"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Yaşadıkça öğreniyorum kime nasıl savrulduğumu,üzememeyi''de ve en çok günlerimin bana anlık mutluluklarına inanırdım.Beklerdim bir imge gibi hayatı rüyalardan uyandığında acılar vardır vücudumda.Tek saf kalabildiğim yer ruhum.Denize açtım hergece,ağlar ve güler dalgalarla savaştım kimsede dinlemedi ilk aşkıma nasıl sarıldığımı,yalanlarla kandırdım üretken sevdalarımı.Sesimin teni değişti aşka başkaldırıda,yine yalan söyledi ey sevgili kanayan bir çocukluk anısında.Gizlenmedimde açtım herkes faydalansın öğrenirler kalbe bir zinciride. Mitoloji perisi gir rüyalarıma ve bana gösterdiğin ışık veren kadını çıkar karşıma.Yeter sitem değil konuşmak isterim artık bir bedene ,sevmese bile dinlemeyi öğrense.Gir,özümün derinliklerine açsın sevdasını bana ama ürkeğimdir,ayrılıktada aşık.Bana öğretsin ay ışığında arınmayı,sevişsin bakire kalarak,günahları ne bana nede ona yazılsın. Üstüme gelirken biraz karışığım ,hayallerim günahsız yerdeki dünya ve yaradan hala beni korusun,öldükten sonraki dirilmemde...? Çözün iplerimi ve gönderin bana o kadını.Ama sevda aksın gözlerinde çünkü acılar halen bedenimde. Yitik yaşarım eğer sensizde yaşarsam.Tutunurum müziğin acılarınla savaşanlarına.Perdeni açıp gösterdin oyununu ve şimdi özlemeye adadım kendimi.Boşluğun kendinden habersiz yolculuğuna tutmuşum ışığını vuran cennetine,yoksullara selam veririm isyan eden hayatkarında ve ne olur onlarıda tanı ve karış yazarların bize öğrettiği şiirlere.Bu bakireliğin ilk günlerinde batakhanedeki yakınlarını gör ve şehvetin ruhlarına verdiği karanlıklarını al.Şimdi dön ailene sevgilerini tut gönder yeraltındaki nice ölümlere.Bak halen saf''sın yardım saçlarının doğallığına karıştırdı güzelliğini,özlüyorum... Elem bedenimde,ağır müzik,tut elimi zor günlerdeyim.Kime dönüyorsam eski sevgilimi soruyor bana,gözleri kara,saçları kızıl,ruhuna bakamıyorum başka bir aşk''a karışmış,yinede babsını özlüyorum oda yerin altında belki cennetin yolunda sen ışığını onada gönder vefalı ellerim kimseye dargın değil. Çiğ tanelerim ne zaman geleceği gördüyse gerginlik kalbinde geri çevrildi.Yapma ışığını kapatıp ulaşmamı engelleme acılarım veyine acılarım... Suya değdiği yerde doğallık olgunlaştırdı beni,yaşıtlarımın vüyüğü oldum,bir baş birde yaşlı adam birde sokak çocuklarını unutma ben acılara alışığım onlara dağıt sevgi iksirini kokularını sar anne gibi çünkü halen bakiresin.Ve kalbim geri dön konuşmalarına ihtiyacım var.Mutluluğu gizle ne olur bana iyi gelmiyor.Kimin nerede acısı varsa gönder gizemiyle ve dikkat et kötülük var halen ellerinde.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © CUMARTESI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |