..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > ENGİN ÖZTÜRK




27 Aralık 2006
Girdik Giriyoruz  
girebiliyormuyuz hııııı giremedik mi????

ENGİN ÖZTÜRK


biz nerede yanlış yaptık


:AICD:
Girdik Giriyoruz

Ülkemizin neredeyse yarım asırdır girmeye çalıştığı bir topluluk var, bu topluluğun ismi (AB) Avrupa Birliği..Nedir Avrupa Birliği? Avrupa kıtasında bulunan ülkeler topluluğu mu? İsme bakılırsa öyle. Peki biz Avrupa kıtasında mı yaşıyoruz? Hayır. O zaman niye bu topluluğa girmek istiyoruz? Bu topluluğa girmenin bize avantajları ne olacak ya da avantajları olacak mı? Bu sorular toplumumuzun başlıca soruları. Eskiden bu sorulara iş imkanı, rahat seyahat vb. gibi cevaplar veriliyordu, şimdi ise sorulduğunda insanlar tam olarak ne istediklerini bilmiyorlar.Yani artık neden girmek istediğimizi bile tam olarak hatırlayamıyoruz. Bir de girmeye çalıştığımız Avrupa Topluluğuna bakalım, kendi içlerinde bölünmeye başlamış, eski avantajları artık birbirleri için dezavantaj olmuş bir topluluk. Herkes yavaş yavaş kabuğuna çekiliyor aslında tam olarak bir birlik oldukları söylenemez sadece katılmak isteyen ülkeler başvurduğunda toplanıp reddetmekten başka ortak bir yönleri yok galiba. En azından buradan öyle görünüyor. Birlikteki ülkelere bakarsak hala oturmamış bir kültürleri olduğu için sorun yaşadıklarını görüyoruz, bu onların en önemli problemi bu kabuğuna çekilişin nedeni de o zaten.
Bizim toplumumuzun kültürüne baktığımızda hiç araştırma yapmadan 700-800 yıllık bir kültürümüzün var olduğunu görürüz. Eğer tam olarak araştırmaya kalkarsak bildiğimiz geçmişin ne kadar yakın bir tarihi gösterdiğini görmüş oluruz. Yani oturmuş bir kültürümüz var tek sorunumuz ülkemizde ki hırsızlar evet bankaları boşaltanlar, devletin kurumlarını zarara uğratanlar, aslında bunlar olmasa ekonomimizde de problem yaşayacağımızı düşünmüyorum. Dört mevsimin yaşandığı, insanlık tarihinin kurulduğu bu topraklar bize yeter ama dediğimiz gibi önce bu hırsızlardan kurtulmamız gerekiyor. o zaman önümüze gelen her topluluğa girme ihtiyacı duymayız. Tabi bu topluluklardan kastımız evrensel barışın sağlanması için oluşturulmuş topluluklar değil o topluluklara ülkemizin kuruluş tarihinden beri üyeyiz.
Avrupa birliğindeki bir iki ülkeye bakarsak, mesela Almanya; bugün Almanya’nın en küçük şehirlerinde bile işsizlik 40.000’leri bulmuş durumda, ülkenin genç nüfusuna baktığımızda nereye gideceğini bilmeyen, mutluluğu elbise markalarında arayan boşluk da bir gençlik görüyoruz. yani pek örnek alınacak bir topluluk değil. Bir diğer ülke de Fransa. Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerden biriSİ, bu ülkenin durumu da aynı. Ülkenin gettoların da tam bir iç savaş yaşanıyor tabi bu gençlerden gelen bir şey. Fransa’nın yakın tarihine bakarsak Cezayir katliamını görebiliriz. Evet bu toplulukta bu ülkelere benzeyen bir çok ülke var. E o zaman biz niye bu topluluğa girip kötü geçmişlerine ortak oluyoruz. Bugün ülkemizde cinayetin, sefaletin ve toplumsal bunalımın arttığı şu günlerde bu birlik dalgası birilerinin ayak oyunu mu yoksa?

Engin ÖZTÜRK
Eskişehir Anad.Üniv.İşlt.Fakül.1.sınıf




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplumsallaşma
Bahar Yazısı
Nasıl Bir Dünya İstiyoruz
Çitleri Kim Çekti
ve Karar...
Öncesi 62 Sonrası
Dil Dev (İ) Rimi
Uğurlar Olsun
Nobel E Doğru

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tarih
Sıkışmak…
Neden Yazıyorum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatı Dilinin Ucunda Yaşayanlar [Öykü]
Pardon [Eleştiri]
Nasıl Bir Dünya İstiyoruz 2 [Eleştiri]
Sahte Mutluluk [İnceleme]


ENGİN ÖZTÜRK kimdir?

Adım bora atak 21 yaşındayım sekiz senedir medyanın içindeyim bir yıldır da kendime ait bir yerel gazetem var yazma serüvenim baya eski şu anda eskişehir anadolu üniversitesi işletme bölümünde okuyorum

Etkilendiği Yazarlar:
uğur mumcu deniz som erdal atabek aziz nesin


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ENGİN ÖZTÜRK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.