Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
Sevmek hem zor hem de çok kolay… Şimdi kime sorarsanız sorun; herkes size sevmeyi bildiğini söyleyecektir. Gerçekten bilirler mi? Acaba sevmeyi; tartışılır… Çoğu zaman sahiplenme ve sevilme isteği ile sevme karıştırılır. İnsanoğlu doğduğu günden itibaren sevilmeye ihtiyaç duyar. Ruhu ancak; sevildiğini hissettiği anda huzuru bulur. Ve çoğumuz, bu sevilme ihtiyacını sevme ile karıştırırız. Karşımızdaki insanı yargılayıp suçlar; sonra da sevmekten ve hoşgörüden bahsederiz. Sevmeyi bilmeyiz aslında, sevmenin öğrenilebileceğini, sevgi konusunda kendimizi eğitebileceğimizi… Sevilmek isteriz önce, sevildiğimizi hissetmezsek eğer, sevmeyi de beceremeyiz çoğu zaman. Oysa gerçek sevgi; hiç karşılık beklemeden, karşımızdaki insanlara yüklediğimiz rollerden önce; insan olduğunu, hataları, eksikleri olduğunu kabul etmek ve onu anlamaya çalışmakla başlar. Onu anladıkça, hatalar ve eksikler göze batmayacaktır artık; suçlamaların yerini hoşgörü alacaktır. Bir insanın gerçek anlamda sevebilmesi için, önce kendini tanıması gerekir. Kendi davranışlarının farkına vararak; pişmanlıklar yerine “iyi ki” leri çoğaltarak, kendi ile barışıp; toplumca oluşturulan baskılar ve çeşitli etkenler nedeniyle bilinçaltında oluşturduğu suçluluk duygusundan kurtularak kendini sevmeyi, kendine güven duymayı öğrendiğinde; karşısındaki insanları da anlamaya, güvenmeye ve sevmeye başlayacaktır. Kendini ve diğer insanları sevmeyi öğrenebilen insanın sevilme ihtiyacı da azalacaktır. Kendini sevebilen, insan Allah’a da severek inanacaktır. Allah’tan korkmak yerine; Allah’ı sevmeyi öğrenecek ve kalbini Allah’a açacaktır. Allah’a olan sevgisi arttıkça, insanları da başka gözle görmeyi öğrenecek, “Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü” sözünün anlamını ve doğruluğunu görebilecektir. Eğer görmek isterseniz; her insanda sevginizi vermeye layık bir yan olduğunu, insanların hiç birinin iyi ya da kötü olarak sınıflandırılamayacağını herkesin içinde iyiliğin ve kötülüğün bir arada bulunabildiğini; önemli olanın o insanın hangisini ortaya çıkarmak istediğine karar verip onu uygulaması gerektiğini fark edeceksiniz. Hayal ARAR
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hayal Arar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |