..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam kısa, sanat uzun, fırsat aceleci, deney aldatıcıdır. -Hippokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > M.NİHAT MALKOÇ




7 Ekim 2007
Her Geceyi Kadir Bilmek  
M.NİHAT MALKOÇ
Ramazan ayının kıymetli oluşunun en önemli sebeplerinden birisi de içinde bin aydan daha hayırlı kabul edilen Kadir gecesinin bulunmasıdır. Onun içindir ki Müslümanlar Kadir gecesini bütün belirli zamanlardan daha üstün ve kıymetli tutmuşlardır. Fakat Rabbimiz Kadir gecesini ramazanın içinde gizlemiştir. Yani ramazanın kaçıncı gecesinin Kadir gecesi olduğu bilinmemektedir. Bunda sayısız hikmetler mevcuttur. Öncelikle bu geceyi ihya etmek isteyen kişiler ramazanın her gecesini kadir bilip ona göre her geceyi ibadetle ve taatle geçirecektir. Atalarımızın “Her geceyi Kadir, her geleni Hızır bil” sözü bu gerçeği teslim etmektedir. Biz Müslümanlar da bu hikmetli sözün gereğini yerine getirmek için ramazan gecelerinin içini manevi feyiz ve bereketle dolduracağız. Her geceyi Kadir gecesi farz edeceğiz.


:AFGF:
HER GECEYİ KADİR BİLMEK

           M.NİHAT MALKOÇ


     Ramazan ayının kıymetli oluşunun en önemli sebeplerinden birisi de içinde bin aydan daha hayırlı kabul edilen Kadir gecesinin bulunmasıdır. Onun içindir ki Müslümanlar Kadir gecesini bütün belirli zamanlardan daha üstün ve kıymetli tutmuşlardır. Fakat Rabbimiz Kadir gecesini ramazanın içinde gizlemiştir. Yani ramazanın kaçıncı gecesinin Kadir gecesi olduğu bilinmemektedir. Bunda sayısız hikmetler mevcuttur. Öncelikle bu geceyi ihya etmek isteyen kişiler ramazanın her gecesini kadir bilip ona göre her geceyi ibadetle ve taatle geçirecektir. Atalarımızın “Her geceyi Kadir, her geleni Hızır bil” sözü bu gerçeği teslim etmektedir. Biz Müslümanlar da bu hikmetli sözün gereğini yerine getirmek için ramazan gecelerinin içini manevi feyiz ve bereketle dolduracağız. Her geceyi Kadir gecesi farz edeceğiz.

     Kadir gecesi her ne kadar ramazan ayının içinde gizlenmişse de bu gecenin ramazanın son on gününde aranması tavsiye edilmiştir. Bütün bunlara rağmen ülkemizde Kadir gecesi ramazanın yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gece olarak kabul edilir. Bu, dini çevrelerde yaygın bir kanaattir. Ramazanın son günleri yaklaştığında Kadir gecesinin heyecanı bütün hücrelerimizi sarar. Manevi açıdan Kadir gecesine hazırlanırız. Bu gecenin feyiz ve bereketinden azami derecede istifade etmek için planlamalar yaparız. O geceyi ibadetlere ayırırız. Huzur ve huşu içerisinde kendimizi o kutlu vakte odaklandırırız.

Bazı zamanlar halk ve Hak katında muteberdir... Kadir gecesi de bu müstesna zaman dilimlerinin başında gelmektedir. Hadis kaynaklarında Allah Resulü’nün Medine’ye hicretten sonra her yıl ramazanın son on gününde itikâfa çekildiği ve hanımlarını da buna teşvik ettiği mevzuunda bilgiler yer almaktadır. “İtikâf” sözlükte bir şeye devam etmek, insanın kendisini bir yerde alıkoyması, bir yere kapanıp ibadetle meşgul olması anlamındadır. Dinimizdeki anlamı ise bir mescitte Allah’ın rızasını kazanmak için belli âdâb içerisinde bir müddet kalmaktır. İtikâfa girene ‘mu’tekif’ veya ‘âkif’ denir. Hz. Ayşe anamız Resulullah’ın ramazanın son günlerinde nasıl davrandığını şöyle rivayet etmiştir: “Ramazan’ın son on günü girince, Resulullah geceleri ibadetle geçirirdi. Ailesini de ibadet etmeleri için uyandırırdı. İbadet için diğer zamanlardan daha fazla gayret gösterirdi.”

Ashab-ı Kiram’dan Ebu Saîd (ra) anlatıyor: “Biz Hz. Peygamber (sav)’le birlikte ramazanın orta on gününde itikâfa girdik, yirminci günün sabahı olunca eşyalarımızı (evlerimize) taşıdık. Resulullah Efendimiz bir hutbe irad etti ve sonra şunu söyledi: “İtikâfa girmiş olanlar, itikâf mahallerine dönsünler. Zira bu gece bana Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu gösterilmişti, sonra unutturuldu. Siz, son onda ve tek gecelerde arayın. Ayrıca bu gece kendimi su ve çamur içinde secde eder gördüm.” Resulullah (sav) itikâf mahaline dönünce, o günün sonuna doğru hava bozdu. Mescit o sıralarda (üzeri dallarla örtülmüş) çardak şeklindeydi. Hz. Peygamber’in burnu ve burun yumuşağı üzerinde su ve çamur bulaşığını gördüm. Bu gece 21. gece idi.” (Buhârî, Fadlu Leyle-i-Kadr )

Daha evvel de belirttiğimiz gibi ayların sultanı olan ramazana kadir kıymet kazandıran, Kur’ân’dır. Rivayetlere göre Kur’an bu ayda bir bütün olarak dünya semasına inmiştir. Daha sonra yine ramazan ayı içerisinde parça parça Resulullah’a gönderilmeye başlanmıştır. Bir kısım ayetler belli olaylara cevap olarak gelmiştir. Bu mübarek ayetler zor zamanlarda muhataplara cevap olsun diye Resul-i Ekrem’imizin imdadına yetişmiştir.

Kadir gecesine erişen Müslüman bu mübarek geceyi büyük bir bahtiyarlık ve kazanç olarak addetmelidir. Geceden sehere kadar ibadet ve dua etmeliyiz. Bu gecede özellikle inanarak ve samimiyetle yapılan dualar asla geri çevrilmez. Bu dualarla Allah arasında perde yoktur. Nefeslerimiz direkt Allah’a ulaşır. Her Müslüman dilinin döndüğünce bu vakitler içerisinde ümmetin saadeti ve barışı için dua edip yalvarmalıdır. Bu hususta nasıl dua edeceğimize dair Hz. Ayşe anamızın şu sözlerini dikkatinize sunuyorum:

“Dedim ki, ‘Ya Resulullah, Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?’
Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam “Allahümme inneke afüvvün tuhibbü’l-afve fa’fu annî (Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle) dersin’ buyurdu”

Malumdur ki dünya denen bu mezrada çok sınırlı bir zaman kalacağız. Sonra asıl yurdumuz olan ebedi âleme göç edip gideceğiz. Orada büyük bir hesaba çekileceğiz. Herkes yaptığının karşılığını görecek. Kimse Allah’tan başka arka bulamayacaktır orada. Eğer burada alnımızın ak, başımızın dik olmasını istiyorsak dünyadaki manevi fırsatları kaza etmeyelim. Çünkü fırsatlar her zaman kapımızı çalmaz; çalsa da biz evde olmayız. Ne olur manevi hayatımızın tanzimi için her geceyi Kadir, her geleni Hızır bilelim. Bütün Müslümanların Kadir gecesini en samimi duygularımla kutluyor, düşman çizmeleri altında inim inim inleyen Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.



     
     




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşlılara Saygı ve Hürmet
Marifet İltifata Tabidir
Oruç Kalkandır
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan!..
Ramazan"ı Uğurlarken!..
Ramazan Bayramı Düşünceleri
Kâinatı Aydınlatan Işık: Mevlid Kandili
Ramazanı Uğurlarken...
Gül Bebek… Gül Yüzlü Yâr…
Sultan Murat Şehitlerine!..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.