Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Biliyor musunuz bu hareket beni umutlandırdı, insanlarımız içinde gerçekten bilinçli, kültürlü, kendisine sunulan her şeyi sadece kendi istekleri doğrultusunda benimseyen bir kesimin de var olduğunu bilmek öyle güzel ki… TV kanallarına saatlerce esir olmadan, başka alternatiflerle hayatlarını zenginleştiren, zamanlarını daha güzel ve yararlı şeylere harcayan tüm insanlara saygım ve sevgim sonsuz. Çünkü onlar hayatı seviyorlar, çünkü onlar zamanın boşa harcanamayacak kadar güzel, değerli ve kısa olduğunu biliyorlar. Aslında hepimiz bu kadar bilinçli olarak yaklaşabilmeyi bilseydik; o malum programlar yayına dahi konmaz, bu kadar uzun zaman gündemi meşgul etmezdi. Ama maalesef bir kısım, evet bir kısım insanımız için ne yazık ki çok cazip geldi başkalarının hayatlarını izlemek, sözüm ona sevgi gösterilerini gerçek olarak algılayıp kendilerince yorumlar yapmak. Her biri nevi şahsına münhasır bu insanlar mutlu mesut o kanaldan bu kanala koşturup durdular. Dikkati çeken en önemli husus ise ekranda gördüğümüz yüzlerin hep aynı yüzler olmasıydı. Programlar sırasında kurgulamanın sanal akışına kendisini kaptırarak öfkesine yenik düşen, kızan bağıran ve agresifleşen bu tipler, bir dakika sonra fondaki müzik eşliğinde gerdan kırıp göbek atarken; dünyayı umursamaz görüntüleri ile psikologları bile şaşkınlığa çevirecek bir ruh haline bürünüyorlardı ilginç bir şekilde. Her şeye yerli yersiz alkış tutup; “bence” diye kendilerini ilgilendirmeyen her konuya atlamak ve mutlaka söz alıp yorumlar yapmak da cabası…neyse, sonuçta çoğunluk sesini duyurdu ve onları bastırdı. Ben kültürlü, bilinçli, nerede nasıl davranması gerektiğini bilen hiçbir insanın bu tarz düzmece programlardan hoşlanabileceğine inanmıyordum zaten. Demek ki bizler gibi düşünen insanlar da varmış dedim kendi kendime, üstelik çoğunluktaymış dedim ve çok mutlu oldum. Darısı öğlen kuşağında dengeleri zaman zaman bozan; sadece reyting uğruna izleyicileri istismar etmeye çalışan diğer programların ve bir kısım dizi filmin başına diyelim ve bu sessiz çığlığın her türlü yozlaşan olay karşısında varlığını her zaman böyle naif olarak göstermesini dileyelim hem de canı gönülden. Sizde bana katılır mısınız? Sevgiyle kalın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BELGİN ERYAVUZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |