..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğallık sahip olunan değil, kazanılması gereken bir erdemdir. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Çocuk > M.NİHAT MALKOÇ




7 Ekim 2007
Allah"ın Vaad"i… Vaad"in Allah"ı…  
M.NİHAT MALKOÇ

:ADJI:
ALLAH’IN VAAD’İ… VAAD’İN ALLAH’I…

(Henüz 10 Günlükken Öldürülen Lübnanlı Bir Yavrunun Gözüyle Dünya…)

Ey kanlı dünya, ben küçücük Vaad bebek…
Lübnan cehenneminde cennet kokan bir gülüm ben
Kimsesiz bir çocuk, Allah’ın Vaad’i…
Beyrut’un varoşlarında henüz on günlükken
Füzelerle tanıştım ana kucağında

Pimini çektiler yarınlarımın,
Karardı bir bebeğin gözbebekleri
Henüz anne demesini bile öğrenemeden kopardılar dalından
Kulaklarıma okunan ezanı topraklarımda duyamadan
Ananın ak sütüne aç,
Baba kokusuna muhtaç
Göçtüm sılama doyamadan

Gelişimle gidişim bir olduysa ne gam…
Ölümsüzlük üfürülmüş ruhumun her bir hücresine
Geldim, gördüm, beğenmedim ahvalinizi…
Ve döndüm…
On günlük kısa ömrümde sonsuzluğu sırtladım zayıf omuzlarıma
Ya siz!...
Asırlık ömürlerinize yazık, on güne değmez.
Sizinle aynı sıfatı taşımaktan çok rahatsızdım zaten.
Öldüysem onurumla öldüm, onursuzun elinde
Başkalarının günahını yüklediler üstüme…
Ölmek taşımaktan daha ehven…

Bir serçe kuş kondu yumuk minik ellerime,
Aldı götürdü ruhumu göğün yedi kat mavisine
Seyrettim İslâm coğrafyasının bugünkü ahvalini,
Seyrettikçe ağladım; iki gözüm iki çeşme…
Görmeliydiniz dünya gözüyle, görmeliydiniz öylece
Çil yavrusu gibi dağılmış ümmet dört bir yere
Beni asıl bu öldürdü bin kere, yüz bin kere!...

Ateşin koynunda eğlenenler gördüm her gece
Tankların altında güller boynunu bükerken
Beyrut, Gazze, Kudüs yanıyordu,
Yaşananlar muamma, sanki birer bilmece
Dinmeyen ahlarımız gökleri yarıyordu
Gününü gün ederken bir yığın sünepe
Duymaz efganımızı ümmet, sağır sultan duysa bile

Sarıl bana anne, sımsıkı sarıl, sakla yüreğinde
Kaybolsun barut kokusu o gül teninde
İçimi acıtıyor soğuk metal parçaları, kanıyor yaram
Lânetlinin toynakları geziyor bedenimde
Güneşimi çalıyorlar çocuk göğümden
Sevdam buruş buruş oldu zalimin kirli ellerinde

Umudu kaçırdılar gözbebeklerimden
Prangalar vurdular yitik hayallerime
Dünyanıza bahar gelmiş bana ne!...
Yalancı ömrün yalancı baharıyla avunup durun gayri
Ben on günlükken ölümsüzlüğün badesini içtim
Gözünü kan bürümüş vicdansızın elinden

Gayri sevinsem mi, üzülsem mi bilemiyorum
Yurdumu ateşte gördükçe sevinemiyorum
Ağlayan bebelerin hıçkırıkları sol yanıma saplanıyor
Kıyametten evvel bir muştu bekliyorum
Sürgünde büyüyen yavruların nefesleri barut kokuyor
Analar kucaklarında yaralar sağaltıyor
Çilenin tarlalarında sabır ekip metanet biçiyorlar

Yaralarımız küllenmedi, küllenmez de…
Nasırlarımız canlı bir tarih gibi duruyor
Ya mezarlarımızdaki boynu bükük serviler…
Bir taşı bile olmayan garipler mezarlığı
Hepsi dünün acılarını haykırıyor koro halinde
Unutmak mı, acıyı, elemi, derdi…
Biz unutsak da zamana işlenmiş nasırlar unutmaz
Utanç duvarlarınız, barikatlarınız unutturmaz.

Ah sizi gidi baykuşlar, leş kargaları!…
Salıncaklarımızda uzun menzilli füzeler salladınız
Uyuttunuz, yıldırdınız onca ümmeti
Gülen yüzlerimizi geçmişin aynalarında unutturdunuz bize
Albümlerde kaldı her tebessüm…
Bizi yetim, öksüz, yurtsuz koydunuz
Hallac-ı Mansur misali ne varsa
Soydunuz, soydunuz, soydunuz!...

Tanklarınız ezdi geçti ertelenmiş umutlarımızı
Ateşe verdiniz uzun menzilli füzelerle yarınlarımızı
Oyuncak sapanlar savunma silahımız oldu
Üşüttünüz bizi ağustos sıcağında
Kavurdunuz tenimizi şubatın soğuğunda
Karanlık ufuklardan görünmez oldu menzil
Vatanda gurbetin kurşundan ağır yükünü taşıttınız
Köpükten daha hafif yürek arabamızda

Kanlı şafaklarda bıraktık gölgemizi
Sürüdük içi boşalmış ruhlarla pörsüyen tenimizi
Mahkûm ettiniz sabah akşam demeden
Kan ve barut menüsüne midemizi
Ocağımız çöktü eğilen başımıza,
Tarumar oldu hanemiz, hem de virane
Olmayan insafınızla tarihe inat
Neron’a, Hitler’e rahmet okuttunuz
Allah’ın ahdini ne de çabuk unuttunuz

Oysa biz korkmadık metal saltanatınızdan
Peşin ölümle satın aldık ölümsüzlüğü
Sonsuzluğa doğmak için öldük bin kere
Ötelerde öksüz kalmayayım diye
Annemin buz tutmuş elleri ellerimde
Onunla kol kola atıldık güzel ölüme
Donmuş bakışları hâlâ cansız bedenimde

Ölüm bir büyük boşlukta kaybolup
Ufuktan boy verip doğmaktır ölümsüzlüğe
Güler yüzle çıkılır elbet böyle yamaçlardan düzlüğe
Perde kapandıysa bir gün açılmak için
Ağlamak, inlemek, hıçkırmak niçin?

(15 Ağustos 2006 Salı / TRABZON)

M. Nihat MALKOÇ






















Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ümmetin Yetimleri
Tutumlu Ol Çocuğum
Yerli Malı Kullanın
Başöğretmen Atatürk
En Büyük Hediyedir Bize 23 Nisan
Egemenlik Bayramında
Öğretmenin Dilinden…
Piştim Öğretmenim…
Öğrettin Öğretmenim
Geldi 23 Nisan…

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1)
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük
Kıyameti Bekle Bir Gün!
…... Gecenin Kanat Sesleri…...
Derbeder
Sen Hep On Beş Yaşındasın!
Berceste Mısralar - 310
Zihnimiz İşgal Altında
Kıyameti Bekle Bir Gün!
Sizin Kafanız İyi Mi?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
ölümünün 8. Yılında Türk Şiirinin Dede Korkut’u: Bahaettin Karakoç [Roman]
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı [Deneme]
beklenen Nesil [Deneme]
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası [Deneme]
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç [Deneme]
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu [Deneme]
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün... [Deneme]
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı [Deneme]
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı [Deneme]
Türkçenin Berrak Sularında… [Deneme]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.