Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov |
|
||||||||||
|
Dikkat ettiyseniz gençler arasında yeni bir dil oluştu buna bazıları internet dili de diyor.Bunlar;by,muck,ok,nbr,slm vb. Çoğumuzun internet kullandığını düşünürsek bu jargonların Chat (sanal sohbet) yaparken kısa sürsün derdimizi çabuk anlatsın diye kullandığımız kısaltmalar olduğunu görürüz.Durumun vahim olan yanı artık sokakta da bu tür sözcüklerin kullanılır olması ,bir çok televizyon ve radyo programında spikerler kısaltmalarıyla hitap ediliyor (dj ya da vj ) bilemeyeceğim bu tür konuşmalardan yapıp karşısındakilere –bakın bizde değişiyor ve yenileşiyoruz çağa uyum sağladık- havası vermeye çalışıyorlar . Aslında gençlerin bu tarz konuşmaları doğaldır belki de bir öc alma .Yaş ortalaması 25 olan bir ülkeyi 70 lik insanların yönettiğini düşünürsek durumu daha kolay anlarız . Gençliğe yakından bakarsak ,sınavlarda sürünen ,sevgiden yoksun,iş ve fırsat eşitliği tanınmamış,konuşma hakkı ,özgürce seçme hakkı verilmemiş olduklarını görüyoruz belki bu nedenle aralarında oluşturdukları dille kendilerine bunları yaşatanları dışarıda bırakmayı hedefliyor olabilirler. Gittikçe yalnızlaşan ,fena halde işsiz ve parasız olan gençlerin intikamı.Artık sohbet için her dakikaya para ödüyoruz .Kahvehanelerde bir masada dört kişi olurdu doğal olarak da sohbet ama internet kafelerde bilgisayarlar tek kişilik., ya savaş oyunu oynayacaksınız ya –sanki çevrenizde yeterince yokmuş gibi—yada 5-10 dk lık hiç tanımadığınız bir sanal arkadaş bulup zamanın en sıkıcı geyik muhabbetini yapacaksınız .Bu arada internet üzerinden yayılan virüslere hiç değinmiyorum. Ve sonunda sevdiğine “Allah belanı versin” diyen hatta bu sözden şarkı yapıp liste başı dinleyen bir gençlik. Zaten kapitalist dünyada bireyselleşen insan bir de internet kafelerde yalnızlaşıyor.Artık gençler yalnız ,sevgisiz,işsiz,parasız ,mutsuz nereye koştuklarını bilmeden karanlıkta hızla ilerliyorlar.Biraz fazla karamsar göründüm ama tespitler bence gerçeğe çok yakın. Eski zamanlarda insanlara isimler verilirken o ismin taşıyanının kaderini belirlediği düşünülürmüş.Bildiğimiz en eski isimler:Ahmet,Mehmet,Ali,Ayşe,Fatma gibi isimler 80 e geldiğimizde-- ki bu bizlerin adını da belirliyor:Barış,Özgür,Devrim,Eylem,Deniz,Uygar benzeri isimler,Bizim dönemimizde ise yani şimdinin gençleri anne baba olduklarında:Klavye,monitör,mause, lep top,işlemci,modem ya da bunlara eşdeğer sevgisiz,mutsuz,sefil,yalnız gibi isimler olacak galiba.Dedik ya isimler taşıyanının kaderini belirlermiş diye galiba bu yaşadığımız zaman içinde geçerli bişey.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ENGİN ÖZTÜRK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |