İnsandaki gerçek güzelliği ancak yaşlandıkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee |
|
||||||||||
|
Toplumsallaşma bireyin doğumuyla başlayan ölümüyle son bulan bir süreçtir.Bu süreçte birey ilk aile daha sonra çevre ve iş hayatında karşılaştıkları insanlara bakarak kendi kimliğini oluşturur.Buna davranış biliminde “ayna benlik “denir. Ayna benlik kavramını C.H.Cooley ortaya atmıştır.Ayna benlik kelimesinden de anlayacağımız gibi kişinin kendi kimliğini oluştururken çevresindeki insanlardan etkilenmesi yada taklit etmesi anlamına geliyor.Aslında hepimiz yaşamımızda ayna benliğimizle şekilleniyoruz,bu bazen bir film artisti bazen bir futbolcu veya çevremizdeki bir insan olabiliyor.O kişinin bütün karakteristik özelliklerini alıyoruz giyiminden konuşmasına kadar ama burada asıl önemli olan alınan modelin doğru bir model olması .Ayna benlik ile toplumsallaşma arasındaki sıkı bağda buradan geliyor.Yani insanların ayna benlikleri diğer insanları etkiliyor en basit tanım ile taklit edilen insanın kötü davranışları taklit edene geçiyor ve birey çevreyi rahatsız eden bir kişi haline geliyor. Durum böyle olunca toplumsallaşma olumsuz yönde gelişiyor daha sonra sosyal bozukluklar gibi benzeri zararlı davranışlar ortaya çıkıyor.Çok iyi eğitim almış iyi yetişmiş insanlar bile bu durumlarda çok kötü pozisyonlara düşebiliyorlar.Ailesi ile iyi iletişim kuramamış bir insan dışarıda gördüğü modeli ideal model olarak alıyor ve öyle davranıyor.Çoğu zaman iyi veya kötü olup olmadığına bakmıyor,sadece taklit ediyor.Beğenilmek,fark edilmek ,benimsenmek için bu tip davranışlarda bulunuyor. Bu davranışlar genellikle 16-17 yaşlarında gençlerde görülüyor.Çok doğaldır çünkü insanın kişiliği bu dönemlerde oluşuyor.Ancak günümüzde olgun bireylerinde bu davranışlarda bulunduğunu görüyoruz bu da biraz kapitalizmin etkisiyle günden güne yalnızlaşan insanın geldiği son durum.;içine kapanık tek düze yaşamların-ki günümüzde metropollerde görülüyor-getirdiği bir sonuç. Bu durumdan kurtulmanın yolu ise bir an önce kalabalığa karışmak doğru modeli benimsemek ,kişinin kendisi olması ve topluma kendini böyle kabul ettirtmesi .Belki o zaman daha iyi bir toplumsallaşma süreci yaşayacağız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © ENGİN ÖZTÜRK, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |