsın. Çözün iplerimi ve gönderin bana o kadını. Ama sevda aksın gözlerinde çünkü acılar halen bedenimde. Yitik yaşarım eğer sensizde yaşarsam. Tutunurum müziğin acılarınla savaşanlarına. Boşluğun kendinden habersiz yolculuğuna tutmuşum ışığını vuran cennetine, yoksullara selam veririm isyan eden hayatlarında ve ne olur onları ’da tanı ve karış yazarların bize öğrettiği şiirlere. Bu bakireliğin ilk günlerinde batakhanedeki yakınlarını gör ve şehvetin ruhlarına verdiği karanlıklarını al. Şimdi dön ailene, sevgilerini tut gönder yeraltındaki nice ölümlere. Bak halen saf’sın yardım saçlarının doğallığına karıştırdı güzelliğini, özlüyorum... Çiğ tanelerim ne zaman geleceği gördüyse gerginlik kalbinde geri çevrildi. Yapma ışığını kapatıp ulaşmamı engelleme acılarım ve yine acılarım...Suya değdiği yerde doğallık olgunlaştırdı beni, yaşıtlarımın büyüğü oldum, bir baş birde yaşlı adam birde sokak çocuklarını unutma ben acılara alışığım onlara dağıt sevgi iksirini kokularını sar anne gibi çünkü halen bakiresin. Ve kalbim geri dön konuşmalarına ihtiyacım var.Mutluluğu gizle ne olur bana iyi gelmiyor. Kimin nerede acısı varsa gönder gizemiyle ve dikkat et (kötülük) halen ellerinde... Son dönemlerde ülkenin ev güvendiği askeriye bir çıkmaza sürükleniyor.Bir yandan Gül türbanı onaylıyor bu karmaşada, bir yandan Tayyip belediyeleri kapatıyor, ülkenin enflasyonu yalnış aktarılıyor,her geçen gün batağa sürükleniyoruz, din üzerinden siyaset devam ediyor.Hepimiz uyanalım biz bir tek askere güvenebiliriz bu ülkede son olan olaylar bir emparyalizmdir.Bunu görmezlikten gelmeyelim.İktidardakiler bir iç isyan çıkardılar (pardon ABD çıkardırttı).Bu oyunlara gelecek kadar basit tarihli bir ülke değil burası. Yazıyı okuyan herkesten yorumlarını bekliyorum.Şimdi düşünme zamanı çünkü durum vahim. BÜLENT YALÇINKAYA
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © CUMARTESI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |