Ölümden önce yaşam var mı? -Duvaryazısı |
|
||||||||||
|
Ben duymadım… Ruhum bir bedevi gibi gezerken dünyayı,yorgunluktan sızan bedenim söyledi geldiğinizi. Yorgunmuşsunuz, yüzünüz biraz solgun ah! Güzel hanımefendi, kim sıktı canınızı diye soramıyor bu karşınızdaki suçlu çocuk.Affedin beni… Bir fotoğrafa dökülen, zamanı başka, anlamı aynı duygudur aşk.Gözlerinin rengi hiç bilinmeyecek yabancı bir sevgilinin dünyasında ne kadar büyükse aşkın dile verdiği nezaket o kadar tatlıdır geçen zaman.Düşlerde gözler yoktur sevgili.Yürekler oynar tüm bir gece bu sahnede. İşte bu yüzdendir seni ve yüreğini acıtmak için verdiğim bunca çaba.Bu ılık bahar akşamı daha fazla acı vermeden ruhuna git! Beni düşlerime bırak… Biriktirdiğim hayatın albümünde senli fotoğrafları yaktım ben.Geceyi aydınlığa bağlayan o kuşluk vakti adını pencereme konan küçük kuşa verdim o gitti,sen gittin.Seni sevmelerimin o ıssız boşluğuna düşürdüm artık bedenimi beni arama, kayboluşlarındayım aşkın.Kaybolursun, düştüğün kuyulardan kurtaramaz seni ruhum çığlık seslerimi duyar, kahrolursun. Mecbur olmasam yapmazdım bil! Bil ki hayatımda bu aşkın sınırlarını çizecek hiçbir kimsem olamadı benim, yaşadığım ya da içimde yaşattığım tüm insanlar önümde hakaretler yağdırsa da, bizim düşdönümlerimiz ayrı aşk zamanlarına düşüyor sevgili üzgünüm. Seni sevişlerim ve geceleri nefesinde sızmalarım, güneşlerin doğduğu bu dünya için vardı.Ben sahte sevdalardan uzak olan o ülkede kirlenen ruhumu temizlerken senin hiç görmediğin ağlamalarım vardı. İsyanlarıma karışan içiminden yükselen o kalabalık seslerin hakaretlerini sineye çekecek kadar acılıydı bedenim, kirliydim.Gece çekilip, yerini rüyaların dinginliğine bıraktığında, yüzüme bakan sen hiç bilmedin,anlamadın. Seninle aldattığım düşsel aşklarımın bedenime verdiği sızıyı… Çırpınışlarımın nasıl çığlık çığlık aktığını,acımı. Gitmelisin, siyaha çalan hayatımda, bedenime çizilen bu lekeleri görmeden çıkmalısın hayatımdan.Kaçışların, benim gözlerimin soğukluğuyla olmalı, nefretlerin içini yakan kin dolu bakışlarını görerek bırakmalısın bu aşkı.Gitmelisin… Yoksa düşersin sevgili… Bilmediğin dünyamın katil insanları’nın gölgeleri gelir ardından her köşe başında işlenen bir “faili mechul” cinayete kurban edilir benliğin.Kalabaklarım izin vermez bana, seni kurtaramam. Bir kuzgun uçar pencerenden içeri girer ve izler seni Bir şiir işlenir ruhuna sevgili, dinlersin… Tek bir söz söyledi o dingin büstteki kuzgun Taştı sanki bütün ruhu o tek kelimeden Ne bir söz ekledi, ne bir tüyü kımıldadı Acıyla mırıldandım: “Diğerleri uçup gittiler, Sabah o da terkedecek beni, umutlarım gibi” Dedi kuş “Hiçbir zaman” Edgar Allan Poe :1845 Kuzgun şiirinden alıntıdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © SİNEM SEMERCİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |